Ipsos Türkiye’de koronavirüs vakasının ilk kez tespit edilmesini takiben vatandaşların bu konuya ilişkin farkındalık düzeylerini, endişelerini, değişen davranışlarını inceleyen bir araştırma yaptı.
Araştırma verilerine bakıldığında; bu dönem bireylerin sadece sosyal hayata katılırken değil, hastaneye gitme, toplu taşımaya binme gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılarken de kendini rahat hissmediği görülüyor. Her 10 kişiden 7’si hastaneye gitme (%71) ve toplu taşıma kullanma (%67) konusunda ciddi endişe taşıdığını belirtiyor. Toplam endişe düzeyine baktığımızda neredeyse tüm vatadaşların endişeli olduğu ortaya çıkıyor. (sırasıyla %95; %91). Markete-süpermarkete gitme konusunda ise kısmen endişeli olanların oranı daha yüksek (kısmen endişeli: %44; çok endişeli %38). Bu durumun bir nedeni, bu alışveriş noktalarında diğer iki faaliyete kıyasla virus bulaşma riskinin kısmen daha düşük olması şeklinde düşünülebilir.
Toplumun Yarısından Fazlası, 65 Yaş Üzeri Vatandaşlara Yönelik Sokağa Çıkma Yasağını Destekliyor Artan vaka sayıları nedeniyle 65 yaş ve üzeri vatandaşlara yönelik sokağa çıkma kısıtlaması önce bazı illerde başlamıştı, daha sonra tüm Türkiye’de uygulanmasına karar verildi. Ipsos ; bu karara ilişkin kamoyunu desteğini sorguladığında toplumun %65’inin bu kararı doğru bulduğunu tespit etti. Karara karşı olanlar ise ağırlıklı olarak yasağın herkesi kapsaması gerektiğini, belirli bir yaş grubuyla sınırlı olmaması gerektiğini düşünenler, ayrıca sokağa çıkma yasağına tümüyle karşı olan da sınırlı bir kitle var.
Salgının Ülkemiz Üzerindeki Etkileri Konusunda Kötümser Hissedenlerin Oranı Son Bir Ay İçinde İki Katına Ulaştı Vatandaşlara son 1 hafta içinde koronavirüs salgınının ülkemiz üzerindeki genel etkileri hakkında hislerini sorduğumuzda %66’sı daha kötümser olduğunu söyledi. Bu oran Ekim ayında %33 seviyesindeydi. Kötümser hissedenlerin oranındaki bu ciddi artış dikkat çekici. Artan hasta ve vaka sayılarıyla beraber toplumdaki iyimser hava da dağılmışa benziyor. Özellikle lise ve üzeri eğitim seviyesine sahip vatandaşlarda bu olumsuz değerlendirme daha yaygın.
Koronavirüs Aşısının Kullanımına İlişkin Toplumda Görüş Birliği Yok Koronavirüse karşı aşı çalışmaları yoğun bir şekilde devam ederken umut verici haberler yayılmaya başladı. Alman biyoteknoloji şirketi Biontech ile Amerikan ilaç şirketi Pfizer tarafından geliştirilen aşının koronavirüse karşı korunmada yüzde 90 etkili olduğu açıklandı. Aşının onaylanmasından sonra yıl sonuna kadar 50 milyon doz, gelecek sene ise 1.3 milyar doz aşı üretilmesi planlanıyor. Bu haberin hemen akabinde ise Moderna çalıştıkları aşının Covid-19'u engellemede yüzde 94,5 başarılı olduğunu duyurarak aşı çalışmalarının başarılı bir şekilde ilerlediğini açıklayan ikinci Amerikalı şirket oldu. Tüm bu gelişmeler çok umut verici öte yandan kullanıma ilişkin hususlar, yani bu aşıya ülkelerin erişiminin nasıl olacağı ve kimlerin öncelikli aşı olacağı konusu henüz çok net değil.
Toplumda Gelişmiş Ülkelerin Aşıya Daha Önce Erişeceğine Dair Yaygın Bir Kanaat Var Geçtiğimiz hafta “vatandaşlara aşı bulunsa aşının devlet tarafından zorunlu tutulmasını mı yoksa bireylerin isteğine bırakılmasını mı tercih ettiklerini” soruldu. Bu konuda toplum ikiye ayrılmış gözüküyor. %49 aşının zorunlu olması gerektiğini savunurken, %40 bireysel tercihten yana. Vatandaşlar, aşının kullanıma hazır olduktan sonra gelişmiş ülkelerin öncelikli olarak aşıya erişeceğini düşünüyor (%68). Salgını kontrol altına almak için tüm ülkelerin aşıya ulaşması gerektiği açık. Bu hafta sonu başlayan G20 zirvesinin ana konularından birisi de aşının dünyada dağıtımı. Bakalım gelişmiş ülkeler bu sınavdan başarıyla geçebilecek mi?
Ipsos tarafından gerçekleştirilen Koronavirüs Salgını ve Toplum Genel Kamuoyu Araştırması ile; Türkiye’de koronavirüs vakasının ilk kez tespit edilmesini takiben vatandaşların bu konuya ilişkin farkındalık düzeylerini, endişelerini, değişen davranışlarını ortaya koymak ve hükümetin bu konudaki politika ve uygulamalarının kamuoyundaki yansımasını anlamak hedeflenmiştir. Araştırma, Online Görüşmeler (CAWI) ile 18 yaş üstü İBBS 1 düzeyinde Türkiye temsili 800 birey ile gerçekleştirilmiştir. 12-18 Kasım 2020 saha tarihi ile 31. Dönem verilerini kapsayan araştırmanın istatistiki hata payı, %95 güven aralığında ± %3’tür…