Magma Dergisi’nin birinci yaşını kutladığı son sayısı İstanbul’a adandı. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın İstanbul’u bir meyve bahçesi, tılsımlı memba sularıyla bir hayat kayanağıydı. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Göz okşayıcı mimarinin saltanatıydı. Ve o saltanatla rekabet edebilecek tek şey ağaçlardı, tek tek, öber öbek ağaçlar. Sokaklardaki, meydanlardaki, avlulardaki ağaçlar ve kendin içine kadar hücum eden korular, ormanlıklar. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Boşlukta yüzen kubbelerin, usta yazarın masal gemisi diye tarif ettiği camilerin, içinde yaşayan herkesin biraz şair olduğu bir şehirdi İstanbul. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Yeşille taşın, gök yerin, insanla ağacın, insanla suyun, insanla göğün, toprağın, şehrin pek çok yerinde insanla yıldızların buluşmasıydı İstanbul. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Şehrinden, mahallesinden, sokağından, en fecisi ağacından, ormanından, sularından kopmuş, denizinden ve derelerinden kopmuş İstanbul için ne söylenebilir? Yarısı kopmuş bir şehir, yarısı kopmuş bir beden, yarısı kopmuş bir sevinç. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Serkan Ayazoğlu’nun, 70 yıl sonra Tanpınar’ın beş şehrini yeniden dolaşıp Magma için yazdığı şehirlerde sıra İstanbul’a geldi. Tijen Burultay da, Tanpınar’ın şehri İstanbul’un bugünkü şehir ve insan manzaralarını fotoğrafladı. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Görünmez Kent başlığıyla kapak yapılan İstanbul, derginin Yazı İşleri Müdürü ve yazarlarından Kemal Tayfur’un İstanbul gökdelenlerini anlattığı yazıyla bütünleniyor. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Tanpınar’ın söylediği “Bir faninin yüreğinden daha hızlı değişti” dediği İstanbul’daki acımasız değişikliği Tayfur’un yazısından ayrıntılarıyla öğreniyoruz. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Kendi gözetleyen sessiz nöbetçiler, zenginlik düşleri içinde donakalmış devasa hayaletler, boy ölçülür gibi birbirinin karşısına dikilmiş gökdelenler, güç ve prestij simgeleri kuleler diye tarif edilen yazıda, İstanbul’u ele geçirmiş başka bir İstanbul anlatılıyor. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Beşiktaş’tan Levent ve Maslak’a, Zincirlikuyu’dan Mecidiyeköy’e uzanan her iki köprü ve otoyollarının yani İstanbul’un ulaşım ağının tam kalbinde geziniyor. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Tüm bu bölge, gökdelenlere yer açmak için yırtılıp açıldı. Kenti yönetenler, ne bir tek ağaca ne de ağaç gölgesine yer vermediler. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
Magma Türkiye’nin sayılı tarihçilerinden Cemal Kafadar’a, Ayasofya’nın ne yapılması gerektiğini soruyor. Cevabı, Magma’da. (Fotoğraf: Tijen Burultay)
http://magmadergisi.com (Fotoğraf: Tijen Burultay)