09 Nisan 2019

Sabah uyanmak bir mucizedir

İnsanın en az farkında olduğu ihtiyaçlarından biri tek başınalıktır

İnsan en çok tek başına olduğu zaman hürdür.

Öyle diyorlar.    

Yeni uyandım. Yalnızım. Zamanımın efendisiyim. İstediğim kadar yatakta kalıp uyanmanın esrarını düşünebilirim.

Yorganın altında gece boyu biriken ısıda sıcağım. Kollarımı dışarı çıkarıyorum, soğuk. Oda ısıtılmamış, başka bir iklimin hükmü altında. Ama kalorifersiz Akdeniz evlerine alışkınım. Isı farkı beni rahatsız etmez. Hoşuma gider, hatta.

Gözlüklerimi takıyorum. Başımın altındaki yastığın üzerine bir yastık daha koyuyorum.

Her sabah uyanmak bir mucizedir, düşünecek olursanız. 

Uyanıyorum ve dünyamı bıraktığım gibi buluyorum. Hayat, sadık bir köpek gibi, yerdeki yıldızlı halının üzerine uzanıp uyanmamı beklemiş sanki, kaldığımız yerden birlikte devam etmemiz için.

Ben uyanmazsam dünya devam edecek mi, etmeyecek mi?

Benim uyanmadığım dünya var mı, yok mu?

Yataktan istediğim zaman çıkabilirim. Duş alıp kahvaltı yapabilirim. Kahvaltı yapıp duş alabilirim. Duş ve kahvaltından önce kitap okuyabilirim. Hiçbirini yapmayıp, tembel tembel Sally’nin duvardaki tablosunu seyredip düşünmeye devam edebilirim.

Onu görmeyeli kaç yıl oldu? Evini satıp adayı terk etmeden satmıştı bana bu resmini.

 

Birlikte yatağa girebileceğiniz en iyi ikinci şey, iyi bir kitaptır.

Kararımı verdim. Kitap okuyacağım. 

Penelope Fitzgerald’ın (1916-2000) The Beginning of Spring adlı kitabını okuyorum. Bitmesine az kaldı. Sakin, sarışın, kavrayışsız, çekici, yumuşak başlı, İngilizce bilmeyen Rus mürebbiye Lisa, ona karşı istekle içi titreyen Frank’ı Moskova’da bırakıp çocuklarıyla, verandasından birkaç metre ötede ormanın başladığı kır evine gidiyor. Huş ağaçları ve mantarlar. Kestane ve titrek kavak. Büyük ve küçük kuşlar. Geceleyin ağaçların arasından uzanan eller.

Bitirinceye kadar yataktan çıkmayacağım. Bu kitap bana o kadar çok zevk veriyor ki hiç sona ermesin istiyorum.

İyi bir kitaptan daha iyi ne var?

Çay yapıp yatağa getirsem ve içerek kitabı okusam daha mı keyifli olur? Hatta tepside kahvaltı bile getirebilirim.

Hayır. Önce kitabı bitireceğim.

İnsan en çok tek başına olduğu zaman hürdür, ama en mutlu?

Yalnızlık ve başkalarıyla beraber olmanın dengesini tutturduğu zaman, belki.

İnsanın en az farkında olduğu ihtiyaçlarından biri tek başınalıktır. Tek başına olmak yalnız olmak değildir. Tek başına olmak bir seçenektir. Yalnızlık ise çoğu zaman sizi seçer.

İnsan tek başına mı olur yoksa dışarıdaki kalabalıktan içerideki kalabalığa mı döner, o başka bir konu.

Pencereden güneş giriyor. 

“Av yasaklanmış”, diyor bahçıvan. 

“Bahçede eskisinden daha çok kuş var”, diyor.

Yem için geliyorlarmış.

Kuşlara atmak için buğday satın alacağım. Öğleden sonra.

Yapacak o kadar az şeyim var ki, hangisini önce yapmasam diye düşünürken gece oluyor.

(Ben Bir Hiçim adlı basılmamış kitaptan)


NOT: Kısa bir tatil için yazılarıma bir hafta kadar ara vereceğim.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Ağustos böceklerini güldürdüm

Bağırıyorum ama beni bahçede bağırışan ağustos böceklerinden başka duyan yok

Karar ver KKTC kardeş, açılıyor musun açılmıyor musun?

KKTC hükûmeti ise ülke turist akınına uğrayacakmış gibi davranıyor ve herkes için –ziyaretçiler, oteller ve uçak şirketleri– hayatı kolaylaştıracağına zorlaştırıyor