Tuğrul Eryılmaz | Düzeyli Magazin

[email protected]Fotoğraf ve davetler için editör maili: [email protected]

17 Eylül 2021

Cihangir'de bir pazar gezintisi | Cumhuriyet bile benden genç çıktı

Nurcan Kaya, Osman Kavala, Nur Sürer, Murat Çelikkan, doktorlarım ve tabii Kılıçdaroğlu ve Ezhel

TV ve sinemanın 40 yıllık yıldızı Nur Sürer - Ezhel, Hrant Dink anısına beste yapar da ben atlar mıyım? - Az ve orta zengin İzmirli Mülkiyelilerin Çeşmealtı âlemi - Heteronormatif arkadaşlara karışmazsa Cengiz Semercioğlu, MedyaTava ile beni kıskandırabilir

Özellikle taşralı fanlarım Cihangir'de hep az ve orta ünlü oyuncu, şarkıcı, çok az ünlü yazar ve ünsüz gazeteciler mi ikamet ediyor diye meraktan ölüyorlar. Son pazar günü, sırf onların meraklarını belgeyle gidermek için öğleden önce kafelere düştüm.

Masa 1

Sınıfsal olarak Upper Cihangirlilerin gittiği Sis and Bros. Biraz Cihangir-Nişantaşı karışımı bir masaya ısrar kıyamet oturtuldum. Belli ki, YT'nin aksine herkes sayfamda fotoğrafının çıkmasına bayılıyor.

Doktor, eczacı, girişimci ya da sadece zengin olmaları kesmiyor. Resim altında hiç isim görmeyeceksiniz ama tam karşıya gelen Dr. Taylan Şahin'in adını geçirmek zorundayım. Çünkü benim kardiyologum ve ürologum Dr. İsmet Hazar gibi, onunla da iyi geçinmek zorundayım. Beden benim bedenim ama alttan mı üstten mi vuracağı hiç belli olmuyor.

Sis and Bros'un magazin değeri az olan orta ve üst orta zenginleri

Masa 2

Tiny House ve HomeRoom kaldırımlarındaki bu masada, hem coğrafi hem de sınıfsal açıdan Upper, Lower ve Mid Cihangir temsilcileri var. Meslekler de farklı. Gazeteciler, oyuncu ve beyin cerrahı.

Fotoğraf çeken teenager Ogan Göncü'nün iki annesi de masada: İki gün önce Medyascope'ta izlediğim meslektaşım Işın Eliçin'le oyuncu Tülay Günal, çok koyu bir muhabbete girişmişlerdi. Hiçbir şey ima etmeden Günal'ın şu sıralar "İkimizin Sırrı"nda orta canavar üvey anneyi oynadığını ekleyeyim. Tesadüf işte herhalde.

Oyuncu üvey anne Tülay Günal, üvey olmayan anne gazeteci Işın Eliçin, Tuğrul the Gonzo ve konuk sanatçı Dr. Fatma Özlen. (Foto: Ogan Göncü)

Yurt haberleri

İzmir - Gonzo Haber Ajansı

Kendilerinin magazin değeri oldukça düşük ama okullarının çok yüksek olan İzmirli Mülkiye-Angara grubu, Urla-Çeşmealtı'nda bir araya geldi. Tabii anarko - marksist olduğum için beni çağırmadılar. Fakat stajyerimin çektiği bu fotoğraftan kendi dönemimden (68 - 69) birkaç eski solcuyu tanıdım.

Erdal Yavuz, Murat Koğacıoğlu, Tayfun Kalkan, Semiha ve Tahir Muşkara, Nuri Yıldırım, Emine Öztekin, Doğan Çetin, Nejat Efeoğlu. "Eski solcu" kelimesini kasten kullandım. Çünkü bu dostlarımın azımsanmayacak bir bölümü, beni yeterince solcu bulmazlardı okulda.

Şimdi onlar tatil beldelerinde, sitelerde evlerinde keyif çatarken, ben hâlâ mülksüzüm. Yine de davet ederlerse, birkaç günlüğüne misafirleri olmayı reddetmem.

İzmirli genç Mülkiyelileri bilemeyeceğim ama benim gibi boomer'ları kıskandım. Fotolar için İzmir Şube'den stajyerlerim Nazlı Kayı ve Mete Hüsünbeyi'ne teşekkürler

Bu arada İzmir demişken, Mülkiyeliler Birliği İzmir Şube Başkanı Nazlı Kayı'nın da içinde olduğu tiyatro ve müzik gösterisinin afişini de reklam olarak kullanıvereyim.

Tarihimden yapraklar

Solcu arkadaşım Nur Sürer

İki eski solcu dost: Ben ve Nur Sürer (Foto: Muhtar Halil Kalafat)

Şimdi kullandığım fotoğraftaki Andy Warhol tişörtümü görünce "Bu nasıl Tarihim'den" demeyin. Nur Sürer 1980 yılından, yani Erden Kıral' ın Bereketli Topraklar Üzerinde filminden beri hem hayranı hem dostu olmakla övündüğüm bir oyuncu arkadaşım.

Camdaki Kız dizisi çekimleri için geldiği Cihangir'de karşılaşınca anında sarmaş dolaş olduk. Tabii ki magazin değeri yüksek bir fotoğraf çektirme fırsatını kaçırmadım. Bu arada dizideki canavar anne karakteri yüzünden azarlamaktan geri durmadım. Neyse, kocası Sarp Kuray düşünsün.

Bu linkler ihmal edilmesin

* Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Diyarbakır'da avukat Nurcan Kaya'nın 27 Eylül'de devam edecek davası için dayanışmaya çağırıyor. Dava izleme detayları için tıklayın.

* Hafıza Merkezi de insan hakları örgütlerinin ortak açıklamasını imzaladı: "AİHM Kararı Uygulansın, Osman Kavala Serbest Bırakılsın"

* 23 Eylül Dünya Biseksüel Farkındalık Günü yaklaşırken Angst'tan "Biseksüellerle Derdimiz Ne?" dosyası.

* İKSV'nin Kino 2021 Alman Filmleri seçkisi çevrimiçi.

***

Gazetecilik zanaattir de

Bu kez az da olsa emeğimin geçtiği için övündüğüm ve hâlâ her gün satın aldığım Yeni Yaşam gazetesine sataşacağım. Musa Anter Ödülleri'nde Türkçe Haber Jürisi'ndeydim. Çok ayrıntıya girmeyeceğim ama (isterlerse haftaya girerim) jüri işlerini kim ya da kimler yaptıysa beni sinir ettiler.

Bir yandan da gazetenin satışının neden çok düşük olduğu konusunda ipucu verdiler.

Benim, Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik'e önerim, bu işten sorumlu ekibe sıkı bir mesleki zılgıt geçmesi. Hepimiz elimizden geldiği kadar mesleğin raconunu hafife almamalıyız.

İlahi İmam Hatipli!

Türkiye'nin en büyük gazetesini yönettiğini sanan benden genç bir meslektaşım Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici'ye kızmış. Bildirici sürekli Hürriyet'le uğraşıyormuş. Bence İmam Hatipli bu kez haklı. Bildirici her mevkuteyi hâlâ gazete sanıyorsa çok yanlış yapıyor. Üstelik yeni zuhur gazeteciler! köşeci bile olsalar haftada en az üç kez yön değiştirmezlerse bizler gibi işsiz kalıverirler. Günah değil mi insanlara!

Cumhuriyet'çiler bile benden genç

Dördüncü aşımı olduktan sonra, doktorlarım Hatıra Topaklı ve Hakan Hekimoğlu'nun, "Bu gece içki içme, eve git dinlen abi!" önerisine tabii ki uydum. Eh, madem evde oturacaktım, her gün aldığım Yeni Yaşam, üçer gün aldığım Birgün ve Evrensel'i koltuğumun altına alıp bakkaldan ayrılırken, şeytan dürttü, eski göz ağrım Cumhuriyet'i de alıverdim.

Salı günü evde yazımı yazarken meslektaşım Şengün Kılıç'la hızla gazeteleri karıştırdık. Cumhuriyet'i karıştırırken kafam birden köşe yazarlarına takıldı. Şimdiden sonra yazacaklarıma kimse kızmasın, çünkü benim de 75+ olmama sadece dört ay kaldı. Yani sakın "siyaseten doğrucu" takım beni ayrımcılıkla suçlamaya kalkmasın, hem nalına hem mıhına vuruyoruz.

Üşenmedim, konuk yazarı katmadan salı günü yazan köşe yazarlarının yaşlarını buldum, aritmetik ortalamalarını aldım. Ortalama 73. 38 yaşındaki Oda TV'den yetişme Barış Pehlivan'ın ortalamayı düşürdüğünü de not edeyim. Ortalamanın benden genç olması tarafsız bir gazeteci olduğum için, içim parçalanarak da olsa 73 yaşı açıklamamı zorunlu kılıyor.

MedyaTava değişebilir mi?

Sokak dergisinden stajyerim, daha sonra da yıllarca Hürriyet'te çalışmak zorunda kalan Cengiz Semercioğlu, İmam Hatipli'den kurtulur kurtulmaz MedyaTava'nın başına geçmiş. MedyaTava'yı bir haber sitesi olarak yeniden düzenliyor. Semercioğlu umarım kendisine örnek olarak Hürriyet'i değil, Sokak dergisindeki günlerini alır.

Keşke cevap vermeselerdi

AKP sözcüsü "şahıs" hem soru sordurmamıştı hem de bunu eleştirenlere çok tutarsız isnatlarda bulunmuştu. Buna cevap veren iki gazetecinin (Deniz Zeyrek, Selçuk Tepeli) yanıtlarından ben gibi cahillerin aklında sadece "Ne var daha önce AKP'ye prim verdiysek" kaldı. Hele yurtdışında burssuz okuyan Tepeli'nin 15 dakikaya yakın "Ben sadece sunucuyum" tiradı gerçekten yersizdi.

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots

* Hafta başında çok sayıdaki Cihangir muhbirlerimden biri aradı: "Yandaki eve Murat Çelikkan, Murathan Mungan, İpek Bilgin ve Mehmet Bilâl Dede gizli gizli girdiler." Ben de, herhalde tiyatro ya da edebiyatla ilgili bir toplantı yapıyorlardır diye fazla kaale almadım. Aman tanrım, o ne, iki saat içinde iyi bir gazeteci olarak tüm gerçeği öğrenmiştim.

Uzun tatillerinden nihayet dönen bu zevat, gizli gizli yaptıkları kanasta partilerine başlamışlar bile. Toplantı evinin kapısını iki kere çaldığım hâlde yaşlı ve sarı noktalı hâlime rağmen beni içeri almadılar. Bu yüzden ben de istemeyerek de olsa onları teşhir ediyorum.

Kanastanın dört atlısı: Murat Çelikkan-Murathan Mungan-İpek Bilgin-Mehmet Bilâl Dede

- Cihangir'deki egemenliğimi bir türlü kabul edemeyen oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan, Gain için, benim favori mekânım HomeRoom'da yaptığı çekimi benden gizledi. Halbuki, magazinin kesat olduğu bu dönemde bana da haber verseydi, elimde güzel bir konu olacaktı. Büyük bir ihtimalle arkadaşı YT, "Haber verme" demiştir. Yanlışsa günahı boynuma.

- CHP Genel Başkanı ve muhtemel Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 40 şarkılık Spotify listesinde benim de sevdiğim şarkılar var. Fakat yine de hiç değilse The Beatles, The Stones demiyorum ama Joan Baez, Edith Piaf ya Bob Dylan'dan biri de listeye yakışmaz mıydı?

Advertorial (!)

Kırkambar Bozcaada

Meslektaşlarım Ferai ve Lütfü Tınç epey bir zamandır Bozcaada'da yaşıyorlar. Gazeteci bu, rahat durur mu? Lütfü Tınç, hemen Bozcaada üzerine bir kitap attırmış.

Kırkambar Bozcaada, Tınç'ın, 1995-2015 yılları arasında adadaki yaşantısı, izlenimleri çevresinde yaptığı röportajlar ve ada ile ilgili bilgiler içeriyor. Keyifli bir okuma.

Haydi dostlarımızla dayanışmaya

İBB'nin Vetbüs'ü önünde muhtarlar, veterinerler ekibi, ben Tuğrul the Gonzo ve en önde, umutla yürüyeceğini beklediğimiz köpeğimiz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin "Vetbüs"ü Cihangir'de. Fakat sadece Cihangir'de değil; Tophane, Çukurcuma, Kabataş gibi komşu semtlerdeki yardıma ihtiyaç duyan tüm sokak hayvanlarına hizmet verecekler.

Yer: Cihangir Caddesi'ndeki Vetbüs

Tarih: 17 Eylül Cuma (Bugün) 11.00-14.00 arası

Müzik önerisi

Ezhel'in Hrant Dink'e ithaf ettiği "Mayrig", ilk kez Uluslararası Hrant Dink Ödülü gecesinde çalmış.

YAZARIN TÜM YAZILARI

tuğrul eryılmaz düzeyli magazin cihangir cumhuriyet nurcan kaya osman kavala murat çelikkan nur sürer kılıçdaroğlu ezhel cengiz semercioğlu

Yazarın Diğer Yazıları

Demokrasi yok, su ve para da yok; ya sigara?

Sizce moda olduğu üzere benim yerime de bir kayyım atayacak olsalar bu kim olurdu, cevaplarınızı bekliyorum...

Hadi bi' cesaret, hep birlikte haykıralım: Kapitalizm öldürür!

Hastanede operasyonun ardından -3'e indirildim, yoğun bakıma... Çok soğuktu ve canım sıkılmıştı, hemşirelere bi' takılayım dedim, onlar benden daha komik çıktı! "-3'ün altında ne var" diye sordum; cevap pat diye geldi: Morg var Tuğrul Bey, morg var!..

"Dostum Trump" kazandı: Amerika'ya demokrasi, dünyaya huzur gelir mi?

Bu hafta başlığımıza uygun olarak Leonard Kohen'in ta 1992'de yaptığı şarkıyla giriş yapıyoruz: "Democracy is coming to the USA''. Amerika'ya demokrasi, dünyaya huzur gelir mi Kohen'in şarkısından dinleyin...