Kötü haber bugün öğleden sonra geldi:
CHP'li Enis Berberoğlu ile HDP'li
Leyla Güven ve Musa
Farisoğulları'nın milletvekillikleri
düşürüldü!
Üst üste tweet atıyorum:
MECLİS'TE
DARBE VAR!
Hukuka darbeler
bitmek bilmiyor!
CHP ve HDP'li
milletvekillerine
hapis yolu
açılıyor.
Kılıçdaroğlu haklı,
bu karar
millet iradesinin
hiçe sayılmasıdır,
millet iradesine
darbedir!
Evet sevgili Berberoğlu,
demokrasi
mücadelesi
devam edecek!
HDP milletvekili
Leyla Güven:
Darbeler
sadece silahlarla
olmuyor,
bir CHP'li milletvekili de var,
ama bu kararda
CHP'nin de
sorumluluğu var!
CHP'li Özel:
Saray rejimiyle
kuvvetler birliği
yaratılmış,
demokrasi
ortadan
kaldırılmıştır.
Leyla Güven:
2016'da dokunulmazlıklar
kaldırıldığında,
CHP güçlü bir sesle
HDP ile birlikte
hareket etmiş
olsa, belki bugün
bunlar yaşanmayacaktı.
Engin Altay:
Üç fezlekenin
apar topar
Genel Kurul'a
getirilmesi
parlamentoya
darbedir!
HDP Grup Başkanvekili
Meral Danış Beştaş:
Bu iktidar
darbecidir!
TBMM'de "AKP
halka hesap
erecek"
sloganları atıldı.
CHP'li Özkoç'tan
Berberoğlu tepkisi:
AKP demokrasisi suçlu
bir demokrasidir,
bugün yeni bir suçu daha
karnesine ilave etmiştir.
MECLİS’TE DARBE
devam ediyor:
Enis Berberoğlu,
Leyla Güven,
Musa Farisoğulları
gözaltına alındı ve
tutuklandılar.
Kesiyorum tweet atmayı.
Sözün hükmü kalmadı çünkü...
Enis Berberoğlu'yla, Ankara'dan İstanbul'a
karayoluyla gelirken cep telefonuyla
konuşuyorum. Sonra da internette
onunla ilgili bir yazımı buluyorum.
İstanbul, 14 Haziran 2017
Sevgili Enis Berberoğlu;
Demek, sonunda casus da oldun.
Demek, sonunda "devletin sırlar"nı da
ifşa ettin.
Demek, sonunda "devletin
güvenliği"yle de oynadın.
Demek, sonunda devletin iç ve dış
güvenliğine zarar da verdin.
Demek, sonunda "silahlı terör
örgütü"ne de bilerek ve isteyerek
yardım ettin.
Üstelik 25 yıl da hapis yedin,
tutuklandın.
Aklım havsalam almıyor.
Sevgili Enis;
Seni böyle suçlayabilen ve 25 yıl hapse
atabilen bir memlekette
adalet de, demokrasi de, hukuk da,
özgürlük de kalmamıştır.
CHP Grup Başkanvekili
Özgür Özel’in dediği gibi, senin bu
mahkûmiyet kararın "faşizmin tescili"dir.
Erdoğan iktidarı, "Allah’ın bir lütfu"
olarak gördüğü 15 Temmuz sonrasının
OHAL düzeniyle Türkiye’de adım adım
demokrasi ve hukukun tüm kalelerini
düşürüyor.
Demir parmaklık arkasına giderken
bağırmakta son derece haklısın:
"Bu kararı verenler tarih önünde
mahkûm olacaklar!"
Bugünkü ikinci yazımı böyle noktalarken,
kimse aklından şunu çıkarmasın:
MECLİS'TE DARBE VAR!