15 Eylül 2009

Hoşgeldin Bebek...

9 Eylül’de bir bebeğin doğumuna tanık olduk. Bebek, ebeveynlerinin on yıllık uğraşının sonucuydu.

9 Eylül’de bir bebeğin doğumuna tanık olduk. Bebek, ebeveynlerinin on yıllık uğraşının sonucuydu. Normal doğum beklense çok uzun zaman alacağından mecburen sezaryen yapıldı. Haliyle daha çok ihtimam gerekecek.


Bu bebek için yıllarını verenleri iyi tanıyorum. Anlattıklarına göre İstanbul Teknik Üniversitesi’nde tanışmışlar. Uzun yılları, bu bebeğin doğumunu hayal ederek ve bu yönde azmederek geçirmişler.


Usta oyuncu Tomris İncer ailenin büyüğü olarak ayrı bir sevinç içindeydi. Bebeğin doğumunu kutlayanlar arasında Özen Yula, Bennu Yıldırımlar, Aslı Öngören, Berkun Oya, Levent Üzümcü ve Hasibe Eren de vardı.


Bebeğin adı; Kumbaracı50. Altıdan Sonra Tiyatro, onuncu yıllarını kutlayacakları sezona artık kendi mekânlarıyla girecekleri müjdesini verdiler. Göçebe olmak zor iş... Hele tiyatrocular için... Prova yapmak istersin, salon müsait değildir. Okulun boş bir sınıfına sığınırsın veya bir arka bahçe bulursun. Seyircinin istediği zaman seni nerede bulabileceği belli değildir. Salon buldun, oyununu oynarsın, tam oyundaki performansın üzerine yorumları almak istersin, daha terin kurumadan, “dekorları toparlayıp kulisi boşaltın” derler. Bir elin parmağını geçmeyen sayıdaki ödenekli salon da adım attığın andan itibaren sayacı döndürmeye başlar.


Tiyatronun en büyük sorunlarının başında gelen salonsuzluk, son yıllarda yaratıcı ve sınır tanımayan genç sanatçı girişimciler sayesinde aşılmaya çalışılıyor. Şahika Tekand’ın Stüdyo Oyuncuları Valikonağı’nda bir bodrum katında, Dot Tiyatrosu İstiklal Caddesi üzerindeki Mısır Apartmanı’nda ve Şişhane’deki Bilsar binasında, Ve Diğer Şeyler Topluluğu ile Tiyatro Z Galata bölgesindeki mütevazı binalarında, garajistanbul Galatasaray garajında farklılaştırılmış sahneleme imkânları yaratarak seyirciye ulaşıyorlar.


Yakın zamanda “444”, “Kapıların Dışında” ve “Öldün Duydun mu” oyunları ile sahnelerde olan Altıdan Sonra Tiyatro’nun genel koordinatörü Nilgün Kurt’un ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı “Kumbaracı50” projesini tanıtma amacını taşıyordu. Gerek yazdığı oyunlar gerekse oyunculuk performansıyla son dönemin ve genç neslin en dikkate değer tiyatrocularından olan Yiğit Sertdemir, Altıdan Sonra Tiyatro’nun kısa hikâyesinden sonra oluşturmaya çalıştıkları mekân için sanatseverlerin katkısını beklediklerini ve kapılarının hem mahalleliye, hem de tüm sanat gruplarına açık olduğunu ifade etti.


“Kumbaracı50” projesi çerçevesinde sanatseverler “Duvarda Çivin Olsun” sloganıyla mekâna şimdiden destek olabilecek; 100 TL karşılığı alacakları iki davetiye ile bir çivi çakabilecekler. www.kumbaraci50.com adresinden detaylı bilgiye ulaşmanız mümkün.


Tünel’de Kumbaracı Yokuşu 50 numarada bulunan mekân şu anki metruk haliyle bile heyecan verici. Bu güzel girişim ve cesaret için içten kopan ilk alkışlar duvarlarda yankılandı. Bu alkışların üstün performansları ve bağımsız sanatı desteklemek üzere hiç susmamasını dileyelim.


Yazarın Diğer Yazıları

Bir Avuç Gökyüzüne Bakış

Bir avuç insan; iki bin de olsak beş bin de… Yanında, yamacında, arkasında değil resmen karşısında ise sayıyla ifade edilemeyecek ölçüde bir büyüklük; bir zihniyet…

'Deliler gösteriyor körlere yolu'

Geçen Cumartesi akşamı Kocaeli Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun davetlisi olarak az sayıda eleştirmen dostumuzla İzmit’e Kral Lear’ın galasına gittik

Sanatçı muhafız olmaz

Klasik müzik dünyasında besteciliği ve konser piyanistliğiyle haklı bir üne sahip bir sanatçımız Fazıl Say

"
"