PTT ile ya da şu ya da bu biçimde "her yurttaşa bedava maske dağıtacağız" derken, geçen yıl başlayan salgında önce "maske dağıtamıyorlar, daha sonra maskenin bir lira karşılığında eczanelerde satılacağını duyuruyorlar.
Salgın başladığında, gelişmiş ya da gelişmekte olan sayısız ülke kendi yurttaşlarına, kişi başına, bir kaç bin dolar öderken...
"AKP iktidarı IBAN numarası verip, halktan para istiyor."
Verdikleri hesapta üç, beş kuruş ya toplanıyor ya toplanmıyor, sonra IBAN komedisini bir daha hiç karıştırmıyorlar.
Salgın nedeniyle halk iktidardan yardım beklerken, AKP halktan yardım bekliyor!..
"-Son iki yılda halkın bankalara olan toplam borcu 2 trilyon 700 milyar liradan 5 trilyona çıkıyor, o halk nasıl destek versin?.. Iktidar o halktan nasıl destek bekler?..
-Günde 15 lira, evet on beş lira ile geçinmeye çabalayanların sayısı 4 milyon 157 bin 749 iken, o insanlar nasıl destek versin?..
-16 milyon insan yoksulluk sınırında iken, o insanlar nasıl destek versin?.."
Pek çok örnek vermek mümkün, ülke yangın yerine dönmüşken...
Berberinden balıkçısına, çiftçisinden kasabına, işçisinden araba ve TIR şoförüne, sütçüsünden memuruna, lokantacısından emeklisine kadar her kesimden insan geçim derdiyle isyan ederken...
Tayyip Erdoğan önceki gün, her zaman olduğu gibi, "müjdeyi" patlatıyor:
"Refahın kıyısındayız!.."
Öztrak'ın 200 lira örneği
Öyle bir "refah" ki, yıl başında asgari ücrete yapılan yüzde 50'nin üzerinde zam, daha ilk iki ayda açlık sınırının altına düşüyor.
Dünyada şu anda en yüksek enflasyonda Türkiye sekizinci ülke. Türkiye'den daha yüksek enflasyona sahip önünde yedi ülke, daha düşük enflasyona sahip arkasında 192 ülke var!..
"Refahın kıyısındayız" ya...
CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın bir karşılaştırması var, 200 liralık banknot üzerinden:
"En büyük banknotumuz 200 lira Ocak 2009'da tedavüle çıktı. İlk çıktığında, bu 200 lira ile 40 litre ayçiçeği yağı alınabiliyordu, şimdi 6 litre bile alınamıyor. 90 paket makarna alınabiliyordu, şimdi ancak 20 paket alınabiliyor. 12 kilo dana eti alınabiliyordu, şimdi 2 kilo bile alınamıyor. Mutfağa beş tane 12 kiloluk tüp gaz alınabilirken, şimdi bir tane bile alınamıyor."
Ağustos'tan bu yana dünyada petrol fiyatı yüzde 63 artıyor, aynı dönemde Türkiye'de mazotun fiyatı yüzde 214 artıyor.
"Refahın kıyısındaki" bir minibüs şoförü ekliyor:
"Geçen ay bir yolcu parasıyla iki litre mazot alıyordum, şimdi üç yolcu parasıyla bir litre mazot alamıyorum."
Selafet endeksi
Bir ölçü var, adı "Sefalet Endeksi", enflasyon ve işsizlik oranlarının toplamından oluşuyor. Ülkede sefaletin arttığını, ekonominin kötüye gittiğini gösteren ölçülerden biri.
"2021 aralık itibariyle:
-Türkiye sefalet sıralamasında Avrupa'da birinci, dünyada 156 ülke arasında 21. sırada.
-Sudan, Libya ve Zimbabve hariç, Afrika'nın en sefil ülkeleri bile, Türkiye'den daha iyi!.."
Türkiye'de 2001 krizinde 40 puan olan Sefalet Endeksi şu anda 60 puana açıkmış bulunuyor.
2020 yılında devletten yardım alan yurttaşlarımızın sayısı 4 milyon 470 bin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın resmi açıklaması.
"Refahın kıyısındayız" ya...
2021 yılında devletten yardım alanların sayısı 11 milyon 370 bin kişiye çıkıyor. Bir yılda üç kata yakın artış var.
Bırakın "refahı", sefaleti yaşıyoruz hep birlikte.
Seçim numaraları
Cumhuriyet tarihinin görmediği bugünkü sefalet ortamında iktidarda kalabilmenin son çabasıyla Seçim Yasası'nı değiştiriyorlar.
İstedikleri kadar değiştirmeye çalışsınlar...
"Refahın kıyısında" yaşayan:
"- Banka ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen,
- Ekmek ve yağ kuyruklarında titreyen,
- Soğuğa rağmen, evlerinde kombilerini açamayan,
- Akşamları karanlıkta oturan, elektriklerini yakamayan,
- Arabalarını kullanamayan,
- Kontak kapatmak zorunda kalan,
- Beş liralık kıyma, yüz gram peynir alabilen milyonlarca insan..."
Hangi seçim yasası gelirse gelsin, bu ülkeyi artık bir daha AKP - MHP ortaklığına teslim eder mi?..