29 Mayıs 2012

Şiirin efendisi yok!

İstanbul’da bir geleneğe dönüşen Uluslararası İstanbul Şiir Festivali 29 Mayıs- 02 Haziran 2012 tarihleri arasında...

İstanbul’da bir geleneğe dönüşen Uluslararası İstanbul Şiir Festivali 29 Mayıs- 02 Haziran 2012 tarihleri arasında gerçekleşecek.

Bu sene yedincisi düzenlenen Uluslararası İstanbul Şiir Festivali bu akşam Aya İrini Kilisesi Müzesi’nde Borusan Quartet’in konser vereceği açılış gecesiyle başlayacak. İki sene evvel “Şiir Her Yerdedir” sloganıyla şiiri saraydan sokağa taşıyan, geçen sene Arap Halklarının özgürlük sevincini paylaşarak “Arap Baharı İstanbul’da, Şiir Kazanacak” diyerek Arap şairlerin ağırlandığı festivalin bu seneki teması “ Efendisiz Sanat”

Dilek Türker’in sunuculuğunu yaptığı açılış gecesine onur konuğu olarak   Kemal   Burkay, Hilmi  Yavuz ve Sait   Maden katılacak.Festivalin bu seneki  konukları ise şöyle : PabloPoblete (Şili), Fatiha Morchid (Fas),Murad Sudani (Filistin), BrunoCany (Fransa). PhilippeTancelin (Fransa),SerpilekinAdelin (Fransa). Maria GraziaCalandrone (İtalya, Paul Shaul(Lübnan), ArmenShekoyan (Ermenistan), DimitırKenarov (Bulgaristan)

Festival, Çarşamba Boğaziçi Üniversite’sinde, Perşembe  500. Yıl Vakfı Galata Evi’nde , Cuma günü Öteki Kültür Sanat Evi’nde ve Kadıköy Belediyesi Koşuyolu Mahalle Evi’nde , Cumartesi ise Cezayir Lokantası’nda  yapılacak şiir okumalarıyla devam edecek. 2 Haziran Cumartesi günü 18.00-21.00 geleneksel “ Şiir Hatları Vapuru” ile sona erecek festival, her sene olduğu gibi yerli yabancı birçok şairi bir araya getiriyor.

Turgut Uyar “Efendimiz Acemilik” adlı denemesinde kazanılmış ustalıklarla yetinen,  “ Kendini yeniden icat edemeyen” şairlerden söz eder. Şair bile kendi şiirinin efendisi değildir ki aslında, ne devlet müdahalesi ne herhangi bir iktidar efendiliğe soyunmaya cüret etsin, efendilik taslamaya kalkışsın.  Ne şiir ne tiyatro; ne bale ne de başka bir sanat dalı bürokratik sınırlamalarla zapturapt altına alınamaz. Ne heykeller yerinden oynatılabilir,  ne kitaplar toplatılabilir, ne şarkılar yasaklanabilir. Sanatın yediveren gücü karşısında her türlü yasağın, engelin, müdahalenin yetersiz kaldığı ve kalacağı umarım bir gün fark edilir. Çünkü sanat,  sadece ve sadece,  özgürlüğe hizmet eder. Bir sanatçının efendisi, olsa olsa, sanatını daha iyi yapabilmek için acemiliği muhafaza ettiği kendi ruhunun ustalığıdır, politikadaki rüştünü ispatladığını kanıtlamak amacıyla ustalık dönemine geçtiğini iddia eden Başbakanımızın izafi ustalığı değil.

Birçok festivalin peş peşe düzenlendiği İstanbul,  bu hafta şiirle nefes alacak, şiirin imkânlarıyla daha da güzelleşecek. Şüphesiz, hayatın bungunluğunda şiir birçoğumuz için isabetli bir sığınaktır;  bizi kötülüklerden korur, direncimizi arttırır.  Sanatın efendisi ise olsa olsa acemiliktir. Zaten gün gelir, herkes acemilikleri özlemez mi? Şiiri bol bir hafta dileğiyle…

Festival programı ile ilgili detaylı bilgi için www.siirfestivali.com‘u  ziyaret edebilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları

Doç. Dr. Hakan Yurdanur: Sokak köpeklerini vahşi, saldırgan oldukları için değil, sermayeye kâr sağlamadıkları için istenmiyorlar

Belediyelere tek laf edilmiyor. Kısırlaştırma ve diğer tedbirleri almadıkları için hiçbir cezai müdahalede bulunulmuyor. Çözümü öldürmede bulan vahşi bir tablo var önümüzde

"Biz engelliler devletin üzerine yükmüşüz gibi gösterilmemeliyiz, öyle algılanmamalıyız"

"Siyasetçiler ve toplum biz engellileri azınlık olarak görüyor. Ama azımsanmaması gereken bir çoğunluğun sesi olmak istiyoruz"

Soykırım demeniz için daha ne olması gerekiyor?

Soykırımın korkunçluğu sadece özneleri değil onların kimliklerini de yok etmesidir, gelecekleri kadar geçmişlerini de ellerinden almasıdır, yaslarını tutacak kimse bırakmamasıdır

"
"