28 Eylül 2020

Her yer karanlık

AKP’nin gerçek haberciliğe, bağımsız ve özgür yayıncılığa tahammülü yok. "RTÜK ve Basın İlan Kurumu iktidarın medya üzerindeki iki kılıcı... Özgür habercilik yapan TV’lere biri ceza kesiyor, yayın durduruyor, diğeri özgür habercilik yapan gazetelerin ilanlarını kesiyor."

Açın Halk TV’yi!..

Hangi program var?.. Nasıl bir program var?..

"Karanlık, simsiyah..."

Bir şey görülmüyor, sadece bütün ekranı kaplayan siyah bir yazı...

Bu nasıl bir program?..

"RTÜK faciası!..

RTÜK faciası demek yetmiyor, çok daha genel, çok daha tehlikeli, çok daha vahim:

"Yeni bir demokrasi faciası daha!.."

Sürpriz yok

Sadece Halk TV ekranı karanlık değil, her yer karanlık. Her yer aynı zamanda giderek daha da koyu bir karanlığa sürükleniyor. Tevfik Fikret’in yaklaşık yüz otuz yıl önce yazdığı gibi:

"Sarmış yine afakını bir dud-i muannid / Bir zulmet-i beyza ki, peyapey mütezayid."

Bugünün Türkçesi ile:

"Sarmış yine ufuklarını bir inatçı sis / Gittikçe koyulaşan bir karanlık."

Bir türlü dağılmayan koyu bir karanlık sarmış ülkeyi... O karanlığın biri, fiili, gözle görülür bir karanlık.

Halk TV ekranındaki karanlık...

RTÜK Halk TV’ye beş gün yayın durdurma cezası veriyor. Mahkeme yürütmeyi durdurma itirazını, "hiç sürpriz yok, çünkü hukuk yok", geri çeviriyor.

Bunun sonucunda Halk TV dün gece 00.00’dan itibaren yayınını durdurmak zorunda kalıyor, 2 Ekim cuma akşamı saat 00.00’a kadar.

AKP'nin medyadaki iki kılıcı

Tıpkı, bir süre önce TELE 1’e uygulanan yayın durdurma cezası gibi.

Halk TV ve TELE 1 gerçekleri anlatan, gerçek habercilik yapan, iktidara sırnaşmayan, yandaşlığı geri çeviren kanallar ya...

AKP’nin gerçek haberciliğe, bağımsız ve özgür yayıncılığa tahammülü yok.

"RTÜK ve Basın İlan Kurumu iktidarın medya üzerindeki iki kılıcı... Özgür habercilik yapan TV’lere biri ceza kesiyor, yayın durduruyor, diğeri özgür habercilik yapan gazetelerin ilanlarını kesiyor."

Sakat uygulama

Ekran karartmada, RTÜK’ün emir - komuta zinciri içinde verdiği cezalarda dikkat çeken noktalardan biri şu:

"RTÜK kararları hukuki süreçler tamamlanmadan uygulanıyor."

Bütünüyle hukuk dışı, demokrasi dışı, keyfi bir uygulama.

Daha sonra yayın durdurma cezası esastan bozulursa, mahkeme cezayı yersiz bulursa, ekran zaten çoktan kararmış ve belki de hatta yayın yeniden başlamış, ama bunun geri dönüşü, telafisi yok!..

O zararı kim karşılayacak?.. Kimse!.. Kapatılan kanalın kendisi!..

Çok sakat, çok yersiz, çok haksız, hukuk dışı bir uygulama.

Son beş, altı yıldır "hukuka uygun bir uygulama" nerede var ki?..

Kapatma nedeni komedi

Halk TV’nin yayını beş gün süreyle neden durduruluyor, hangi gerekçe ile?..

Hafta içi her sabah saat 11 ile 13 arasında milyonlarca insanı ekrana kilitleyen "Medya Mahallesi", Ayşenur Aslan’ın programında 16 Haziran günü kullanılan bazı ifadeler suç unsuru sayılıyor.

O programda dış politika tercihleri eleştirilirken, bağlamından kopartılan, seçilmiş bazı cümleler "Türk Silahlı Kuvvetleri'ni rencide etmekle, hafife almakla" suçlanıyor.

Şimdi yayını durdurmaya yönelik o maddeye bakın:

"Yayınlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olamaz."

Komedi ötesi!.

Halk TV’nin yayını bu gerekçe ile durduruluyor.

"Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırılıktan!.."

Halk TV!.. Atatürk ilkelerine aykırılık!..

Ya Atatürk'e küfreden kanallar

Olay çok basit, AKP muhalefeti istemiyor, o nedenle "üzümün çöpü, armudun sapı", gerekçe bulmaktan bol ne var!..

Halk TV Atatürk ilkelerine aykırılıktan ceza alıyor.

Peki, "Anıtkabir’e Anırkabir" diyen hayasızlar, sefiller, edepsizler!..

Ekranlarında ölüm listesi yayınlayan kendini kaybedenler!..

Yok, onlara da ceza veriliyor, üç, beş kuruşla geçiştiriliyor.

Ya şeriat çığlıkları kapaklarıyla yayınlanan dergiler!..

Basın İlan Kurumu o ve benzeri dergilere ilan kesme cezası uyguluyor mu?..

Neden uygulasınlar ki?..

"Onlar bizden!.."

Altı yıl önce HDP

Diyor ya Tevfik Fikret, "gittikçe koyulaşan bir karanlık..."

Altı yıl önce Kobani olaylarında suçlu görülen 82 HDP’li milletvekili ya da üyeye gözaltı kararı veriliyor.

Altı yıl önce!.. Ama, bugün akla geliyor.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yıllar önce attığı tweet'lerden ceza almış olması gibi!..

Bunlar artık gündem değiştirmek filan değil, onu çoktan aşan, Oya Baydar da vurguluyor, "siyasi rejimi değiştirmeye yönelik hamleler zincirinin parçaları..."

Hukuken ve siyaseten hayati değişiklikler zaten çoktan beri var.

Ortada ne Meclis var, ne bağımsız yargı.

İktidardan hesap sormak yok!..

Demokratik sivil toplum örgütleri parçalanıyor, o parçalardan bazıları iktidarın emrine giriyor, gösteri ve yürüyüş ve toplantı özgürlükleri valilerce her gün kısıtlanıyor, çevre her gün talan ediliyor...

Açın Halk TV’yi!.. Karanlık, simsiyah!..

Bütün Türkiye gibi, her yer karanlık...

Yazarın Diğer Yazıları

Ecevit, Lenin, Birand, Mengü: Savaşlara basın da ışık tutar

Salih Müslim Temmuz 2013 ile Ekim 2014 arasında Ankara’ya üç kez geliyor, kırmızı halılarda karşılanıyor, o sırada yine PYD’nin başında...

Colani-Türkiye: “Maslahata destek!”

Colani, bir röportajında “Türkiye ve Suriye’nin arasında geçmişten gelen tarihi ve coğrafi bir bağlılık var. Bunu çok iyi idrak ettik. İki halkın maslahatına destek vermek istiyoruz” diyor. Burada kullandığı “maslahat” sözcüğü İslami bir kavram. Türkiye ile kurmak istediği ilişki diplomatik olmaktan çok İslami temelli bir ilişki mi?

Zafer çığlıkları gölgesinde parçalanma: Nüfus bilgileri sıfırlandı

İsrail Suriye halkının nüfus, pasaport ve istihbarat kayıtlarının yer aldığı binaları bombalıyor, o kayıtları yok ediyor. Böylelikle kim kimdir, nerede yaşıyor, aidiyeti ne, bunları sıfırlıyor. Bombalayacak başka yer mi yok?

"
"