İş insanı Murat Ülker, pandemi döneminde dijitalleşmenin önemine dikkat çekerek, LinkedIn'deki takipçilerine sanat dünyasından tavsiyelerde bulundu. Ülker'in yazısı şöyle:
Sanat Herkese Her Daim İyi Gelir! Pandemiyle birlikte hepimizin sosyal hayatında kesintiler, değişimler oldu. Mesela önümüz Ramazan ama alıştığımız o kalabalık iftar sofralarını kuramaz olduk, üzülüyoruz lakin ne çare… Peki o zaman bu sosyal izolasyon sürecinde bizi bir araya getirebilme potansiyeli olan dijital yaşama mı entegre olsak? Evet, pandemi sosyal hayat düzenimizi bozdu. Artık dilediğimiz zaman dilediğimiz yere gidemiyoruz; sosyal ve kültürel hayat kısıtlamalarla devam ediyor. Bizi sonrasında nelerin beklediğini bilmediğimiz belirsiz bir dönemden geçiyoruz. Şimdi bu noktada sosyal bir etkinlik ve paylaşım unsuru olarak sanat çevrimiçi olanaklardan faydalanarak bize ne kadar ve nasıl yardımcı olabilir? Geliniz bu dönemde hatta öncesinde dijitalle sanatın bir araya geldiği işler nelerdi, bir bakalım. Çünkü inanıyorum ki sanat, herkese herdaim iyi gelir.
Rodney Burns’ün İngiltere sahillerini resmettiği “Bracklesham Sands” eserini çok güzel bir mesajla vermişler; “Bir resmin önünde olmanın, her fırça darbesinin detaylarını keşfetmeye zaman ayırmanın ve duyguların sizi ele geçirmesine izin vermenin basit zevkini özlüyorsanız, bu video sizin için” diyorlar. Hayat hengamesine kısa bir mola gayesiyle çok güzel bir düşünce olmuş. Instagramda post edilmiş. Videonun tamamı ise Youtube’da (2) paylaşılmış.
Google Arts & Culture Sanırım alanında en çok bilinen kapsamlı bir uygulama (3). Dünyanın her yerinden, birçok müzedeki sanat ve kültür eserlerinin yüksek çözünürlüklü görüntülerinin ve videolarının bulunduğu online bir platform (4). Ayrıca ünlü müzeler ve kültürel sitelerde sanal turlara katılma imkanı sağlanıyor. Seçtiğiniz herhangi bir renkten size o rengi içeren tabloları bildiriyor. Augmented ve Virtual Reality ile sanat eserlerini bulunduğunuz ortama taşıma gibi güzel imkanlar sunuyor.
Art Saga Her gün farklı bir sanat eserinin hikayesini eğlenceli ve bilgilendirici yorumlarla anlatan bir uygulama. Diğerlerinden farkı, içerisinde bir chatbot var, farklı sorular ve detaylar üzerinden kullanıcının uygulamada interaktif bir şekilde dolaşmasını sağlıyor. Bilhassa gençlerin sanatıa ilgisini pekiştirecektir. (7)
Smartify: Scan & Discover Art Aslında bu uygulama daha çok müze ve galerilerde gezinirken, sanat eserlerinin hikayelerini tarayarak keşfetmeye yarıyor. İstediğiniz sanat eserini sanal gerçeklikle evinizin duvarına asabiliyorsunuz. (8)
Artsy Bu uygulama, sanat eserleri, sanatçılar ve sanat eseri almak isteyenleri bir araya getiren bir sanat alışveriş platformudur. (9) Yüzbini aşkın sanatçının bir milyondan fazla eserinin sistemlerinde kayıtlı olduğunu söylüyorlar. Uygulama isterseniz üç binden fazla galeriyle iş birlikleri sayesinde sergilerin kapsamlı yayınlarını, gösterileri ve fuarları yani sanat dünyasındaki gelişmeleri sunuyor. Eserleri almadan önce seçtiğiniz mekanda görebilme özelliği de mevcutmuş. Ben buradan sanat eseri edinmedim ama sanatla dijitalin birleştiği noktaları anlatırken bu uygulamadan bahsetmeden geçmek istemedim. (10)
DailyArt Bu örneklerde yabancı dil gereksinimi var. Türkçe bir uygulama ararken bakın ne keşfettim; DailyArt. Her gün bir sanat eserini ve açıklamasını bildirim olarak gönderiyorlar. Kendinizi sanata ısındırmanın yanında günün koşturmacası arasında güzel bir mola imkanı sağlayabilir. (11)
Mike Winkelmann, “Everyday’s: The First 5000 Days…” Bir de hepiniz duymuşsunuzdur sanıyorum; NFT diye bir kavram girdi hayatımıza “non-fungible token” açılımı “değiştirilemez para”. Kripto paraların yükselişinin bir yansıması da kripto sanat oldu. Hatta NFT ile hazırlanan sanat eserleri en pahalı eserler arasına girdi bile. ‘Beeple’ ismiyle bilinen Mike Winkelmann’ın “Everyday’s: The First 5000 Days…” adlı eseri 69,3milyon dolardan alıcı buldu. Bu bir sanatçının hayatta iken eser satışından kazandığı en yüksek üçüncü meblağ oldu. (12) NFT’nin Türkiye’de de yansımaları oldu; Tarık Tolunay’ın “Fractal İstanbul-Pandemi” isimli Galata Köprüsü ve Karaköy manzaralı resmi yaklaşık 36bin dolara satıldı. (13) Eser dijital ortamda imzalanmış, bu sayede kopyalanamaz bir yapıya sahip. NFT’lerin hızla yükselişi, nasıl neticelenir bilmiyorum ama işi bilenler sanat eseri, oyun içi varlıklar, koleksiyon kartları gibi şeylerde karşımıza çıkan bu yeniliğin ileride çok farklı alanlarda hayatımızda olabileceğini söylüyorlar. Bir diğer görüş, dijital uygulamaların sanat dünyasına yansıması neticesinde uzun vadede belki sadece en ünlü isimlerin eserlerinin maddi kıymetini koruyacağı diğerlerinin ise düşüşe geçeceği yönündedir. Söylediğim gibi benim de yeni keşfettiğim bir alan, hep birlikte göreceğiz neler olacağını."