"Bir haftada 36 bin imza!.."
Tek adam rejiminin özeti işte bu cümle. Aynı zamanda bu cümle rejimin işlemediğinin, ülkenin her alanda tıkandığının da, özeti.
Bu cümle İYİ Parti lideri Meral Akşener'e ait. Akşener hafta sonunda bir TV'de Uğur Dündar'ın sorularına yanıt verirken, Tayyip Erdoğan'a göndermede bulunuyor:
"Tek bir kişinin bir haftada 36 bin imza atması ne demek?.. Yetkilerin devredilmesi gerekirken, bir kişide toplanması insan haklarına aykırı. İşleri kuvvetlendireyim derken, tersine, işleri berbat etti".
"Her şey benden sorulur, her kararı ben alırım" gibi, değil bizde, dünyada gelmiş geçmiş hiçbir yönetimde görülmeyen, bütün yetkilerin tek elde toplanmasının somut çıkmazı bu cümlede.
Akşener'in söylediği doğru ise:
"Haftada 36 bin imza, bir günde yaklaşık 5.140, bir saatte yaklaşık 214 imza atmak demek. 60 dakikada Türkiye'yi ilgilendiren her konuda 214 imza atmak!.."
Bir gün içinde Erdoğan yemeden, içmeden, konuşmadan, uyumadan, sadece imza atsa bunun altından kalkması yine mümkün değil. En başta eli yorulur.
Kaldı ki, onca dosya kalabalığı arasında neye imza attığını biliyor mu?..
O zaman ne oluyor?..
"Herhalde yüzlerce dosya imza için bekliyor.
Daha çarpıcı olan, ülke yönetilmiyor!.."
Eskiden, parlamenter rejim döneminden biliyorum, bir Başbakan günde yaklaşık bir buçuk saatini imzaya ayırmak zorunda.
Ülkenin yönetilmediği bir de, bu ayrıntılarda ortaya çıkıyor. Değişmesi gerek.
Yani seçim...
Yurt dışı telaşı
İktidarın değişmesi...
Bu hedef halkın bir bölümünde kaygı içeren bazı sorulara yol açıyor?..
"- Seçim güvenliği olmazsa, muhalefetin kazanması tehlikeye düşer.
- Oy sandıklarının iyi korunması gerekir.
- Yurt dışında oyların kullanıldığı sandıklar nasıl korunur?.."
Yurt dışında oyların kullanılmasına dönük telaş, sosyal medyaya yansıyan bazı yazılar, yurt dışında seçim güvenliği kaygısını arttıran nitelikte.
Yakupoğlu'nun isyanı
Yüksek Seçim Kurulu'nda her partinin temsilcisi var. CHP'nin temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu.
Dün kendisine özellikle yurt dışında kullanılacak oylarla ilgili seçim güvenliğini, bazı insanların bu konudaki kaygısını ilettiğimde, Yakupoğlu kendi deyimiyle 'isyan' ediyor:
"Bu kamu oyunda varolan algı operasyonlarına eklenen yeni bir algı operasyonudur. Seçimde iktidar kazanmak için her şeyi yapar, sandık güvenliği tehlikededir, yurt dışında kullanılacak oylarda güvenlik nasıl sağlanacak gibi sorular dahil, bunlar halkın kafasını karıştırmaktan başka işe yaramıyor. TV'lerde bunları tartışmak, yazmak çizmek yanlıştır, insanları tedirgin ediyor, ayrıca algı operasyonu yaratmaktan öteye gitmiyor".
Yurt dışında sandık güvenliği nasıl sağlanıyor, ülkeler nasıl belirleniyor?..
75 ülkede 3 milyon seçmen
Mehmet Hadimi Yakupoğlu'nun bu sorularıma verdiği bilgiler ışığında...
Yurt dışında bir önceki seçimde 60 ülkede oy kullanılırken, bu seçimde ülke sayısı 75'e çıkıyor. Neye göre çıkıyor?..
"Herhangi bir ülkede seçmen sayısı 500'ü aşıyorsa, o ülkede seçmen sandığı kuruluyor".
Bunun bürokratik süreci nasıl işliyor?..
500 seçmenin yaşadığı ülkeyle ilgili Dışişleri Bakanlığı Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) 'orada sandık kurulabilir mi' diye soruyor. YSK 'olur' verirse, o ülkedeki diplomatik temsilciliğimizde, konsolosluk ve büyükelçiliklerimizde sandıklar kuruluyor.
Halen yurt dışında 3 milyon 47 bin 323 seçmen yaşıyor.
Oy kullanılacak on beş yeni ülkede 16 bin 236 seçmen var. Örneğin Tanzanya'da 686, Afganistan'da 1.136 seçmen oy kullanma hakkına sahip.
Ülkelerle görüşmeler
CHP'nin YSK'daki temsilcisi Yakupoğlu'nun verdiği bilgiye göre, konsolosluk ya da büyükelçiliklerde sandıklar kurulmadan önce, o ülkelerin ilgili birimleriyle temasa geçiliyor.
Örneğin, geçmişte YSK üyeleri ve parti temsilcilerinden oluşan bir ekip Hollanda, Almanya, Fransa, Belçika ve Avusturya'da oradaki İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ile bizdeki YSK'ya eş, yetkili kurumlarla görüşüyor. Neyi görüşüyor?..
"Sandık güvenliğini!.. Dışarıdan gelebilecek herhangi bir fiili müdahaleye, örneğin kavga ya da başka bir fiziki tehdide karşı güvenliğin sağlanmasına ilişkin güvence alınıyor".
Bu işin oradaki fiziki güvenliğine dönük, o ülkelerin almaları gereken önlemlerle ilgili.
Üçü partili, ikisi diplomat
Ya oy sandıkları nasıl korunuyor?..
Yurt dışında oy kullanılan sandıklarda beş kişi görev yapıyor.
"Beş kişilik sandık kurulları AKP, CHP ve HDP'den birer parti temsilcisi ile o ülkede görev yapan iki diplomattan oluşuyor".
Oy verme işlemi sırasında bu kurul görev başında.
Yurt dışında oy verme işlemi aynı gün değil, belli bir süreye yayılıyor. Dolayısıyla, o gün oy verme işlemi bittiğinde ve ertesi günlere kaldığında ne oluyor?..
"Tedirginliğe gerek yok"
Oy verme işlemi bir gün içinde saat 17'de sona erdiğinde...
"Oy sandığı üç anahtarla kilitleniyor.
Kilitlendikten sonra, sandıklar yine ancak üç anahtarla açılabiliyor.
Bir anahtar diplomatta, diğer iki anahtar iki ayrı parti temsilcisinde".
Oy çalma, oy değiştirme imkansız.
Oy verme işlemi bitince, zarflar mühürlü torbalara taşınıyor, torbalar parti temsilcileri ve diplomatik kuryeler eşliğinde Ankara'ya getiriliyor, kilit altında tutulan odalarda seçim akşamına kadar saklanıyor, seçim akşamı oylar sayılıyor.
CHP'nin YSK'daki temsilcisi Yakupoğlu:
"Biz bu uygulamayı 2014 ve 2018 seçimlerinde hiçbir sorun yaşamadan yerine getirdik.
Yurt dışında oyların kullanıldığı sandıklarda seçim güvenliği açısından tedirgin olmaya gerek yok".
Yalçın Doğan kimdir?
Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.
Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.
1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.
Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.
Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.
|