24 Kasım 2022

Bir yılın özeti: Sefalet endeksi hücrelere kadar işlemiş!..

"Ülke her alanda tam bir Sefalet Endeksi içinde çalkalanıyor"

Bir yıl dolarken...

Küfürle karışık o hakaretleri çocukların ağzından duysan, "ağzına biber sürerim" dersin!..

Utanırsın!..

Bir yıl dolarken...

Ekonomide, dış politikada, her türlü nezaketi yaya bırakan, küfür ve hakaretlerle dolu söylemler eşliğinde...

"Ülke her alanda tam bir Sefalet Endeksi içinde çalkalanıyor."

Bir yıl dolarken...

18 - 23 Kasım 2021...

Önce AKP'nin yönetim ve karar organında, sonra partisinin grup toplantısında Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla Türkiye "yeni ve muhteşem bir ekonomik modelle" tanışıyor.

Tarihte ve günümüzde dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen, bilinmeyen, hiçbir ekonomi kitabında yer almayan o muhteşem "yeni ekonomik modelin" bir yılı dolarken...

Hedefler tepetakla

Akıllara durgunluk veren bu model "üretim - ihracat - istihdam - cari fazla - enflasyonun düşmesi ve sonuçta ekonomik büyümeye uzanan" muhteşem bir buluşu temsil ediyor.

"Bu modelde kilit düşük faiz politikası."

O nedenle Merkez Bankası emir - komuta zinciri içinde politik faizi sürekli düşürüyor.

Bir yıl dolarken... Resmi verilere göre...

"- Yüzde 4.4 hedeflenen işsizlik bir yılın sonunda yüzde 11.4'e yükseliyor.

- Kişi başına düşen gelir 10.700 dolar hedeflenirken, bir yılın sonunda 8.400 dolara düşüyor.

- Enflasyon yüzde 21.31 iken, bir yılın sonunda yüzde 85.51'a fırlıyor.

- Gıda fiyatlarında artış yüzde 28 iken, bir yılın sonunda yüzde 99'a fırlıyor.

- Dolar 9.55 lira iken, bir yılın sonunda TL hemen hemen yüzde yüz değer kaybediyor, dolar 18.62 TL'den işlem görüyor.

- Faiz 180 milyar 850 milyon lira iken, bir yılın sonunda 330 milyar liraya yükseliyor."

Bu arada cari fazla üzerine oturan modelde, bir yıllık cari açık 40 milyar doları buluyor.

Çok ağır zamlar

"Yeni ekonomik modelin" bir yılı dolarken...

Mazot, benzin, elektrik, doğalgaz gibi temel ürünlerde fiyat artışları yüzde 200, yüzde 300'lerde uçarken...

Süt üretimi yüzde 15 düştüğü için peynir fiyatları et fiyatlarına yaklaşırken...

Bir yıl dolarken...

"Türkiye sefalet endeksinde dünya birincisi oluyor."

İşsizlik ve enflasyon oranlarının toplamından oluşan Sefalet Endeksinde Türkiye geçen yıl 158 ülke arasında 21. iken, "yeni ekonomik modelle" birlikte dünya birinciliğine yükseliyor. Cumhuriyet tarihinde bir ilk.

"Sefalet Endeksi uygulanan ekonomik politikaların, modellerin başarı ölçüsü olarak kabul ediliyor."

Ve o endeks Türkiye'de her alana yayılıyor.

Al sana dış güçler

O endeksin yayıldığı alanlandan biri dış politika.

Bir yıl dolarken...

"İsrail, Suriye, Mısır, Birleşik Arap Cumhuriyetleri, Fransa, Almanya, Amerika, Rusya, Bulgaristan, Yunanistan, Suudi Arabistan, Hollanda, Avrupa Birliği başta olmak üzere..."

Erdoğan'ın kavga etmediği komşu ülke ya da uluslararası alanda sözü geçen ülke yok gibi!.. Erdoğan'a göre:

Kimi "Nazi artığı..."

Kimi "bizim kitabımızda faşizm yok, faşizm sizde var.."

Kimi "siz insan öldürmesini iyi bilirsiniz..."

Kimi "hakikaten akli kontroldan geçmesi lazım..."

Kimi "katil, zalim..."

Kimi "darbe planlayıcısı..."

Kimi "sen kiminle dans ettiğinin farkında değilsin, yaptırımın ne ise, geç kalma, yap..."

Her türlü diyaloğa kapalı, hakaret listesi böyle uzayıp gidiyor.

Liste uzarken, Türkiye:

"- Dış ticarette ciddi kayıplara uğruyor.

- Turizmde ciddi kayıplara uğruyor.

- Doğu Akdeniz'de doğalgaz arayan ülkelerin dışına itiliyor.

- Siyaseten kimsenin görmek istemediği hale geliyor."

Ekonomide yüzyılın çöküntüsüne düşünce, para lazım, parrrrra, para da olmayınca...

Dış politikada 180 derecelik dönüşler başlıyor.

Kadere bakın ki, o hiç ağzından düşürmediği "dış güçlerin" öncülüğünde!...

Örneği olmayan üslup

Bir yıl dolarken...

Sefalet Endeksi günlük konuşmalarda, özellikle iktidarın söylemlerinde yerini alıyor.

"Aşağılama, hakaretler, nezaketi aşan sözler havada uçuşuyor."

Yukarıdan başlayarak, çeşitli bakanların ağzından çıkan sözler utanç verici, meydanlarda ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde.

 "Terbiyesiz... Terörist... Elini kaldırma terörist bozuntusu... Otur yerine... Hadi gelsene... Amerikan oyuncağı... Şerefsiz... Edepsiz... Vampir... Tezek... Çamur... Alçak... Sürtük... Daha adını bile söyleyemiyorsun... Cibilliyetsiz... Geri zekalı... Ulan ahlaksızlar... İsrail dölü...."

Bu olağanüstü edebiyata son katkı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan geliyor:

"Boş konuşuyorsun. Bunları yayınlayacaksın, oy alacaksın. Nah alırsın böyle oy!.."

Bunları çocuklar söylese, büyükler onları "ağzına biber sürerim" diye uyarır!..

Üslup, söylem, nezaket...

Baştan sona Sefalet Endeksi!..

Bizim siyasi tarihimizde, yüz yıllık meclislerin tamamında örneği ve benzeri olmayan bir üslup.

Yaşanan bu olaylar, bir yılı dolan muhteşem ekonomik modelin yol açtığı Sefalet Endeksi'nin iç politikadan dış politikaya, günlük davranışlara kadar her alana yansıması.

"Model çöktükçe, Sefalet Endeksi'nin alanı da genişliyor."

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Osman, yarın yedi yıl bitiyor!..

Duruşmalar devam ederken tahliye talepleri sürekli geri çevriliyor, ya mahkeme heyeti değişiyor ya Gezi davasına bakan yargıçlardan biri AKP milletvekili aday adayı çıkıyor ya da... Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi “hak ihlali vardır, derhal tahliye edilmelidir” kararı vermesine rağmen, hem de iki kez, o karar Anayasa’ya aykırı olarak uygulanmıyor

Biz tanımıyoruz, onlar “daha sağlam demokrasi için” güçlendiriyor

Şu sıralarda Alman siyasetinde en çok şu söz duyuluyor: “Otoriter eğilimler önce anayasayı değiştirmeyi ve Anayasa Mahkemesi’ni zayıflatmayı hedef alıyor. Ardından devlet kurumları güçsüz kılınıyor"

Bahçeli DEM'e çiçek attı ama...

AKP ve MHP tarafından “terörist, bölücü” diye itilip kakılan DEM heyecanlanıyor, o heyecanla “Selahattin Demirtaş serbest kalsın, kayyım uygulaması sona ersin, tutuklu arkadaşlarımıza af çıksın” gibi liste hazırlayanlar bile var

"
"