Henüz transferler tamamlanmamışken, takım 20 sene sonra ilk defa üçlü savunma sistemiyle oynayıp buna da alışmaya çalışıyorken, fark yaratabilecek önemli adamlar sakatken flaş transferler yapmış, ligin bilinmezi çok olan, yeni bir takımına bu kadar zorlayıcı hava şartları altında rakip olmak ve üç puanla lige başlamak çok güzel. Bunu peşinen söyleyeyim; zira güzel söyleyebilecek başka da bir şey pek yok.
Fenerbahçe, 3-4-2-1 ile oynamak istiyor; sezon başından beri de buna çalışıyor. Szalai, Tisserand, yeni transfer Kim, hatta Serdar düşünülünce üçlü savunmada çok bir sorun yok. Bu oyuncuların tamamının zamanında üçlü defansta oynamış olmaları da büyük bir avantaj olacak ve bugün de yersiz top kayıpları dışında iyi oynadılar. Santrfor arkasındaki ikilide müthiş zenginlik var; Mesut, İrfan, Pelkas ve Valenca dörtlüsünden de düzgün bir ikili çıkar ve takıma da büyük bir zenginlik katar. Yeter ki forma adaleti sağlansın ve kimseyi küstürmeden doğru rotasyon kullanılsın. Bir de santrfor alınacak; umarım ki bu sefer tutar ve Fenerbahçe santrforundan beklenecek türde bir gol-asist verisini ortaya koyar. Bunu da bekleyip göreceğiz fakat beklerken de artık Samatta'dan medet ummaya gerek yok. Buraya kadar tamam fakat gerek mevcutlarının performansı gerekse transfer ihtiyaçlarıyla orta dörtlü çok büyük bir sorun olarak duruyor.
Dörtlü orta sahanın oyunun her iki yönünü de iyi oynayabilen, atletik adamlardan kurulu olması bu sistemin en büyük zorunluluğu. Ferdi'nin yetenekleri belli, atletik yönleri zayıf, defansif yönü yok ve onun kanadı her maç delik deşik ediliyor. Bütün hazırlık maçlarında da gördük ve ilk yarı Akintola her ne kadar verimli kullanamasa da o kanatta ciddi tehlike yarattı. Bu bölgeye derhal bir oyuncu gerekiyor, bu oyuncunun da devşirme değil bu taktiğin o bölge oyuncusu olması gerekiyor ve artık Ferdi'nin rotasyonda bile düşünülmemesi gerekiyor. Sağ tarafta oynayan Samuel seri bir adam, defansa katkısı da Ferdi'nin çok üzerinde ama yararlı olabilmesi için geniş bir alan gerekiyor. Bu maçta bu alanları birkaç kez buldu ama burada da gol vuruşu ve asist ile ilgili belirgin eksiklikleri ortaya çıktı ve Fenerbahçe'nin oynayacağı maçların çok büyük bir çoğunluğunda o kadar geniş alan bulamaz. Dolayısıyla ancak geniş alanların bulunabileceği dakikalarda bir hamle oyuncusu olabilir. Ben santrfor transferinde hedef tutturulursa Valencia'nın oraya kayabileceğini ve ciddi verim verebileceğini düşünüyorum. Gustavo belki orta sahadaki defansif açığı kapatıyor ama oyunu kesinlikle hızlandıramıyor ve rakibe kalçasını dayayıp kısa adımlarla top sürüp yana ya da geriye pas güvenli limanından çıktığı anda hata yapıyor. Bugün rakibin direkten dönen şutu tamamen o güvenli alanı terk etmeye kalkıştığındaki defolarından doğan pozisyonun sonunda geldi. Zajc ise sisteme tanışıklığı nedeniyle hızlı uyum sağlasa bile oyunu kenarlara açmaktan fazlasını yapmıyor; teknik yönü sınırlı ve dripling özelliği yok. Herkes sağ ve sol kanattan yakınırken Gustavo- Zajc ikilisinin nispeten garanti formalarının iyi düşünülmesi gerekiyor; o bölgede mevcut kadro içinde oyunu açmaksa Sosa, topla sahayı geçmekse Ozan çok daha fazla öne çıkıyor.
Bu dörtlü hızlı oynamadığı, topu doğru bir şekilde ve sürprizlerle çevirmediği yani daha moda deyimle geçiş oyununu doğru oynamadığı müddetçe santrfor arkasındaki güven veren ikilinin de performansı düşüyor ve beklenen katkıları veremiyorlar. Her ne kadar gol onların ortaklığı ile de gelse bu maçta İrfan Can ve Mesut için de durum böyleydi. Fiziki ve mental durumları nedir bilemem ama en kısa vadede Valencia- Ozan- Sosa- Transfer dörtlüsüne dönmek şart görünüyor. Eğer Ozan gözden çıkarıldıysa, ki oyuna girdikten sonraki vücut dili ve kafasının başka yerde olması hali bunu gösteriyor olabilir, derhal o bölgeye çok iyi bir sekiz numara transferi de gerekiyor. Ancak senelerdir o bölgede oynayan, durumu değişen formasyondan etkilenmeyen, Türk statüsünde olan ve geçen sene 6 gol 10 asist gibi bir veriyi ortaya koyan bir adamdan gerçekten iyi para kazanılmayacaksa neden vazgeçilsin aklım almıyor. Bu eğer Caner ve Sinan sonrası sendromsa bunu yönetmek de futbol yönetiminin işi ve bunu da artık bir zahmet yapsınlar.
Orta sahanın bu kadar çalışmadığı bir durumda maç boyu gereksiz şişirmeler de olur (Samuel'e bile kaç top şişirildi), geçen sene Hatay deplasmanındakine benzer biçimde bu maçta ikinci yarıdaki 20-25 dakikalık ceza sahasına gömülme ve rakibin kaçırdıklarına dua etme de olur. Üç sağlam transfer (sol kanat, santrfor ve sekiz numara) yapılmazsa ve hazırlık maçlarındaki ve bu maçın ilk yarısındaki kadro fantezileri devam ederse Ağustos bitmeden bir maçta 3-4 tane yediğimizi görebiliriz. Artık Dirar, Lemos, Perotti, Zanka ve Samatta da kalabalık yaratmasın ve kadro dışı kalan diğer on bir kişinin yanına eklensin mümkünse; burası Fenerbahçe, akşam pazarı değil!