İmamoğlu davası ve Saraçhane mitingi köşe yazarlarının gündeminde: Kim, ne dedi?

16 Aralık 2022 08:42

İmamoğlu davası ve Saraçhane mitingi köşe yazarlarının gündeminde: Kim, ne dedi?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası aldı. İmamoğlu, kararın kesinleşmesi durumuda siyasi yasaklı hale gelecek. İmamoğlu’nun çağrısı üzerine Altılı Masa liderleri dün Saraçhane’de İstanbullularla buluştu, ayrı ayrı halka seslendi. Binlerce kişinin katıldığı miting ve mahkeme kararı, köşe yazarlarının gündemindeydi.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi: Bu karar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaramaz. Çünkü Kılıçdaroğlu ile yarışmak varken mağdur pozisyonunda olan Ekrem İmamoğlu ile mücadele etmek durumunda kalacak. Bu karar en çok Ekrem İmamoğlu’na yaradı. Hem de müthiş bir zamanlama ile gelen siyasi yasak onu birden muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adaylığı konumuna taşıdı. Girdiği polemiklerle yıpranması, Kılıçdaroğlu tarafından engellenmesi, Canan Kaftancıoğlu tarafından hakarete maruz kalması bir anda unutuldu. İmamoğlu, Saraçhane’de 6’lı masanın liderlerini arkasına alan bir figüre dönüştü.

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan: Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı iken şiir okudu diye hapse düşmüş, başkanlığı kaybetmiş ve siyasi yasaklı hale gelmişti. İmamoğlu için verilen karar ile Erdoğan için verilen kararı birbirine benzetenler var. Oysa iki karar arasında devasa bir fark var: Erdoğan için karar verildiğinde... Erdoğan’ı sevenler gözyaşlarını tutamıyordu, tabanda büyük bir hüzün vardı, moral bozukluğu tavan yapmıştı. Oysa İmamoğlu için karar verildiğinde... İmamoğlu’nu sevenler büyük mutluluk içinde, tabanda moraller yükseldi, muhalifler sevinçten düğün bayram ediyor.

Hürriyet yazarı Hande Fırat: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na şimdilik verilen siyaset yasağı kararına karşıyım. Şimdilik deme nedenim, bu kararın İstinaf ya da Yargıtay’dan döneceğine olan inancımdır. (İddialı olacak ama dönecek diyorum.)

Karar yazarı Mehmet Ocaktan: İşte şimdi AK Parti, sandıkta kaybettiği İstanbul’u sandıksız geri alıyor… Herhalde çok şaşırmadık, bundan sonra da hiçbir faninin aklına gelmeyecek hukuksuzluklar yaptığında da yine hiç şaşırmayacağız. Ama tecrübeyle sabittir ki hukuku siyasallaştırarak millet iradesiyle kavga edenler sonunda hep kaybetmişlerdir. Bu konuda tereddütleri olanların, geriye dönüp siyasi tarihimize bir kez daha yakından bakmalarında sayısız faydalar vardır.

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren: Böyle bir olayda “Siyasi İrade”den kastın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başkası olmayacağını bilmeyen yok Türkiye’de. Soruyu böyle apaçık sormamın bir sebebi var; soru şu: Acaba Erdoğan karşısında İmamoğlu’nu mu istiyor? Yani Erdoğan “Kılıçdaroğlu’nu rakip olarak görme isteği”nden vaz mı geçti? Daha ilginci Erdoğan, İmamoğlu’nu rakip hale getirirken, kendi tırmanış yolunu ona bahşetmek gibi bir lütufta mı bulundu?

Sözcü yazarı Emin Çölaşan: Türkiye’de yargı ne yazık ki iktidara bağımlıdır. En tepelerden talimat almakta, kritik konularda bazı kararlarını o doğrultuda vermektedir. Sonra o kararlar muhalif kesimde yer almış olan siyasetçilerin, aydınların, gençlerin ve herkesin üzerinden adeta bir silindir gibi geçmektedir. İmamoğlu’nun “ahmak” kararı bunu bize bir kez daha anımsatmış oldu.

Sözcü yazarı Uğur Dündar: İktidarın İmamoğlu’nu siyaset sahnesinden silmek ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna kendi adamı Tevfik Göksu’yu oturtmak için siyasallaşan yargı eliyle aldığı bu karar, aynı zamanda Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yarısında en çekindiği adayım İmamoğlu olduğunun da itirafı niteliğinde. O halde “Altılı Masanın” yapması gereken; İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay aşamalarını beklemeden bu resti görmek ve vakit geçirmeden Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı ilan etmek… Gerisini iktidar düşünsün..!

Sözcü yazarı Saygı Öztürk: Seçim dönemine Türkiye gerilimli bir hava içinde giriyor. Terör örgütleri böyle havayı sever. Karışıklığı fırsat bilenlerin siyasi eylemlere de kalkışabileceği hiç göz ardı edilmemeli. Toplumu germek, yargıya müdahale kimseye fayda sağlamaz. Adalet, adaletsizlik yapanlara da bir gün lazım olacaktır. Unutmayalım, yargımızı saygın kılacak olan savcılardır, hakimlerdir. İmamoğlu davasında her şey bitmiş değil. Almanya'daki değirmenci, krala kafa tutup, “Berlin'de hakimler var” demiş. Biz de “Türkiye'de hakimler var” diyebilmeliyiz. O onuru yargı mensupları ülkemize yaşatmalı. “Kutup yıldızı” olması gereken yargıya güven ancak böyle sağlanır.

Sabah başyazarı Mehmet Barlas: İmamoğlu kararına sevinen tek bir AK Partili yoktu. Ama neredeyse bütün CHP'liler bu karara sevinip alkış tuttu. Tabii Kemal Kılıçdaroğlu hariç. Zira Saraçhane buluşmasının, altılı masanın Kılıçdaroğlu'na yaptığı bir darbe olduğunu söyleyenler hiç de az değil. Evet İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun bir adım önüne geçti, ancak İstanbul'da kış yeni başlıyor. Ve bugüne kadar bütün rakiplerini başarıyla alt eden Kılıçdaroğlu ve ekibi hâlâ son sözü söylemedi.

Sabah yazarı Burhanettin Duran: Bu kararı 10. Yıl Marşı'yla karşılayan CHP çevrelerinin Kılıçdaroğlu üzerinde 'Hadi artık adayı belirleyin, İmamoğlu olsun' baskısı artacaktır. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı belirleme süreci etkilenmeyecek dese de bundan sonra mesele onun kontrolünden çıkabilir. Böylece 6'lı masa, aday belirlemeyi öne çekmek zorunda kalabilir.

Karar yazarı Akyol: İmamoğlu’nun mahkum edilmesi siyasi bir karardır. Onaylanır da siyaset yasağı gelirse Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuoyu araştırmalarında en güçlü gözüken rakibini bertaraf etmiş, dahası, İstanbul Belediye Başkanlığı da partisinin eline geçmiş olacaktır. Bu işin siyasi tarafı… Ben hukuki tarafı üzerinde durmak istiyorum, bu her şeyden önemlidir. Gücü ele geçiren hukuku sopa gibi kullanmaya devam ederse ne ekmeğimiz büyür ne milli saygınlığımız artar.

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan: “Ekrem İmamoğlu hakkında verilen ceza, Türkiye’nin gündemine oturdu haklı olarak. Verilen kararın tartışmalı olduğunu, İmamoğlu’nun önünü açmayı hedeflediğini düşünüyorum. Meselede çok bilinmeyenli yığınla soru var.”

Yeni Akit yazarı Ali Osman Aydın: Kaynağı şurası ya da burası olsun fark etmez, siyasete müdahale anlamı taşıyan bu karar bir skandaldır. Siyasi rekabetin içinde yer alan bir figüre, mücadele içinde onu artı ya da eksi anlamda etkileyecek bir dokunuş yapılamaz, yapılmamalı. Bu sadece siyasete müdahale değil, seçmen iradesine, olayların tabii akışına ve ülkenin geleceğine müdahaledir.

Mehmet Metiner: Ortada bir yargı darbesi yok. Sadece ve yalnızca apaçık kanun hükümlerine göre verilmiş bir yargı kararı var. Bu kararın siyasi sonuçları yok mu? Var elbette. Bu kararın doğuracağı siyasi sonuçlar, o kararın siyasi mülahazalarla verildiği anlamına gelmez.

AKP kurucularından ve Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler: Öyle bir senaryo ki.. Nereden bakarsak bakalım tuhaf! ‘Ahmak’ sözü nelere kadir olacak göreceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için verilen hapis kararına en çok sevinenler Meral Akşener ve hapis cezası alan Ekrem İmamoğlu oldu. Adeta zıplayarak kutladılar bu kararı. Nasıl bir tahmin ve isabet ise İmamoğlu için ertesi güne birçok açılış programı planlanmıştı.