Elon Musk'ın iflasın eşiğinden milyarderliğe uzanan sıra dışı hayatı

NTV’den İlker Koçaş, Elon Musk’ın hikayesini yazdı

23 Kasım 2020 15:20

Elon Musk’ın Mars'a koloni kurmak, insan beynine çip yerleştirerek yapay zeka ile mücadele etmek, yerin altına tüneller kazarak şehir trafiğini hafifletmek, yörüngedeki uydular ile yeryüzüne internet hizmeti vermek gibi birçok projesi var. Güney Afrika asıllı girişimci Musk sadece bu fikirleri ortaya atmakla kalmayıp gerekli girişimleri de yapmış durumda.

1971 yılında Güney Afrika’nın başkenti Pretorya’da doğan Elon Musk, ebeveynlerinin boşanması sonrası zor bir çocukluk geçirdi. Onu tanıyanlar Musk'ı son derece içine kapanık bir çocuk olarak tanımlıyor. Yaşıtlarına kıyasla çok fazla kitap okuyan Musk, 9 yaşında Britannica ansiklopedisini okuyup bitirmişti.

Akranlarından farklı olması zorbalık ile ilkokul yıllarında tanışmasına neden oldu. Hatta bir gün okul arkadaşları tarafından merdivenden itilen, aldığı darbeler yüzünden bilincini kaybeden Musk, 10 yaşına geldiğinde hayatını değiştirecek yepyeni bir şey ile tanıştı. 5 kilobyte RAM’e ev sahipliği yapan Commodore VIC-20'nin sahibi olan Musk, kısa sürede 'Basic Programlama Dili'ni öğreten kitabı öğrenmişti.

Kendi kendine yazılım programlayıp kodlamayı öğrenen Musk, 12 yaşındayken kendi yazdığı Blastar isimli oyunu tasarladı ve daha sonra bu oyunu o zamanın parası ile 500 dolara satarak bilişim sektöründeki ilk parasını kazandı. 17 yaşında geldiğinde Musk'ın hayalleri Güney Afrika'ya sığmaz hale gelmişti. Çareyi boşandıktan sonra Kanaya'ta giden annesinin yanına taşınmakta buldu. Musk'ın taşınma isteğinin altında yatan bir başka sebep ise ülkedeki zorunlu askerlik görevini yapmak zorunda kalmamaktı.

1992'de, Kingston, Ontario’daki Queen’s University’de iki yıl eğitim aldıktan sonra ABD'nin önde gelen üniversitelerinden birisi olarak kabul gören University of Pennsylvania’da işletme ve fizik okumak için Kanada’dan ayrıldı. Bu üniversiteden ekonomi alanında lisans diploması alan Musk, fizik alanında da yandal diplomasının sahibi oldu.

Kardeşi Kimbal Musk ile beraber yeni organizasyonlar için bir çevrimiçi içerik yayınlama yazılımı olan Zip2 projesini hayata geçirdiler. Musk ve kardeşi 1999 yılında bu girişimi 307 milyon dolar nakit ve 34 milyon dolar hisse senedi karşılığında AltaVista’ya sattı.

Zip2’nin yüzde 7’lik hissesinin sahibi olan Musk’ın cebine 22 milyon dolar girdi. Milenyuma sayılı aylar kala adını duyurmuş ve milyonerler kulübüne adımını atmıştı. Aynı yılın Mart ayında 10 milyon dolar yatırım ile çevrimiçi finans ve ödeme servisi olan X.com’un ortak kuruculuğunu yaptı ve ilerleyen aylarda PayPal'i oluşturdu. 2002 yılında bu girişimini ise 1.5 milyar dolara online alışveriş devi eBay'e sattı.

Musk’ın yüzde 11,7’lik PayPal hissesi ona bu satıştan 165 milyon dolar kazandırdı. Ancak Musk bu parayı hayallerini gerçekleştirmek için son kuruşuna kadar kullanmayı tercih etti.

Musk’ın kazandığı 165 milyon dolar ile bugün onun adını duymamıza vesile olan şirketlerin temelini attı. 2001 yılında uzaya göndereceğini umduğu Rus balistik füzelerini satın almaya çalışırken, uzay seyahatini araştırmaya başladı. Bunun yerine SpaceX firmasında kendi roketlerini yapmaya başladı. Uzayı devlet tekelinden çıkarma hayali için 100 milyon dolardan fazla yatırım yaparak kariyerinin en büyük riskini almıştı. Şirket, tekrar kullanılabilir roket yapımında öncü oldu.

2004'te teknoloji girişimi Tesla Motors'a finansal destek sağladı. Tesla 2006’da Elon Musk’ın da aktif rol aldığı projesini tamamlayarak ilk elektrikli modeli Roaster’ı görücüye çıkardı. 2008 yılındaki finansal kriz Musk’ı iflasın eşiğine getirdi. Tesla’yı kurtarmak için cebinden 40 milyon dolar verdi, bankadan da 40 milyon dolarlık kredi çekti. Aynı yıl bankaya teminat olarak gösterdiği Tesla’nın CEO’su oldu.

Musk daha sonra kuzenleriyle solar paneller üreten SolarCity şirketini kurdu. Amacı temiz enerjiyi kolay erişilebilir hale getirmekti. SpaceX, Tesla, ve SolarCity’ye yaptığı yatırımlar sonrası nerdeyse meteliksiz duruma düşmüştü. Musk yıllar sonra 2008’i “Hayatımın en zor yılıydı” sözleri ile özetleyecekti. Bir dönem hayatını idame ettirebilmek için bireysel kredi çekecek duruma geldi. 2009’a sayılı günler kala son dönemdeki en iyi haberi aldı. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) SpaceX ile 1.5 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı. SpaceX Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) bir araç gönderen ve yanaştıran ilk ticari şirket olarak tarihe geçti.

2010 yılında Tesla borsaya açıldı ve 226 milyon dolar değerinde yatırım aldı. Musk aynı dönemde 15 milyon dolar değerinde Tesla hissesi sattı. Elektrikli otomobil devriminin öncüsü olacak şirket yıllar sonra en değerli otomotiv şirketi olarak Musk’ın aldığı riskin karşılığını verdi.

Musk artık Hollywood’un da dikkatini çekmeye başlamıştı. Iron Man filminde Tony Stark karakterini canlandıracak olan Robert Downey Jr, bu role hazırlanırken Musk’tan yardım aldı. Musk’ın bu desteğine karşılık serinin ikinci filminde ünlü girişimci kısa da olsa bir rol alma şansı yakaladı.

2015 yılında SpaceX 24’üncü uzay misyonuna imza atmıştı. Bir yıl sonra şirketin geliştirdiği Falcon 9 roketi okyanusun üzerine kurulan platforma ilk başarılı inişini gerçekleştirdi. Musk'ın yıllardır hayalini kurduğu yeniden kullanılabilir roket projesi şüphe duyulamaz hale gelmişti. Falcon 9 tecrübesinden faydalanılarak üretilen Falcon Heavy 2018’deki tarihi misyon ile hem yatırımcıların hem de Musk’ın yüzünü güldürdü.

Dünyanın en güçlü roketi ünvanının sahibi olan Falcon Heavy'yi başarılı bir şekilde uzaya fırlatan Musk pazarlama alanında da usta olduğunu rokete Tesla marka bir araç yerleştirerek kanıtladı. Günlerce dünya basını ve sosyal medya uzaya gönderilen ilk otomobil ve içindeki mankeni konuştu.

Hyperloop için ilk adımları attı. 'Vakumlu tüp içerisinde seyahat aracı' olarak anılan projenin amacı Los Angeles'tan San Francisco'ya yolcuları 30 dakika içinde götürebilmekti. Aynı yıllarda ‘Boring Company’ isimli bir şirket kuran Musk, otomobil trafiğini yerin altına taşıma fikrini ortaya attı. Musk’a göre, bu tünellere yerleştirilecek düzenek ile otomobiller saatte 250 kilometre hızla ulaştırarak trafik sorununun çözülmesine yardımcı olacaktı.

Teknolojik ilerlemenin bir sonucu olarak yapay zekanın insanoğluna hükmedeceği kehanetini defalarca farklı platformlarda dile getiren Musk, OpenAI isimli şirketin kuruluşunda yer aldı. Yapay zekayı insanoğlunun bugüne kadar karşılaştığı en büyük sorunlardan biri olarak tanımlayan Musk bunun çözümünün insanların da yapay zekâ gibi bir beyin yapısına sahip olmasından geçtiği düşüncesi ile Neuralink’i kurdu.

Musk, bu adım ile insan beynine yerleştirilecek bir çip sayesinde insanlarla bilgisayarlar arasında doğrudan bağlantı kurma projesine start verdi. Bu projenin ilk prototipini hayata geçiren Musk insan beynine takılacak çipler sayesinde 5 yıl içinde dil öğrenmeye gerek kalmayacağı iddiasında. Zira pille çalışan çip, kafatasına yerleştirilecek ve beyne elektrotlar gönderebilecek. Bu sayede tıpkı bilgisayarlara yüklenen programlar gibi insan beynine bilgi yüklemek mümkün olacak.

Tesla ve SpaceX’in CEO’su olan Musk bugün 120 milyar dolara yakın kişisel servetin sahibi. Musk Tesla'nın hisselerinin yılın başından bu yana yaklaşık yüzde 500 artması sonrası Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg’i geçerek en zenginler listesinde üçüncü sıraya yerleşti.