28 Şubat 2025

İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Kartalkaya'daki otel yangınına ilişkin ikinci raporundan: “Can ve mal kaybı ihtimali yüksek olan otelin faaliyeti durdurulmalıydı”

Tespit edilen eksikliklerin, üçüncü kişiler açısından can ve mal kaybına neden olma ihtimalinin bulunduğu ve yasal süresi içerisinde bu eksikliklerin giderilemeyeceğinin açıkça belli olmasına rağmen; itfaiye rapor talebi, belediyece salt bireysel bir idari işlem gibi değerlendirildi. Bu çerçevede başvurucunun talebi doğrultusunda işlem iptal edildi

Kartalkaya’da 78 canı yitirdiğimiz otel yangınıyla ilgili yeni bilgiler gün ışığına çıkmaya devam ediyor.

Bu konuda, daha önceki Büyüteç’lerde özellikle İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin yürüttüğü ve soruşturma dosyasına giren Bolu İl Özel İdaresi yöneticilerinin süreçteki ihmallerini ortaya koyan rapordan önemli bilgileri aktardım.

Sıra, yine İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Bolu Belediyesi’ndeki incelemeleri sonucunda hazırlanan ikinci rapordan dikkat çekici tespitleri aktarmaya geldi.

Bakanlık müfettişleri, ilk raporun ardından adli soruşturmayı yürüten Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi doğrultusunda Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında süreçte ihmallerinin olup olmadığının tespiti için ön inceleme raporunu kaleme aldı.

Müfettişler, dört gün içinde hazırladıkları 30 sayfalık raporda üç belediye personelinin yanı sıra adli soruşturmada tanık ve sanık konumundaki kimi isimlerin bilgisine başvurdu.

Önce, rapordaki belediye personeli yönünden yapılan tespitleri, sonrasında ise müfettişlere verilen ifadelerden alıntıları okuyacaksınız bugün.

İçişleri Bakanlığı müfettişleri, savcılıktan ulaşan talep doğrultusunda belediyeden aldıkları evrak üzerinde çalışarak hazırladıkları raporla, Gülener, Coşkun ve Acar hakkında Bolu Valiliği’nden iki ayrı iddia çerçevesinde soruşturma izni istedi. Bolu Valisi Abdülaziz Aydın’ın onayı sonrasında üç belediyeci hakkında adli süreç başlatıldı ve üç şüpheli tutuklandı.

Peki, ikinci müfettiş raporunda neler var?

Özetlemek gerekirse;

* Bolu Belediyesi, mevcut itfaiye yönetmeliği gereğince denetim yetkisine sahip olarak, Grand Kartal Otel’e yönelik 16 Aralık 2024’te binaları yangından koruyan diğer bir yönetmelik hükümlerine göre denetledi.

* Denetim sonucunda, “konaklama hizmetinin verilmesini tehlikeye düşürecek” eksiklikler tespit edildi. Denetim sonucundan itfaiye müdür vekili ve müdürlüğün bağlı olduğu belediye başkan yardımcısı bilgi sahibi oldu.

* Binaların yangından korunmasını sağlayan yönetmelik hükmüne göre, tespit edilen eksikliklerle ilgili Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu’na göre Bolu Belediyesi’nce işlem yapılması gerekirdi.

* İtfaiye yönetmeliğine göre, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı için talepte bulunulması üzerine itfaiye rapor düzenlenmesi, belediyenin yetki ve sorumluluğunda. Belediye, gerekli teşkilatın kurulması ve faaliyet göstermesinde tüm imkanları kullanmalı. Aynı zamanda, denetim yapacakların niteliksel ve niceliksel yeterliliği bulunması da mevzuat gereğince belediyenin sorumluluğunda.

* Denetim sonucunda yapılan tespitlerin giderilmesi için belediyece otel yönetimine 15 günlük süre verildi. Ancak eksiklikler verilen süre içinde giderilemedi.

* Tespit edilen eksikliklerin, üçüncü kişiler açısından can ve mal kaybına neden olma ihtimalinin bulunduğu ve yasal süresi içerisinde bu eksikliklerin giderilemeyeceğinin açıkça belli olmasına rağmen; söz konusu itfaiye rapor talebi, belediyece salt bireysel bir idari işlem gibi değerlendirildi. Bu çerçevede başvurucunun talebi doğrultusunda işlem iptal edildi.

* Can ve mal güvenliğini riske atan eksikliklerin, belediyece öğrenilmesinden sonra kurum açısından “yok hükmünde olamayacağı” gibi suç olarak tanımlanan hususların varlığını da ortadan kaldırmamakta.

“Otelin faaliyeti durdurulmalıydı”

* Böylece, Türk Ceza Kanunu’nun 279. maddesinde yer alan “kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” durumu ortaya çıktı. Grand Kartal Otel açısından kamu adına soruşturma ve konuşmayı gerektiren bir suç olarak kabul edilen binanın yangından korunmasına ilişkin önlemlerin alınmadığı ve yasal süresi içinde de tamamlanamayacağı belli oldu.

* Yapılan denetim ve kamu göreviyle bağlantılı olarak can ve mal kaybına neden olma ihtimali yüksek olan söz konusu otelin faaliyetlerin durdurulması gerekirdi.

* İtfaiye eri İrfan Acar, otelde eksiklikleri tespit etmesine rağmen daha sonra otel yönetimince belediyeye yapılan başvurunun geri alınmasını uygun bulunan yazıda imzası bulunmasının yanı sıra suç içeren hususları yetkili kurumlara bildirmediği gerekçesiyle suçlu bulundu.

* İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, yapılan denetimle, kamu görevi ile bağlantısı olarak can ve mal kaybına neden olma ihtimali yüksek olan ve otelin faaliyetlerinin durdurulması gereken eksiklikler tespit edilmesine rağmen başvurunun geri alınması üzerine suç unsuru içeren tespitleri yok hukuka sayacak şekilde işlem tesis etmeleri, suç içeren hususları yetkili kurumlara bildirmedikleri iddiasıyla müfettişlerce suçlu bulundu.

Aynı dosyadaki ikinci soruşturma izni

İçişleri Bakanlığı müfettişleri, üç belediye personeli hakkında aynı dosya içinde ikinci soruşturma iznini ise şu iddia üzerine istedi:

* Otelde kafe olarak hizmet vermeyi amaçlayan bölümü kiralayan Mudurnu Enerji Ticaret A.Ş., Grand Kartal Otel’in itfaiye raporu talebini geri çektiği başvuru tarihi ile aynı tarihte itfaiye raporu için Bolu Belediyesi’ne başvuru yaptı.

* Bu çerçevede, 1999 tarihli yapı kullanma izin belgesi tek bir ünite olarak tanımlanan ve özel yapı satışı olan otelin imar mevzuatı açısından ayrı bir bağımsız bölüm olarak değerlendirilmemesi gereken bölümü, yapının imar durumu konusunda yapılması gereken asgari araştırmayı yapmadan tamamen gözleme dayalı bir yorumla bağımsız bir bölüm gibi değerlendirildi.

* Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 17 Nisan 2020 tarihli yazısındaki görüşü doğrultusunda “tüm bina açısından itfaiye raporu düzenlenmesi” gerekirken, kısa bir zaman önce olumsuz görüş bildirdiği binanın bir bölümü için yapılan denetimde “olumlu görüş” veren itfaiye eri İrfan Acar ile bu denetim sonucuna göre düzenlenen olumlu görüş yazısında uygun görüş teklifinde bulunan İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve aynı görüş yazısına imza atan Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, hukuki sorumluluklarını bulunduğu iddiasıyla suçlu bulundu.

Bu konuya yarın devam edeceğim.

* * *

Ahmet Sever’in ardından…

Meslek yaşamı Ankara Ulus Gazetesi’nde başlayan bu satırları yazarı, 1980’li yılların sonunda Milliyet gazetesi Ankara Bürosu’nda adım attığı dönemde Milliyet’in en önemli dış bürolarından Brüksel’den haberler geçiyordu Ahmet Sever.

İstanbul merkez ve Ankara’nın yanı sıra ülkenin farklı coğrafyalarındaki güçlü taşra bürolarının yanında aynı güçte yurt dışı bürolarına ve muhabirlerine sahip Milliyet’in “gazetecilik” yaptığı dönemde, Mehmet Ali Birand’dan aldığı bayrağı Güven Özalp’e teslim ettiği güne kadar AB’nin başkentinden haberler verdi Ahmet Sever.

Ahmet Sever

Uçan kuştan haberi olan Ahmet Sever, aktif gazetecilik yaptığı dönemde bu satırların yazarına da zaman zaman mesleki katkı sağladı.

Zaten merhum Doğan Heper’in arkasından Abdi İpekçi ekolünü Milliyet’te devam ettiren genel yayın yönetmenleri Umur Talu, Derya Sazak, Yalçın Doğan, Mehmet Y. Yılmaz, Sedat Ergin, Tayfun Devecioğlu ve Fikret Bila ile başyazarlık yapan Altan Öymen ve Hasan Cemal görevdeyken “gazetecilik” yapıldı Milliyet’te. Onlarca, yüzlerce isimsiz, kahraman emekçinin katkısıyla.

Ta ki, son iki genel yayın yönetmenine kadar.

“Basında Güven” meşalesine bağlı biçimde yaklaşık 30 yıl görev yaptığım Milliyet’te şimdilerde ne kadar “gazetecilik” yapılıyor, o da ayrı. Alt kadrolardaki emekçi meslektaşlarımı bu tespitin dışında tutuyorum elbette.

Hele ki mevcut genel yayın yönetmeninin, vefat haberi duyurulurken Sever’in Milliyet çatısı altındaki 15 yıllık kıdemini hiçe sayması ayrı bir ayıp olarak Milliyet’in tarihe not düşüldü. Özgeçmişi anlatılırken, “birçok medya kuruluşu” denilerek Milliyet’in okurlarına da aynı ayıp yapıldı!

Abdi İpekçi’nin koltuğunda oturmakla böbürlenenler, ellerinden gelse İpekçi’yi Milliyet’ten silecekler gerçekleştirdikleri icraatlarla.

Ahmet Sever, Milliyet okulundan yetişen haberci olarak akıllarda kalan pek çok habere imza attı.

T24’te Umur Talu’nun kaleme aldığı “Abi, ben gidiyorum” ve Doğan Akın’ın yazdığı, Sever’i anlatan “Eşsiz, kırgın, yalnız…” başlıklı yazıları okumanızı öneririm.

Ahmet Sever, gazeteciden önce “insan” olarak zihinlerde kalacak hep. Kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel olarak yayınlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği , Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberler Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık görüldü. 

Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'ta yayımlanan "  Komonist Masası'nda Nazım Hikmet " adlı araştırma sürecindeki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te en çok güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor .

Yazarın Diğer Yazıları

Suç örgütü lideri emekli polise parasal yardım yaptı, emniyetten ses yok!

Şimdi acaba dengeler nasıl değişti de Soylu’nun MHP’deki en etkin irtibat kurduğu ve yakın olduğu isimler arasındaki Yönter, Peker’i öven paylaşım yaptı?

Bakan Ersoy’un “2024’te denetledik” dediği Grand Kartalkaya Oteli denetimden yeni bir skandal çıktı!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri hazırladıkları 4 sayfalık denetim raporunda özellikle yangın önlemleriyle ilgili eksiklikleri tek tek kayda geçirdi. Buna göre, iş yerinde yağmurlama sistemi bulunmadığı anlaşıldı. Yangın kaçış merdivenlerine ulaşımı sağlayan kaçış yolu kapılarının yangına dayanıklı ve duman sızdırmaz özellikte tesis edilmediğini ortaya koydu

Bolu'daki otel yangınını araştıran müfettiş raporundan: "Hijyen ve gıda güvenliği denetlendi ama yangın önlemleri denetlenmedi!"

Bolu’da görev yapan müfettişlerin raporunu, İçişleri Bakanlığı çoğaltıp 81 il valiliğine göndermeli. Göndermeli ki, herkes görevini daha iyi öğrensin!

"
"