Kaç yıldır karabasanlarla cebelleşiyoruz, çok sıkıldık, çekmediğimiz dert kalmadı; “Münasebetsizliğin bu kadar yoğunlaştığını ne gördüm, ne de işittim” diyenlerin, “Dibe vurmak ne demek? Kaç zamandır dipte oturmuş can çekişiyoruz” diye söylenenlerin sayısı günbegün çoğalmakta.
Ağlayan da sızlayan da, halinden her rastladığına şikayet eden de ve de küfrün çeşidini ağzından düşürmeyen de pek çok.
Neden küfür ediyorlar?
Konuyu bilimsel olarak incelemiş olanlara göre küfür edildiğinde öfke ve hayal kırıklığı gibi duygular ifade edilmiş olur ve bu yoldan gerginlik, stres azalır, fiziksel ve sosyal acı hafifler.
Küfür etmenin arındırıcı etkisi olduğunu, fiziksel saldırganlığa bir alternatif olabileceğini de ileri sürenler var: Bireyler, küfür ederek öfkelerini "boşaltırlar", adeta arınırlar ve böylece fiziksel saldırganlık dürtüleri azalmış olur. Bu şekilde, küfür, fiziksel saldırganlığa karşı önleyici bir araçtır ve daha ciddi sonuçları önler. *
Öyleyse olumsuzluklarla mücadele etmemizin yanısıra bu konuyu da ciddi bir şekilde irdelememiz gerekiyor. Birbirimizi, “Ayıptır, böyle deme”, “Duyan olur” gibi sözler söyleyip engelleyeceğimize, bir şeye çok üzülüp ağlayanlara bazen “Ağla, ağla açılırsın” dendiği gibi, “Daha sunturlusunu bul da söyle, rahatlarsın!” demek uygun olabilir.
Burada çözümlenmesi gereken önemli bir husus var: Hep aynı sözcüklerle küfür etmek, monotonluğa yol açıp insanları eskisi kadar deşarj edemeyebilir. O zaman o duyguları yansıtan yeni kelimeler bulmalı.
Alışılagelmiş, beylik küfür sözcüklerinden farklı ne diyebiliriz? Benim aklıma “Müsilaj” geliyor. Bir kaç kez denedim, bayağı işe yarıyor. Kendisine “müsilaj” denen kimse, söyleyene “Babandır” filan gibi cevaplar verdiğinde bunun bir küfür olduğunu anladığını seziyoruz ama bunu kavrayan muhataplar arasında müsilajın ne olduğunu bilmeyenler az değil: bunlar da kızıyorlar.
Demek ki bir kelimenin küfür olmasına yol açan, asıl anlamı değil, söyleyiş tarzı ve kulaklarda yarattığı sesin etkisidir: Küfür dediğin, asıl anlamı ne olursa olsun kulakta “löp”,”töp”, “çöp” gibi kısa ve ağır bir ses, bir etki bırakmalıdır.
Konuyu incelemiş olan Shiri Lev-Ari ile Ryan McKay şöyle diyorlar: “Küfür sözcüklerinin, onları amaç için uygun kılan, duygu ve tutum ifadesini kolaylaştıran seslere sahip olduğu düşünülürdü. Ancak bugüne kadar küfürdeki fonetik kalıpların sistematik bir diller arası araştırması yapılmamıştı. Biz, tipolojik olarak birbirinden uzak dilerdeki küfür sözcüklerinin seslerindeki istatistiksel düzenlilikleri inceledik.” Araştırmacılar şu sonuçlara varmışlar: “Bulgularımız, tüm seslerin küfür için aynı derecede uygun olmadığını ortaya koyuyor ve belirli seslerin belirli anlamlarla ilişkilendirildiğini anlıyoruz.” **
Londra Üniversitesi Royal Holloway'de öğretim görevlisi olan Rebecca Roache, dil felsefesi, pratik etik ve zihin felsefesi üzerine çalışmalarıyla tanınmaktadır: Bu önemli araştırıcı da "küfürlü sözcüklerin 'hızlı ve sert' seslerinin tabuları yıkmanın neşeli heyecanını güçlendirdiğini söylemiştir.
Konuyu bilimsel olarak inceleyenlerin vardıkları bu sonuçların ışığında küfür sözcüklerinin, etkilerini, gerçek anlamları değil de kulakta yarattıkları izlenimle oluşturduklarını öğrenince "AI" yani yapay zekâya başvurup küfür ettiğimizde en çok kullandığımız kelimeleri çağrıştıran yeni sözcüklerin üretilmesini istedik. Yararlanılabilecek önemli kelimeler oluşturdular. Bu kelimelerin halen bir anlamları yok ama bunlar küfür edilirken sık sık kullanılırsa bu alandaki repertuarımız bir hayli zenginleşmiş olur:
DANGÜL, KÖMBEŞ, DÜMÜŞ, TÜNGÜT, ÇÖTÜK, ZIRKOT, TÜŞKET, DEYYEZ, PÜŞKET, SIPTIRGİT, GÖTÜR, DANYAK.
*Jay, T. B. (2009). Do offensive words harm people? Psychology, Public Policy, and Law,15, 81-101 ve
Montagu, M. F. A. (1942). On the physiology and psychology of swearing. Psychiatry, 5(2), 189-201.
** DOI: 10.3758/s13423-022-02202-0