Diyarbakır’ın eski bir taş evini atölyeye çeviren İranlı Kürt ressam Seywan Seidyan, demir hurdalardan yaptığı eserleri sergide görücüye çıkardı.
“İnsanın söyleyecek bir şeyi olmalı. Yoksa olmaz. Her şeyden çok resmi sevmeyince insan ressam olamaz. Hem sonra mesleğin inceliklerini bilmek de yeterli değildir. Duygu ve coşku da gerek…”
Dünyaca ünlü Fransız ressam Edouard Manet, bu sözlerle anlatmış ressamları…
Sonra portreler, hayvan figürleri, çocuk resimleri… Süleymaniye Üniversitesi’ne kayıt yaptırmadan 18 yaşına tam 11 sergi sığdırmış bu koca yürek.
Resim bölümünü bitirdikten sonra devrik lider Saddam Hüseyin rejiminin gerçekleştirdiği Enfal Katliamı’nı, Erbil’de 10.5 metre yüksekliğinde yaptığı heykelle sembolize etmiş.
Eserleri bunlarla sınırlı değil Seywan Seidyan’ın... Kara kalem ve sentetik boyadan tuale, oradan heykeltıraşlığa uzanan sanat yaşamı az gelmiş İranlı ressama.
Seywan Seidyan önce şiir yazmaya başlamış, ardından çocuk hikâyelerini kitaplaştırmış. Seywan Seidyan’ın bir kısa filmi de beyaz perdeye uyarlanmış.