5 unutulmaz film karakteriyle Cem Yılmaz

15 Şubat 2016 15:32

Cem Yılmaz'ın yazıp yönetip başrolünde oynadığı ve Ali Şenay'ı canlandırdığı son filmi Ali Baba ve Yedi Cüceler'den sonra yeni filmi İftarlık Gazoz ile bu kez de bir gazozcuya hayat veren ünkü komedyenin yeni filmi sinema salonlarında halen gösterimde. Bantmag sitesinden Zeynep Naz İnansal ve Aylin Güngör, Cem Yılmaz’ın hayat verdiği unutulmaz beş karakteri masaya yatırmış.

Arif / G.O.R.A. G.O.R.A., Antalya’da tüccarlık ve turizmle ilgilenen Arif’in uzaylılar tarafından kaçırılıp hiç bilmediği bir gezegeni kurtarma öyküsü. Başta kendi çöplüğünden başka yerde hayatta kalamayacak gibi görünse de Arif’i hafife almamak gerekiyor. Uzaylılar tarafından kaçırılmanın şokunu çabucak atlatması, herkesle iletişim kurabilmesi, güzel prensesi kendine aşık etmesi, aldığı hızlandırılmış eğitimle de birleşince Arif durdurulamaz bir kahraman haline geliyor. Yaşadığı her deneyimi kişiselleştirebilen Arif, bir yandan da sadece işine gelince nükseden aşırı dürüstlüğüyle öne çıkmayı başarıyor. Bu şahane halk kahramanını izlemek de haliyle oldukça komik.

Altan Çamlı / Her Şey Çok Güzel Olacak Yıllardır görüşmeyen iki kardeşin babalarını kaybettikten sonra beraber çıktıkları bir yolculuğu anlatıyor Her Şey Çok Güzel Olacak. Sıkıcı ve aksi bir eczacı olarak hayatını sürdüren Nuri, ne kadar dirense de kardeşi Altan’ın önce deposuna sonra da hayatına girmesini engelleyemiyor. Başına ne gelirse gelsin umudu elden bırakmayan Altan, her şeyi kurallarına göre yaşayan Nuri’ye—o itiraf etmek istemese de—iyi geliyor ve yıllar sonra kendisi olmasını sağlıyor. Bu aşina olmadığı başka birine iyi gelebilme fikri, Altan’ın kendi içinde bir yolculuğa çıkmasına ve belki de kötü bir adam olmadığı gerçeğiyle yüzleşmesine sebep oluyor. İkisinin de ‘hayallerindeki adam olma’ fikrini raftan indirmeleri, her fırtınanın durulacağı ve herkes için hala umut olduğu gerçeğini bize de hatırlatmış oluyor.

Fikri / Vizontele İlk kez televizyon gelen bir kasabanın halkının yaşadığı değişimleri anlatan Vizontele, sinema tarihimizin en eğlenceli yan karakterlerini barındırıyor. Cem Yılmaz’ın canlandırdığı Fikri, ismiyle müsemma, hemen her konuda fikri olan bir karakter. Kolormatik gözlükleri, kendinden emin duruşu ve yanından eksik olmayan tayfasıyla her daim eleştirmeye ve yersiz bir espiri patlatmaya hazır durumda. Çevresindekileri etkilemek adına uydurduklarını bir kenara bırakırsak, ‘Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?’ gibi.oldukça önemli ve doğru sorular da sorduğunu fark edebiliriz.

İskender Tünaydın / Hokkabaz Hokkabaz, başarısız sihirbaz İskender’le yardımcısı Maradona’nın çıktıkları turnede başlarından geçenleri anlatıyor. Filmin açılış sahnesinde de gördüğümüz üzere çocukluğundan beri babasına kendini kanıtlamaya çalışıp hüsrana uğrayan İskender, babasının hiç hoşnut olmadığı bir sihirbazlık kariyerine sahip. Ama çok istediği bu turneye çıkabilmek için de babasını yanına almak ve Çanakkale’ye bırakmak zorunda. İskender de çok yetenekli olmadığının aslında farkında. Zaten bu turne, kariyerinden çok babasıyla olan ilişkisine yarıyor, ikisi de yolda onlara ağır gelen şeyleri bırakıp dönüyorlar. Yıllar sonra nefesini daha da uzun tutabilmesi, bir anlamda yeniden doğması da bu yüzden olsa gerek.

Zafer / Pek Yakında Eşkıya’nın son sahnesine bir göndermeyle açılıp, tüm film boyunca hem Türkiye hem de dünya sinemasına saygı duruşunda bulunan Pek Yakında, Cem Yılmaz’ın ne kadar büyük bir sinema aşığı olduğunu kanıtlar nitelikte. Yılmaz’ın canlandırdığı Zafer, aslen bir figüran olsa da para kazanmak için korsan filmler üretip satıyor. Bir türlü zaman ayıramadığı bir oğlu ve asla memnun edemediği bir karısı var. Karısı boşanma kararı alınca tüm yasadışı işlerden elini eteğini çekiyor ve hayatının fırsatı karşısına çıkıyor: arkadaşlarıyla beraber çekeceği bir filmde başrol ve karısını yeniden kazanma fırsatı. Aşkını ve iyi niyetini kanıtlamak için girdiği durumlar onu canlandırdığı gibi bir süper kahraman yapmaya yeter de artar nitelikte!