27 Nisan 2009

Feraye beni hack etti

Yaşasın, erkeklerin delilikleri meşrulaştı!

Hiç öyle “Bu ne saçmalık!” diye bağırmayacağım. Sağda solda sürekli konuştuklarım en sonunda ıspatlandı. Erkeklerin delilikleri meşrulaştı. Artık “Ne oluyor yahu?” diye düşünmemize gerek yok. Gazeteye basıldı.
Son aylarda ne zaman erkek bir arkadaşım bir ilişkisinden bahsetse, “Artık iyice ayyuka çıktı, siz erkekler hastasınız,” diyorum. Duymamazlıktan geliyor, deli deli konuşmaya devam ediyorlar. Hani kot almaya gittiğinizde nevriniz döner ya, erkekler model beğenemeyen müşteri, kadınlar “same-old” 501.
Kaya’nın röportajını okuyup kendine taktik geliştiren kızlara sesleniyorum: 501’sen 501’sindir bebeğim, vallahi kimsenin koca göbeğine düşük bel olmak zorunda değilsin. Denk gelse ne güzel olur ama, vallahi sen ısmarlama değilsin.
Hani kadınların ne istediği belli değildi ya, onlar eskidendi arkadaşlar. Onlar, kadınlar kendi cinsel devrimlerine başlamadan önce erkeklerin dert ediyor gibi yaptıkları uydurma kaygılarıydı.
“O kadar peşinden koşuyorum, yüzüme bakmıyor, ne istiyor acaba?” Şimdi gerek yok. “Bu kadın ne istiyor acaba?” derken derken “Aa burda başka bir kadın var, dur bakayım, benim istediğim Meksikalı patlayıcı uzmanı kadın bu olabilir mi?” Herkes yesin kafayı. Bütün şiraze kaydı.
Erkek bir arkadaşım anlatıyor: “Çok hoş kızdı, görür görmez beğendim. Ama şimdi... Yani ne bileyim... Arayıp soruyor, ne istediğini söylüyor, bende onu elde etme içgüdüsü kalmadı.”
Erkekler çok dertli.
“Bir de o kadar sabırlıydı ki, bir kere bile ‘Evlenecek miyiz? Ne olacağız biz!’ gibi sorular sormadı. Sorsa, hayatta evlenmezdim.” dedi Kaya. Sonunda birimiz, evliliği hack etti.
Erkekler geyşa edebiyatına karşı olan kadınlara diyor ki, “Her kadın evlenmek ister.” Yahu sen bir sus, genler kafamızda boza pişiriyor, sağlıklı bir evde çocuk yetiştirmek neden istemeyelim? Gen bu, gen diyorum. Sen beni boşver, kendine bak.
Erkekler kızlara “beni hack et” diye yalvarıyorlar. Annemizin karnından bilişim teknolojileri uzmanı doğmadık ki kardeşim. Bırak evliliği, normal bir hayat, dolu dizgin bir aşk yaşamak isteyen kadınların burnundan getiriyorlar.
Her dakika alımlı ol. Bak vallahi etrafta o jilet kızlardan çok var. Saçına mızrak gibi fön çektir, yoksa yüzüne bakasım gelmiyor.
“Feraye problemli bir kadın değildir, istemez-mistemez, vıdı vıdı yapmaz,” dedi Kaya.
Hack et beni bebeğim, cool ol. Ben farketmeden ağına düşeyim.
Sabret bebeğim, hiç birşey sorma. Sonra kollarını sar bana. Ama jilet gibiyken sar. Cildin bakımlıyken sar.
“Golf oynayan o kadar güzel bir kadın bulmak zor,” dedi Kaya.
Golf oyna bebeğim, yüksek atla. Şaka yap bir tanem, çok uzatma. Bebeğine bak yavrum, işini bırakma. Karate bil aşkım, bana uygulama.
“Feraye hiç tırmalamaz, benimle evlen demez, bir çocuk daha yapalım demez. Huyumu biliyor, bana zorla bir şey yaptıramazsın, ben istersem yaparım,” dedi Kaya.
Unutma aşkım, ben kafama estikçe evlilikten, çocuktan bahsedebilirim. Senin aklına o ihtimalleri ben sokmuş bile olabilirim. İçgüdülerinle oynaşabilirim. Ama seven kadın hack eder, aşkım. Sen istifini bozma.
“Çok güzel kadınların şunu düşünmesi lazım. ‘Bir gün ben de yaşlanacağım ve en mutsuz ben olacağım!’” dedi Kaya.
Mümkünse yaşlanma bebeğim. Yaşlanacaksan da bana belli etme. Bulurum bir dört-mevsim-bronz, sen kafanı yorma.
Ben seninle insan içine bile çıkmayabilirim. Ama bir dur bakalım. Belli olmaz.
Yaşın ve genlerin seni bir triplere sokabilir. Savaş onlarla bebeğim. Güçlüsün sen, yılma.
Bütün kodlarımı kır. Belli olmaz bana.
Bütün kalelerimi zapt et, bütün tersanelerime gir, bütün ordularımı dağıt, her köşemi bilfiil işgal et ama belli etme bebeğim.
“Sonra en yakın arkadaşı geldi. Elinde gelinliği görünce anladı. Evlenme teklif ettim,” dedi Kaya.
Gelinlik falan, takılma buralara bebeğim, cool ol. Sen kaç bedendin? En fazla 36 ol. Ben canımın istediği gelinliği arkadaşının eline tutuşturur eve yollarım. Yok artık öyle iki ay önceden provalar. Kurtuldun bebeğim. Hack et beni, ben sana gelinliği gönderirim.

Yazarın Diğer Yazıları

Aşkım, Nur'um, Yengi'm

Gelişmiş bir deliydi bu, bana sorarsanız. 30 yaşlarında -veya 20’dir belki...

Bir şey soracağım, sen ağladın mı?

Canı istemeyen erişkin insanlar bilsinler ki son fırsat, çıksınlar sinema salonundan...

Hişt, beyaz yaka, bak bu da bizim en uzun gün

Yanağım sarkmasın diye sırt üstü uyumaya çalıştığım bir gecenin sabahıydı. Dolayısıyla firavun gibi altın sarısı ve elimde mızrakla gözlerimi açtım.

"
"