Yapılan testlere göre yeni ilaç sayesinde erken boşalma sorunu yaşayan erkeklerin birliktelikleri 4 katına kadar uzayabiliyor.
The Sun’ın haberine göre 200’den fazla erkek “Cligosiban” denen ilacın klinik testlerine katılıyor.
Araştırmalara göre dünyada her üç erkekten biri erken boşalma sorunu yaşıyor. NHS’nin yaptığı bir araştırmaya göre erkeklerin ortalama süresi 5 buçuk dakika, bu testlere katılanların ise 30 saniye.
Bu yeni ilaç oksitosin salınımı engelliyor. Oksitosin seks ve aşk hayatımızda çok önemli bir rol oynuyor.
Oksitosin oranları seks sırasında artarak, orgazmın meydana gelmesinde rol oynuyor.
İlaç, vücuttaki oksitosin oranını azaltarak erkeklerin orgazma ulaşma süresini uzatıyor.
“Aşk”, “kucaklama” veya “güven” hormonu oksitosin beyinde hipotalamus tarafından üretiliyor, ardından hipofiz bezine transfer ediliyor, hipofiz bezi de oksitosini kan akışına bırakıyor.
Oksitosin ayrıca bir nörotransmitterdir, oksitosin reseptörleri vücut genelindeki hücrelerin üzerinde bulunur. Bu hormonun seviyeleri hem stresli hem de sosyal açıdan bağlayıcı deneyimler sırasında yükselmeye meyillidir.
Oksitosin, doğum sırasında ve meme uçlarının uyarılmasından sonra büyük miktarlarda üretilir, dolayısıyla doğumda ve emzirmede kolaylaştırıcı bir görev üstlenir.
Dokunma yoluyla basit bir vücut teması hem sizin beyninizin hem de temas ettiğiniz partnerinizin beyninin düşük seviyelerde oksitosin üretmesini sağlayacaktır.
Bazı yiyecekler (özellikle de elma, zencefil, erik, buğday, domates, bezelye, sarımsak, güvey otu, yumurta, muz ve biberler gibi fitoöstrojen içeren yiyecekler) oksitosin üretimini tetikleyebilir; psikolojik destek, empati ve şefkat de öyle. Oksitosin, güven oluşturmada çok önemli bir beyin bileşenidir, güven de duygusal ilişkilerde çok önemlidir.
Oksitosin, cinsel uyarım yaratmaya yardımcı olur ve erkeklerin ereksiyonlarını sürdürmesini sağlar.
Boşalma sırasında erkeklerde oksitosin içeren bir beyin kimyasalları kokteyli üretilir.
Bu kimyasallar partnerler arasındaki bağı kuvvetlendirebilir, bu da çiftlerin daha büyük bir yakınlık ve bağlılık hissi oluşturmasına yardım eder.
Oksitosinin, dopamin ve norepinefrin ile birlikte, uzun dönem ilişkilerde hayati önem taşıdığına inanılır.
Oksitosin doğum sırasında sancı üretmeye ve emzirmeye yardımcı olmakla kalmıyor; çalışmalar onun korku, depresyon, bağımlılık, otizm ve anoreksi gibi psikolojik sorunların üstesinden gelinmesinde oynadığı rolü de araştırıyor.