Yarışlarda 50 çoban, 'el koyun' adı verilen sürü başı koçlarıyla birlikte koyun sürüsünü Menderes Nehri'nin soğuk sularına atlatarak karşıya geçirmeye çalıştı.
Aşağıseyit Mahallesi'nde düzenlenen ve UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan Sudan Koyun Geçirme Yarışları, bu yıl 848'inci kez yapıldı.
Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı renkli etkinlikte, 50 çoban 'el koyun' adı verilen sürü başı koçlarıyla birlikte koyun sürüsünü Menderes Nehri'ne atlatarak karşıya geçirmeye çalıştı.
Toprak yoldan koyunlarıyla birlikte gelen çobanlar önce kendisi suya atlayarak çıkardığı sesle koç ve koyunlarının suya atlaması bekledi. Bazı çobanlar başarılı olurken, bazıları da tüm çabaya rağmen koyunlarını sudan geçiremedi. 8 asır önce bir köy ağasının, kızına aşık olan çobana koştuğu şart olarak, tuz yedirilen koyunların su içmeden nehirden karşıya geçirmesini istemesi efsanesinden yola çıkılarak yapılan yarışlara, fotoğraf sanatçıları büyük ilgi gösterdi. Etkinliğe Türkiye'nin birçok şehrinden gelen çok sayıda fotoğrafçı nehirden geçen koçların ve çobanların farklı enstantanelerini yakalamaya çalıştı.
Etkinliğe Türkiye'nin birçok şehrinden gelen çok sayıda fotoğrafçı nehirden geçen koçların ve çobanların farklı enstantanelerini yakalamaya çalıştı.
Çal Belediye Başkanı MHP'li Fethi Akcan etkinlikle ilgili basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Büyük Menderes Nehri'ndeki kuralık nedeniyle burada gölet oluşturup, tankerlerle su taşıyarak etkinliğimizi gerçekleştirdik. Yarışmamızda çobanlar bir araya geliyor. Keyifli anlar yaşanıyor. Çobanlar ile koyunlar arasındaki bağın seviyesi test ediliyor. Kaç saniyede suya girildiği tespit ediliyor. Antalya ve Muğla'da meydana gelen orman yangınlarından dolayı, kırsal yerlerdeki çobanlarımızın hayvanları telef oldu. Biz de bu nedenle bu yıl eğlencemizi iptal ettik. Eğlenceye ayırdığımız para ve çobanlara verilecek ödül, yangından mağdur olan çobanlara koyun alarak onlara göndereceğiz" dedi.Çal ilçesi Denizler Mahallesi'nden yarışa katılan Özgür Aycan, amaçlarının bu asırlık geleneği sürdürmek olduğunu dile getirerek, "Buraya ödülü düşünmeden geldik. Bu geleneğin devam ettirilebilmesi için buradayız. Bizden sonraki nesle biraz da olsa hayvan sevgisini aşılayabiliyorsak ne mutlu bize. Koyunlarımız ile her gün beraberiz. Koyunlar can dostu bizim için. Onlar ile aramızdaki bağ tarif edilemez" diye konuştu.
Çal ilçesi Denizler Mahallesi'nden yarışa katılan Özgür Aycan, amaçlarının bu asırlık geleneği sürdürmek olduğunu dile getirerek, "Buraya ödülü düşünmeden geldik. Bu geleneğin devam ettirilebilmesi için buradayız. Bizden sonraki nesle biraz da olsa hayvan sevgisini aşılayabiliyorsak ne mutlu bize. Koyunlarımız ile her gün beraberiz. Koyunlar can dostu bizim için. Onlar ile aramızdaki bağ tarif edilemez" diye konuştu.
Yarışların en küçük çobanı olan 14 yaşındaki İbrahim Koyuncu, 'Mor koyun' isimli el koyunu ve sürüsünün kendisiyle birlikte suya atladığını dile getirdi. Gururlu olduğunu ifade eden Koyuncu, "15 adet koyunum ve el koyunum ile yarışmaya katıldım. Sudan geçtiler. Çok sevinçliyim. Bu bana babamdan geçen bir meslek. Ondan öğrendiklerimle bugün suya atladım" diye konuştu.
Denizli'de 8 asırlık gelenek; koyunlarını nehirden geçirdiler
Denizli'de 8 asırlık gelenek; koyunlarını nehirden geçirdiler
Denizli'de 8 asırlık gelenek; koyunlarını nehirden geçirdiler
Denizli'de 8 asırlık gelenek; koyunlarını nehirden geçirdiler
Denizli'de 8 asırlık gelenek; koyunlarını nehirden geçirdiler
Denizli'de 8 asırlık gelenek; koyunlarını nehirden geçirdiler
Denizli'de 8 asırlık gelenek; koyunlarını nehirden geçirdiler
Denizli'de 8 asırlık gelenek; koyunlarını nehirden geçirdiler
Denizli'de 8 asırlık gelenek; koyunlarını nehirden geçirdiler