18 Ağustos 2023

Mersin’deki Ülkücü cinayeti dosyasında çıkan HTS kayıtları ne anlatıyor?

Her ne kadar Mersin’deki adli yargılamanın ilk ayağı tamamlansa da dava dosyasının içinde ilginç bilgiler çıkıyor halen. Bunlardan en önemlisi, haklarında adli yargılama yapılan Ünel ve Ünel’e saldıran 10 kişilik grubun HTS kayıtları. Üşenmedim, dava dosyasından ulaştığım sayfalarca veri kaydını inceledim ve ilginç sonuçlara ulaştım

Mersin’de Ülkü Ocakları Eski Başkanı Çağrı Ünel’e yönelik saldırının, cinayetle sonuçlanmasıyla başlatılan adli yargılama tamamlandı.

Ünel’e 15 Mart 2022’de kent merkezinde yapılan saldırıda, Sinan Ateş döneminin Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Ünel yaralanırken, Ünel’in kendisini korumak amacıyla taşıdığı ruhsatsız silahın ateş almasıyla da saldırıyı gerçekleştiren grubun içinde yer alan Emrullah Kaplan yaşamını yitirdi.

Büyüteç’in devamlı okurları bu konuda geçmişte yazdıklarımı anımsarlar. Ancak ilk kez okuyanlar için hatırlatma yapmak gerekiyor zorunlu olarak.

Kaplan’ın ölümü ve Ünel’in yaralanmasıyla ilgili dava yerel mahkemede sonuçlandı. Mahkeme Ünel’e 10 yıl hapis cezası verdi. Saldırıyı yapanlara da olaya karıştıkları oranda cezalar verildi.

Dosya halen istinafta.

Sinan Ateş ve Çağrı Ünel

Mahkemenin fazlaca incelemediği HTS raporları

Her ne kadar Mersin’deki adli yargılamanın ilk ayağı tamamlansa da dava dosyasının içinde ilginç bilgiler çıkıyor halen.

Bunlardan en önemlisi, haklarında adli yargılama yapılan Ünel ve Ünel’e saldıran 10 kişilik grubun HTS kayıtları.

Mersin 5. Ağır Mahkemesi’ndeki yargılama süreci çerçevesinde, dosyada adı geçen 11 kişiye ait cep telefonlarının görüşme kayıtları ve sinyal bilgileri ilgili kurumdan istedi. Gelen tespitler, dava dosyasına konuldu.

Saldırı ve sonrasındaki cinayeti; Ülkü Ocakları içinde yaşanan süreç olarak görmek yerine, basit bir saldırı eylemi ve sıradan cinayet olarak tercih eden mahkeme, şüphelilerin aralarındaki irtibatı ortaya çıkaran HTS kayıtlarını dikkate aldı.

Dava dosyasının tamamlayıcı delilleri bu verilerden çıktı.

Şöyle ki; Osmaniye ve Adana’da bir araya gelen 10 kişilik grubun, Adana’dan yola çıkışı, Mersin’e gelişi, Mersin’deki konaklamaları, Çağrı Ünel’i takip ederek izini bulmaları, Ünel’i olay yerinde tespit etmeleri, saldırı anı, sonrasında olay yerinden ayrılışları, Mersin’i terk etmeleri ve tüm bunlar yaşanırken kendi aralarındaki irtibatları, ortaya çıkarıldı.

Eldeki somut deliller, ifadeler, bilgiler işte bu HTS kayıtlarıyla desteklendi.

HTS raporları alınanlar kimler?

Fakat, söz konusu HTS kayıtlarını inceleyince, sadece az önce okuduğunuz tamamlayıcı deliller değil, hiç hesapta olmayan başka bilgiler de gün ışığına kavuştu!

Tabii bu hesapta olmayan verileri mahkeme tespit etmedi.

Üşenmedim, dava dosyasından ulaştığım sayfalarca veri kaydını inceledim ve ilginç sonuçlara ulaştım.

Mersin’de yaşanan olaya ışık tutacak yeni bağlantıları paylaşmadan önce anlatımların daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla biraz ön bilgi aktarmak gerekecek.

  1. Çağrı Ünel; Ankara’da silahlı saldırıda öldürülen Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in ekibinden. Ateş döneminde Mersin Ülkü Ocağı Başkanı. Ateş’in görevden ayrılmasını takiben bu görevinden ayrıldı.
  2. Ünel’e yönelik saldırı; 15 Mart 2022 günü, saat 12.30 sıralarında, Mersin Toroslar ilçesinde Kuvayı Milliye Caddesi üzerinde gerçekleşti.

  3. Ünel’e saldırı için Özgür Adar, Ahmet Atan, Alpaslan İbicioğlu, Cenk Gece, Hüseyin Coşkun Akgöllü, İlyas Çiftçioğlu ve Tuğcan Sönmezler, Osmaniye’den Adana’ya geldiler. Burada, Nurullah Saraç, Selim Anlı ve Emrullah Kaplan’la buluşup 14 Mart 2022 günü Mersin’e geçtiler.

  4. Şüphelilerden Selim Anlı Yüreğir Ülkü Ocakları Başkanı, Tuğcan Sönmezler Adana Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı ve Eski Seyhan Ülkü Ocakları Başkanı, İlyas Çiftçioğlu MHP’li Ankara Etimesgut Belediyesi çalışanı ve Mersin davasının bitiminin ardından Ağustos başından itibaren Adana Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı, Salih Kaplan MHP’li Ankara Etimesgut Belediyesi çalışanı ve Adaba Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı, Hüseyin Coşkun Akgöllü Eski Kadirli Ülkü Ocakları Başkanı, Özgür Adar Adana Ülkü Ocakları İl Yöneticisi, Cenk Gece Adana Ülkü Ocakları yöneticisi ve yaşamını yiyren Emrullah Kaplan da Adana Ülkü Ocakları üyesi.

HTS raporlarından çıkan dikkat çekici irtibatlar

Üst bölümde Ülkü Ocakları yapılanması içinde olan ve Ünel’e yönelik saldırıyı gerçekleştiren isimlerden bazılarının HTS raporlarının incelenmesinden bakın neler çıktı?

* Hüseyin Coşkun Akgöllü, babası adına aboneliği bulunan cep telefon hattını kullanırken, Çağrı Ünel’e saldırının yapılmasının ardından yaklaşık 40 dakika içinde Adana Ülkü Ocakları Başkanı Cem Tutsoy ile 7 kez telefon görüşmesi yaptı.

Bunlardan altısında Akgöllü, Tutsoy’u; birinde ise Tutsoy, Akgöllü’yü aradı. Tutsoy da, Akgöllü gibi Kadirlili. Tutsoy, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın yardımcısı iken Şubat 2022’de Adana Ülkü Ocakları Başkanı olarak genel merkez tarafından atandı.

Akgöllü ayrıca 25 Şubat 2021 ile 21 Mayıs 2022 tarihleri arasında Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Murat Sezer’le SMS irtibatı var. Burada Sezer’in görevinin bitiş tarihine dikkatinizi çekeyim.

* Cenk Gece, E.K. adlı bir kadına ait telefon hattını kullanırken, Ünel’e saldırının ardından Adana Ülkü Ocakları Başkanı Cem Tutsoy ile irtibata geçti.

* İlyas Çiftçioğlu, Ünel’e saldırıdan iki gün önce 11.47 ile 12.10 arasında beş kez, bir gün önce de saat 13.39 ve 14.04’te iki defa Adana Ülkü Ocakları Başkanı Tutsoy’la telefon görüşmesi yaptı. Çiftçioğlu ayrıca Tutsoy’un ailesinden Enis Tutsoy, Fazlı Tutsoy ve İsa Mert Tutsoy’la irtibat kurdu. Çiftçioğlu, olayın ardından takip eden günlerde de Ankara’daki Sayıştay Başkanlığı’nın santralinden üç kez arama yaptı.

* Salih Kaplan, olaydan kısa süre sonra saat 13.11’de Adana’da bir mahkemede görevli ile görüşme yaptı.

* Ahmet Atan, saldırıdan yaklaşık üç saat sonra Tutsoy’dan önceki Adana Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Korkut ile telefon teması kurdu. Ayrıca, yine olaydan sonra Türk Sağlık Sen’in Adana Şube Başkanı Serkan Oluk ile 13.36 ile 14.06 saatleri arasında dört kez telefon irtibatı kurdu.

* Tuğcan Sönmezler, kendisi gibi Adana Ülkü Ocakları yöneticisi olan kardeşi Fatih Sönmezler’in adına kayıtlı telefon hattını kullanarak olayın hemen ardından saat 14.05 ve 14.13’de daha önce Adana Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı Ali Görgün ile temas kurdu.

* Bu arada Yüreğir Ülkü Ocakları Başkanı Selim Anlı’nın olay sırasında kullandığı cep telefon hattının da babası üzerine kayıtlı olduğu ortaya çıktı.

***

Sizin de gördüğünüz üzere, Ünel’e yönelik saldırı çerçevesinde saldırıyı gerçekleştiren grubun ilginç bir telefon trafiği yaptığı görülüyor.

Ancak bu kayıtlardan şüphelilerin yaptıkları telefon görüşmelerinin içeriğini öğrenmek elbette teknik olarak mümkün değil.

İhtiyaç halinde yargı makamları muhataplarını çağırıp soracak. Aksi bir delil ortaya çıkmadığı müddetçe de kişisel anlatımlar dikkate alınacak, doğal olarak.

İstinafta süreç nasıl ilerleyeceğini zaman içinde göreceğiz.

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel yayımlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği, Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberleri Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık bulundu. 

Ayrıca, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'tan yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma dalındaki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te çoğunlukla güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

İçişleri Bakanlığı müfettişleri, İBB’yi nasıl denetliyor, hangi konu başlıklarına mercek tutuyor?

İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu, İETT için 111 sayfalık, İSKİ’ye yönelik ise; 150 sayfalık denetim rehberi hazırladı. Uzun sözün kısası; İBB, iğneden ipliğe denetleniyor

İliç faciasında tartışılan iddianame ve Emniyet Müdürü Çalışkan’ın mesajı

İddianamede, sanıklara yönelik istenilen hapis cezası “taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek” hükmünden. Oysa Avukat Mürsel Önder, sanıkların işlediği suçun karşılığının “olası kastla ölüme sebebiyet vermek” olduğu görüşünde. Peki neden?

"
"