Boğaziçi Üniversitesi'nin yosundan ürettiği biyoyakıt 2022'de ilk kez jet uçuşunda kullanılacak

17 Kasım 2021 11:04

Boğaziçi Üniversitesi'nin yosundan ürettiği biyoyakıt 2022'de ilk kez jet uçuşunda kullanılacak

Boğaziçi Üniversitesi Kilyos Sarıtepe Kampüsü'nde, Türkiye ve Avrupa'nın ilk karbon-negatif entegre biyorafinerisi olan rüzgâr enerjisi destekli tesis kuruldu. Biyoekonomi Odaklı Kalkınma için Entegre Biyorafineri Konsepti Projesi (INDEPENDENT) kapsamında 2 bin 500 metrekarelik bir Ar-Ge alanı ve üretim sahasında kurulan 80 metreküplük açık havuz ve 30 metreküplük kapalı üretim reaktörlerinde yetiştirilen yosunlardan, organik biyogübre ve biyoyakıtlar geliştiriliyor. Üretilen bu biyoyakıtlar 2022 yılında jet uçuşunda kullanılacak.

Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Biyoekonomi Odaklı Kalkınma için Entegre Biyorafineri Konsepti Projesi Koordinatörü Dr. Berat Zeki Haznedaroğlu, "Jet yakıtı projesinin 3'te birini tamamlamış durumdayız. Şu anda yosunlardan elde edilen yağ optimizasyonunu gerçekleştirdik. 2022'nin ikinci çeyreğinde bütün testleri ve sertifikasyon işlemleri tamamlandıktan sonra bir Türk Hava Yolları iç hat uçuşunda bir demo uçuşunu gerçekleştireceğiz" dedi.

Biyoekonomi Odaklı Kalkınma için Entegre Biyorafineri Konsepti Projesi (INDEPENDENT) kapsamında fosil kaynaklara bağlı olmadan, tamamen alg (yosun) tabanlı sürdürülebilir doğal kaynakların işlenebilmesi için çalışmalar yapılıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Kilyos Sarıtepe Kampüsü'nde faaliyet gösteren İstanbul Mikroyosun Biyoteknolojileri Araştırma ve Geliştirme Birimi'nde (İMBİYOTAB) sıfır atık hedefli, karbon-negatif yani hava temizleyici özelliği olan, entegre bir biyorafineri sistemi kuruldu. Avrupa Birliği destekleriyle, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında gerçekleştirilen projede, açık havada güneş ışığından faydalanılarak kurulan havuz sistemlerinde yakıt üretiliyor.

Havuzların toplam 80 metreküplük bir kapasite bulunuyor. Kapalı cam sera kısmında ise özel olarak tasarlanan cam reaktör sistemlerinde 30 metreküplük üretim yapılıyor. Her bir üretim partisi 2-3 hafta içinde tamamlanıyor. Alınan ürünler 6 ayrı sektörde, 11 farklı biyoteknolojik ürün için entegre bir biyorafineride işleniyor. Rüzgar enerjisi destekli kurulan tesis, Türkiye ve Avrupa'nın ilk karbon-negatif entegre biyorafinerisi olma özelliğini taşıyor. 2 bin 500 metrekarelik bir Ar-Ge alanı ve üretim sahasında kurulan 80 metreküplük açık havuz ve 30 metreküplük kapalı üretim reaktörlerinde Türkiye ekosistemine uygun türler olarak yetiştirilen yosunlardan organik biyogübre ve biyoyakıtlar geliştiriliyor.

Yosunların, karbondioksit özümseyerek güneş ışığı altında büyüyor ve böylece sürdürülebilir uygulama örneği oluşturuyor. Proje kapsamında yosun ürünlerinin dokunduğu altı sektör yani sağlık, gıda, tarım, hayvancılık, çevre ve enerji alanında faaliyet gösteren KOBİ'ler için Ar-Ge desteği, hammadde tedariği sağlanırken, son ürünler ile ilgilenen tüketiciler için kullanım da mümkün olacak. Yıllık yaklaşık bin 200 tonluk ıslak yosun kütlesinin işlenmesi hedeflenen proje toplam 5,7 milyon euroluk bütçeye sahip. Proje fonunun yüzde 85'ini Avrupa Birliği, diğer bölümünü ise Sanayi Teknoloji Bakanlığı sağlıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Biyoekonomi Odaklı Kalkınma için Entegre Biyorafineri Konsepti Projesi Koordinatörü Dr. Berat Zeki Haznedaroğlu, projeyle ilgili olarak, "Bu proje kapsamında yosun tabanlı ürünlerimizi 6 sektör için geliştiriyoruz. Bunlardan bir tanesi de enerji sektörü. Enerji sektörü için şu an yosun tabanlı biyojet yakıtı ve biyodizel ürünlerimiz var. Özellikle Türk Hava Yolları olmak üzere, sivil havacılık sektöründe sera gazı emisyonlarının azaltılması için yosun tabanlı biyojet yakıtı geliştiriyoruz" dedi.

Dr. Haznedaroğlu, kapalı üretim alanıyla ilgili olarak ise, "Seramız aslında özel bir sera, bir biyorafineri, özellikle rüzgar santralinde gelen elektrikle desteklendiği için yosunların fotosentekik gücüyle beraber, karbondioksit yakalamasıyla beraber karbon negatif bir ürün yapıyoruz. Bu da aslında Avrupa'daki ilk. Şu anda ülkemizin de gündeminde bulunan yeşil mutabakat çerçevesinde aslında Boğaziçi Üniversitesi karbon nötr durumda. Bu sene başlayan projemizle beraber yosunlarımız karbon negatif jet yakıtı üretebiliyor.

Biyorafineride de yakıt için gerekli yağları kullandıktan sonra geriye kalan yosun posasında farklı katma değerli ürünler çıkarmaya çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi biyogübre. Tarım sektörü için biyogübre üretimi yapılıyor. Onun dışında hayvancılık sektöründe büyükbaş su ürünleri yetiştiriciliği için yosun tabanlı fonksiyonel yem üretiminde bulunuyoruz. Gıda sektörüne yönelik fonksiyonel gıda ürünlerimiz var. Gıda dışında da çevre sektörüne yönelik ürünlerimiz devam ediyor. Sağlık sektörüne yönelik kovid tedavisinde yatıştırıcı yosun tabanlı ürünlerimiz var. Boğaziçi Üniversitesi'nin içinde İstanbul Mikroyosun Teknolojileri Ar-Ge biriminde 600 metrekarelik kapalı bir alanda yosun biyoteknolojileri alanında Ar-Ge çalışmaları yapılıyor. Bütün ürünlerin optimizasyonu, yosun türlerinin seçimi, mühendislik yaklaşımlarıyla beraber tür oprtimizasyonları Ar- Ge tarafından yapılıyor.

Burada ise gerçekleştirdiğimiz sanayi üretimine geçişte, büyük ölçekte yaşanabilecek zorlukların sahada görülmesi, toplam 110 tonluk bir yosun üretimine büyük ölçekte gerçekleştirmiş oluyoruz. Böylelikle aslında kamu-üniversite-sanayi işbirliğinin güzel bir örneğini başarılı bir şekilde göstermiş olduk." diye konuştu.

Dr. Haznedaroğlu, "Jet yakıtı projesinin 3'te birini tamamlamış durumdayız. Şu anda yosunlardan elde edilen yağ optimizasyonunu gerçekleştirdik. 2022'nin ikinci çeyreğinde bütün testleri ve sertifikasyon işlemleri tamamlandıktan sonra bir Türk Hava Yolları iç hat uçuşunda bir demo uçuşunu gerçekleştireceğiz" ifadelerini kullandı.