TARİH

19 Ocak 2025

Yine ben, yine ben, yine ben!

Serenay Sarıkaya, peş peşe ödül almaya çıkınca 'Yine ben, yine ben, yine ben!' diye bağırmıştı kürsüden. Aradan sadece birkaç ay geçti ve şimdi herkes ona soruyor: “Hakikaten niye hep sen?”

Devamını Oku

TARİH

12 Ocak 2025

O diploma bu eve gelecek

Özgür Demirtaş’tan Ziya Selçuk’a, Celal Şengör’den İlber Ortaylı’ya kadar, dönem dönem tekrar eden milli klişemizdir: Herkes üniversite okumasın... Ebeveynler bankadan kredi çekerek çocuklarını bir diploma sahibi yapmaya çalışırken, koca koca profesörler “Tabela üniversitelerine gideceğinize, hiç gitmeyin” diyorlar. Oldu. Âlâ…

Devamını Oku

TARİH

10 Şubat 2024

Sen saçmalamıyorsun, biz nankörüz!

Üslup, Latincedeki "kazık, ucu sivri kalem" anlamına gelen stilus kelimesinden türemiş. Yani daha kökeninde hayır yok. Peki, bize kürsüden bangır bangır söylenen, kalbimize hançer gibi saplanan onca sözün genel bir üslup sorunu olduğunu söyleyen iletişim bilimciler mi haklı, yoksa her sözün kasıtlı, siyasetin de bir din olduğunu savunan siyaset bilimciler mi?

Devamını Oku

TARİH

27 Ocak 2024

Gaye Erkan > 10 milyon çalışan kadın

Anasıydı, babasıydı, tokat atmaydı, işlere karışmaydı, kovmalardı… Tüm bunları sakince bir kenara koyalım, büyük resimden çıkalım ve sadece şu konuya odaklanalım: Merkez Bankası Başkanı, emzirme döneminde olduğundan bebeği yanında olsun şartı koşuyor, bakıcılara değil ailesine teslim etmek istiyor, bankada özel bir düzen kuruluyor. Vallahi ben "helal olsun" dedim. Siz? "Tabii yaaa, kadın emziriyormuş, o zaman olur" mu dediniz? Peki, biz neyiz, pardon? Türkiye'de çalışan milyonlarca anneye sesleniyorum, çocuğunuzu alın ve çalıştığınız kuruma gidin. Karşı çıkan, kızan, söylenen olursa elinizde tapu gibi emsal karar var

Devamını Oku

TARİH

20 Ocak 2024

Asıl siz kimsiniz?

Kızıl Goncalar'ı "örtmenim bu dizi beni rahatsız ediyoo" diye RTÜK'e şikayet edenlere teessüf ederim. Çünkü bir şeyin üzerinden konuşunca, o şeyi konuşmuş olmuyoruz. Yani tarikatları konuşacaksak açık açık tarikatları konuşalım, Kızıl Goncalar üzerinden konuşunca olmuyor

Devamını Oku

TARİH

30 Aralık 2023

Şimdi değilse ne zaman, biz değilsek kim?

Türkiye umudu tükenen, iyi bir hayat beklentisi giderek düşen bir ülke. Evet, işler yolunda gitmiyor, evet değiştirmemiz gereken bir sürü "şey" var, ve evet gücümüz yetmiyor. Yine de; bir kez daha ve çok inanarak o "şey"e şans versek olmaz mı? O şey ne mi? Tabii ki umut, her zaman umut! 

Devamını Oku

TARİH

16 Aralık 2023

Herkes suçlu ise hiç kimse suçlu değildir

Kötülük hep var, insanın koltuk arzusu, hırsı, beceriksizliği, rezilliği… Kötülüğü sıradanlaştıran şey, kötülüğün aslında son derece normal, sıradan insanlar tarafından yapılıyor olması. Hepimiz buradayız, görüyoruz, izliyoruz. Peki, ne yapıyoruz? Hiç. Allah'ın gazabı böyle olur işte!

Devamını Oku

TARİH

02 Aralık 2023

Kolay para

Dolandırıcılar kimleri dolandırabilir? Çiftlik Bank skandalında asgari ücretle geçinen "gariban" insanlar üç kuruş paralarını bir tosuncuğun eline saymıştı. Şimdi, ünlü futbolcular milyonlarca dolarlarını valizlere doldurup "kolay para vaadine" taşıdı. Neden? Dolandırıcılığın kitabını yazan Sülün Osman kendini savunurken ne demiş: "Benim dolandırdığım insanlar da dolandırıcıdır!" Hak etmedikleri bir paranın peşindeler çünkü

Devamını Oku

TARİH

25 Kasım 2023

Don't Cry For Me Argentina!

Arjantin'in "Testere Milei"si varsa, bizim de Kurtlar Vadisi'nden "Testere Necmi"miz var. Aşırı sağcı Milei'nin büyük bir zaferle devlet başkanı seçilmesi, Necmi'nin "huzuru bozan kim varsa, biz de onu bozarız!" sözünü ülkece içselleştirmiş mafyatik-politik duruşumuz nedeniyle bizim için büyük bir anlam ifade ediyor

Devamını Oku

TARİH

18 Kasım 2023

Baklava Shop

Konuşamayanlarla aşk yaşıyoruz. Hepsi ünlü oldu. Ne dediğini anlasaydık Bahar Candan'ı ünlü ve zengin yapar mıydık? Anlamadığımız gibi konuşamıyor olmamız da bir gerço. Neden konuşamıyoruz? Çünkü anlamıyoruz. Neden anlamıyoruz? Çünkü konuşamıyoruz

Devamını Oku

TARİH

04 Kasım 2023

Ağlama Tolga, yalnız değilsin

Tolga Şardan, yargıda yolsuzluk haberini Uganda'da yayımlasaydı, bugün cezaevinde değildi. Çünkü Uganda Ceza Kanunu'nun "halkı yanıltıcı bilgiyi yaymak" ile ilgili 50. maddesine göre gazeteciye şu soruluyor: "Kendini ikna edecek kadar araştırıp, doğruluğundan emin oldun mu?" Bitti, soru bu kadar. Gazetecinin en büyük mahkemesi, kendi vicdanıdır. Bir kere bunu çözmüşler, bravo. Ayrıca kamu huzurunu bozacak somut delil aranıyor, şiddet eylemine mi neden oldu, gösteri mi yapıldı, buna bakıyor mahkeme… Bitti, bu da bu kadar. Eee; beni Uganda'ya özendiren hayat, sana da aşk olsun!

Devamını Oku

TARİH

28 Ekim 2023

As bayrakları, as as as!

100. yıl kutlamalarının sönük geçmesini istiyorlar. Var mısınız? Türkiye'den, Atatürk ve Cumhuriyet'i çıkar, geriye ne kalır? Haydi, asıyoruz bayrakları! Ve var gücümüzle bağırıyoruz: İyi ki, iyi ki Cumhuriyet!

Devamını Oku