05 Eylül 2016

Yuh yuh!

“Yuh yuh!” çeker Mahzuni, bizim cografyamızda yaşanan insanlık suçları için

Yeni günün ilk saatleri. Gece karanlık. Yıldızlı gökyüzü. Köyde uyku tutmuyor kimseyi. Sessizlik sıkıntılı. Nefessiz hava. Nihayet beri kahveden patlıyor ses. 80’lerden beri duymadığım o ses. Gürleyerek yetişiyor sessizliğin imdadına: Yuh Yuh! İnsana kıyanlara! Yuh Yuh! Soyanlara!

Taş duvarlarda tarihin gölgeleri hareketleniyor Mahzuni’nin sesi ve sazıyla: Yuh Yuh! Dört bir yandan feryat figan acıyı taşıyan o vicdan şu sahte sessizliğin maskesini düşürüveriyor.

Çıkıyorum şöyle bir dolaşmaya. O sesin peşinden. Onunla bir selamlaşmaya.  

Hafıza… Aklımda Avusturya’nın “Mona Lisa”sı olarak bilinen tablodaki gerdanlık. Adele Bloch-Bauer’ın elmas tasması. Kutu kutu elmaslardan uzun ince bir boynu pırıl pırıl saran, Avusturyalı ressam Gustave Klimt’in “Adele Bloch- Bauer” adlı tablosunda modelin gözleri kadar ana unsurlardan biri olan o çarpıcı mücehver.

Klimt, Bizans altın mozaik sanatından etkilenişini, altın yapraklardan dokuduğu o tabloda yarattığı ikon ile anlatmanın yolunu bulur. Tablonun merkezine Adele’in boynundaki, eşi Ferdinand’ın evlendiklerinde ona düğün hediyesi yaptırdığı elmas tasmayı yerleştirir. Belki ressamın modeline aşık olduğunun, modelin evli, “bağlı” hem de elmaslarla bağlı bir özne olduğunun simgesidir Adele. Böylece sadece gözleriyle değil, Klimt’in fırçasından, boynunda taşıdığı o tasma ile Avusturya’nın ikonu, ya da Mona Lisa’sı haline gelir.  

Klimt tabloyu yaptığı dönemde eserinin merkezine yerleştirdiği mücevherin de, modelinin ve ailesinin başına geleceklerden de habersizdir. Viyana’nın nüfuzlu ve kültürlü yahudi ailelerinden gelen Adele, 1925’de menenjite yakalanıp öldükten sonra eşi Ferdinand tasmayı takım küpeleriyle birlikte 1937 Aralık ayında evlenen yeğeni Maria’ya verir. Aradan üç ay geçmeden, Mart ayında bir Gestapo yetkilisi olan Herr Landau,  Maria ve ailesinin Viyana’daki evinin kapısını yumruklar. Onlardan Klimt’in tablosundan görüp tespit ettiği tasma ve küpeleri ister. Ayrıca evde aralarında Maria’nın babasına ait Stradivarius yapımı bir çello dahil diğer kıymetli eşyaları da zorla ellerinden alır.Tasma ve küpeler Hitler’in başyardımcısı Hermann Göering’in eşi Emmy’e gönderilir. Ya da o dönemde zorla ele geçirilen bütün malk mülk gibi Emmy’e “hediye”edilir. Emmy o günden sonra pek çok Nazi partisinde etrafındakileri, boynunda ressam Klimt’in tablosuyla efsaneleşen ve ölümsüzleşen Adele’in tasmasıyla etkilemeye çalışır. Ama başta kendini göremeyen ve nedense gazetecileri, basını susturduklarında, adaleti çarpıttıklarında, yasaları bozup çözüp istedikleri gibi değiştirdiklerinde, propaganda ile göz boyayıp görünmeyeceklerine inanan, işledikleri suçları inkar eden, üstünü zorla örtmeye kalkan, gözünü hırs, iktidar, kan bürümüş insanlık suçlularının aslen ve alelen hırsız ve katil olduklarını belgeler.

Herr Landau, mücevherlere ve ailenin kıymetli gördüğü nesi varsa el koyduğunda, Maria’nın evine gestapo gözcülerini bırakıp aileyi yirmidört saat göz hapsine aldırır. Maria’nın, kardeşi Avusturya’da büyük bir yün dokuma fabrikası sahibi olan eşi tutuklanır. Naziler Maria’nın eşini ancak kardeşinin fabrikasını onlara devretmesi karşılığında serbest bırakacaklarını söylerler. Fabrika onlara devredilir.Naziler Adele’in eşi Ferdinand’ın bütün parasına, şeker rafinelerine, iki evine ve sanat koleksiyonuna da el koyarlar. Şeker fabrikasının hisseleri bir İşviçre bankası aracılığıyla Nazi’lerle bağlantısı olan bir yatırımcıya devredilir. Bloch-Bauer’ların Prague yakınlarındaki mülkü Çekoslavakya’yı yöneten ve o büyük insanlık suçunu, yahudilerin yok edilmesini hedefleyen “son çözüm”ü planlayanlardan biri olan Reinhard Heydrich’e verilir. Ailenin yaşlı üyeleri kamplarda yokedilir. Ailenin sahip olduğu sanat eserlerinin çoğu savaştan sonra insanlık suçlularının lideri faşist Hitler ve Goering’e ve diğer Nazi liderlerine ait depolarda bulunur.  

Yuh yuh!” çeker Mahzuni, bizim cografyamızda yaşanan insanlık suçları için. Klimt’in ikonasına bilmeden kaydettiği o gerçeği bir başka coğrafyanın sesiyle ve sazıyla yankılar:  

       Şu insanlık derde düşerse şayet

Ben onu sevmekten bıktım ise Yuh!

Yuh Yuh ben böyleysem

Yuh Yuh sen öyleysen

Yuh Yuh biz öyleysek

Yuh Yuh soyanlara,

 insana kıyanlara

Yuh Yuh!


www.sebnemsenyener.com

 

Yazarın Diğer Yazıları

Geçmişte yaşanmayana özlem

Hâlâ Portekizce’den bir türlü başka hiç bir dile tam çevrilemeyen, “saudade"...

Geleceğin hatıratı

"Gazeteler iflas etti, hükümetin propagandacılarıyla dolduruldu, muhabirlik tamamen manen ve malen çökertildi, her şey reklama indirgendi"

Bir intiharın anatomisi: Yollar, köprüler, barajlar, metrolar

Garcia, Peru’da hem büyüyen ekonominin hem de çöken ekonominin mimarı.  Bir zamanlar Peru’nun JFK’si (Kennedy’si) umudu iken sonu tarihe Odebrecht kurbanı lakabıyla yazılan adam. 

"
"