T24 Haftalık Yazarı

Fatih Türkmenoğlu | Yola çıktım, yoldan çıktım!

[email protected]@fthturkmenoglu

TARİH

14 Nisan 2024

Anlar, anılar ve hisler: Ressam Ayşe Kazancıgil Döler'in dünyasında bir yolculuk

Adı: Ayşe Kazancıgil Döler. Yaptığı işleri uzun zamandır takip ettiğim bir ressam. İnsanın içini açan, şaşırtan eserleri var. Biraz muzip, bazen geleneksel motiflerle bezeli, bazen şen şakrak şarkılar söylermiş gibi resimler yapıyor. Yaptıkları hiçbir kalıba sığmıyor, ölçeklere nanik yapar bir halde, durmadan çalışıyor…

Devamını Oku

TARİH

07 Nisan 2024

Arjantin mutfağı: Et, empanada, dulce de leche!

"Ne yeniyor?" diye çok soran oluyor. Malum, Arjantin çok dikkat çekiyor, çok gezginin rüyalarını söylüyor. Konuya açıklık getirmek için buradayım! "Ne yenir?" sorusunu aslında tek kelime ile özetlemek gerekirse, "et" demem yeterli olacaktır. Hadi iki kelime isterseniz; et ve hamur işi. Üçüncü kelimeyi de zorla araya sıkıştırabilirsem: Et, hamur, dulce de leche!

Devamını Oku

TARİH

31 Mart 2024

Arjantin'de iki mücevher: La Recoleta ve Teatro Colon

Ana yazı içinde geçirsem, yazık olacaktı, güme gidecekti. İki çok özel yer; birisi bir mezarlık, diğeri de opera binası. İkisini de görmeden, gezmeden, hatta özel tur almadan Arjantin'den dönülmez. İkisi de birçok sanat eserini barındıran, kendileri de kocaman birer sanat eseri olan şaheserler…

Devamını Oku

TARİH

24 Mart 2024

Latin Amerika'nın Paris'i: Buenos Aires

Gezginlere hep "En beğendiğiniz şehirler hangileridir" diye sorarlar. Veya "Nerede yaşamak istersiniz?" Cevaplarım yıllardır hiç değişmez: İstanbul'dan asla vazgeçmem, ama zamanda geri gitmek mümkün olsa 50'lerin 60'ların İstanbul'unda yaşamak isterdim; bu bir. Floransa, Avrupa'da en sevdiğim şehirdir. Yeterli maddi imkanım olursa, oradan bir ev alıp yılın yarısını Floransa'da geçirmek isterim; bu iki. Buenos Aires, uzaklarda beni en çok cezbeden şehirdir. Büyüleyici bir karışımdır, şahane bir mimarisi vardır. Ayrıca insanlarını çok severim. Ömrümün bir kısmını da orada geçirmek isterdim; bu da üç

Devamını Oku

TARİH

17 Mart 2024

Hayat dediğin upuzun bir uçuştur

Gittikçe bitmeyen bir yoldayım yine. Benim fıtratımda "gitmek" var. Artık bu yaşımda, bundan yüzde yüz eminim. Çok para, başarı, büyük kazanımlar değil; alnımda yazan sadece gitmek…

Devamını Oku

TARİH

03 Mart 2024

En güzel sanat eseri hayatsa eğer...

Bir ağızdan, bağıra çağıra söylüyoruz şarkıları. Gece yarısını çoktan geçmiş saat. Yaşını başını almış üç kişi, bir Nişantaşı evinde, ansızın oluşan bir parti atmosferinde, kendimizden geçiyoruz. Kalpler hep genç, figürler hep 80'lerden, şarkılar her daim yaren…

Devamını Oku

TARİH

18 Şubat 2024

Benim meskenim dağlardır, dağlar

Ne zamandır bir trekking günü yapmak istiyordum. Biliyorum, iyi gelecek. Bir saatlik egzersiz, iki saatlik yürüyüşten başka bir etki; bir "iyileşme" deneyimi olacak. Tam gün, sıkı bir dağ-bayır yürüyüşü, tırmanışı, arada da hafif tempo koşu… İşte, tam "o gün", insanın hep bir manisi, hep bir başka organizasyonu, hep bir duygu durum dalgalanması çıkıveriyor. "Başka zaman yaparım" deyip sallamak, bilinç altının ürettiği en kolay çözüm olarak karşımızda beliriyor

Devamını Oku

TARİH

04 Şubat 2024

Hayat sana kar vermişse, kardan adam yap!

Hayatın en hatırlanır anları en beklenmedik zamanlarda karşımıza çıkan, en umulmadık yerlerde oluşan, saniye saniye şekillenen durumlar değil midir?

Devamını Oku

TARİH

28 Ocak 2024

Didim ve kahinler merkezi Apollon Tapınağı

Didim, doğal güzelliğini bir çırpıda sallayıvermiş bir tatil beldesi. Çok güzel kadınmış, acayip kötü giyinmiş, boyaları yüzüne avuç avuç sürmüş, hafiften akli melekelerini yitirmiş, zavallı yıllarca da yıkanmamış gibi bir durum. Bu kadar güzellik; plajlar, bu doğa, bu kum, bu iklim; sonra böylesi korkunç ötesi apartmanlar… Ege değil de, İç Anadolu’nun çirkince büyümüş ama gelişememiş kasabalarına benzer Didim. İnsanın içini acıtır…

Devamını Oku

TARİH

21 Ocak 2024

Marmara'dan Ege'ye bir yol hikâyesi

Türkiye sınırlarına girip hemen Ege'ye doğru yola çıktım. Arka arkaya katılmam gereken iş ve dost toplantıları bahane oldu. Ben geziyorken, gidiyorken en iyi formatımdayım. Bu kesin bilgi. Bu sefer de yolda olmak, Ege'de olmak, Tavacı Refik'te yemek yemek şahaneydi

Devamını Oku

TARİH

07 Ocak 2024

Bir Londra üçlemesi: The good, the bad and the ugly

Özgürlük, demokrasi, zarafet bir gölge gibi her an takip ediyor. Ama pislik, pahalılık ve yüzlerine acı oturmuş göçmenler de her kareye sızıyor. Dünya kast sisteminin en altındakiler, Londra'da nasıl hayat kuruyor; şaşıyorum. Pahalılık ve çok kötü evler, "Aaaah, yeter ama" dedirtiyor. Londra, bu yazıda bir üçleme olarak satırlara dökülüyor…

Devamını Oku

TARİH

24 Aralık 2023

Abi Londra'da azcık göbek atalım ya!

Bir oyuna gittim ve bütün dünyam değişti. Aman yarabbi, nasıl bir şeydi bu böyle… "Ayakta olsun biletler" dedik, meğer oyunun içine dahil oluyormuşuz. Seyretmedik, resmen tüm oyuncularla birlikte oynadık. Bir sağa bir sola gidip, hikâyenin sorunsuz akmasına yardım ettik. Bazen dans ettik, bazen kostümlerine son rötuşları yaptık. Neredeyse üç saat süren oyun sonunda, tüm oyuncularla arkadaş olmuştuk. Ki, oyuncuların bazıları oldukça tanıdıktı. Üstelik başrollerin birinde, son yıllarda en sevdiğim İngiliz oyunculardan Daniel Mays vardı. Final, düğün sahnesinin partisiydi. Her birimiz çemberin ortasına geçip yeteneklerimizi sergiledik. Londra'da, West-End'de sahneye çıkmış edasıyla eve döndüm. Resmen iyileşmiş, hafiflemiştim…

Devamını Oku