'Feministler, ne düşünüyorlardı?' belgeselinden 5 alıntı

Netflix belgesellerinden ‘Feminists: What They Were Thinking?’, ‘Feministler: Ne Düşünüyorlardı?’, ABD’li oyuncu ve fotoğrafçı Cynthia MacAdams’ın 1977 yılında yayımlanan ve dönemin feminist kadınlarının portrelerinin yer aldığı kitabından başlayarak feminizmin bir dönemine, o dönemin temsilcilerine ve o zamanlara keyifli bir yolculuk sunuyor. Johanna Demetrakas’ın yönetmenliğini yaptığı belgeselde Jane Fonda, Lily Tomlin, Judy Chicago ve Laurie Anderson’ın da aralarında ikinci dalga feministlerle yapılan söyleşilere de yer veriliyor. İşte okuduğunuzda ‘Feminists: What They Were Thinking?’ belgeselini merak etmenize sebep olacak beş alıntı…

28 Ocak 2019 16:43

'Feministler, ne düşünüyorlardı?' belgeselinden 5 alıntı

Her zaman kişisel olanın politik olduğunu söyledik. Kadın hareketinin yükselmesi işte tam da böyle ‘gücü elimize alıyoruz kişilikleştirmesi’nin bir parçasıydı. // Cynthia MacAdams

'Feministler, ne düşünüyorlardı?' belgeselinden 5 alıntı

Bir gün FedEx şubesine girdiğimi hatırlıyorum ve oradakilerden biri bana yardım etti. Bir şekilde cinsiyet meselesi üzerine konuşmaya başladık. Ve bana kendimi ‘feminist’ olarak adlandırıp adlandırmadığımı sordu, ben de ‘Evet’ dedim. O anda bana sanki yeşil bir canavarmışım gibi baktı. Sanki, ondan nefret ettiğimi teyitlemiştim. Alınmıştı. // Funmilola Fagbamila

'Feministler, ne düşünüyorlardı?' belgeselinden 5 alıntı

Benim için kız çocuğu, kadın olmak filmin sonu anlamına geliyordu. Eğer yaşamak, güçlü ve başarılı olmak istiyorsan oğlan çocuğuydun. (...) Bütün bir hayatınız boyunca insanlar size ‘iyi bir kız’ olmanız gerektiğini söylüyorlar. Bu, doğal olarak iyi olmadığınız anlamına geliyor. // Jane Fonda

'Feministler, ne düşünüyorlardı?' belgeselinden 5 alıntı

Ne zaman feminizm hakında konuşsanız, bir şekilde kadınların insan olmadığını ya da insan olmayı talep etmelerinin kadınsı olmadığını söyleyen birilerine tahammül etmek zorundasınız. Neden bu kadar çok gülümsüyoruz? Neden sempatik olmak için bu kadar çok uğraşıyoruz? Neden öfkemizi göstermekten bu kadar korkuyoruz? Neden öfke kadınsı olmayan bir şey olarak görülüyor? // Susan Brownmiller

'Feministler, ne düşünüyorlardı?' belgeselinden 5 alıntı

Üniversitedeyken felsefe okuyordum ve bütün derslere gidip soru sormak için elimi kaldırdım ve erkek akademisyenler bana söz vermez, erkeklere verirdi. Ben de ‘Bana söz vermiyorlar, çünkü ben kızım’ diye düşünürdüm. Bu konuda konuşmanın imkansız olduğunu biliyordum. Eğer bunu gündeme getirmeye çalıştığımda insanlar ‘Nesin sen, bir çeşit süfrajet* mi?’ diye sorarlardı. Ve tabii ki süfrajetler insanların gözünde ‘Pasaklı, yaşlı kadınlardı’. O yüzden de tabii ki süfrajet olarak tanımlanmak istemedim. Tıpkı, bugünkü genç kadınların feminist olarak nitelendirilmek istememesi gibi. // Judy Chicago

'Feministler, ne düşünüyorlardı?' belgeselinden 5 alıntı