Fenerbahçe-Union Saint-Gilloise (AA)

Avrupa Ligi’nin ilk maçında Kadıköy’de Belçika temsilcisi Union Saint-Gilloise ile karşılaşan Fenerbahçe, hem yara sarmak hem de taraftarı ile barışmak için çıktı sahaya. İki takım geçen sezon UEFA Avrupa Konferans Ligi Son 16 turunda eşleşmiş, Fenerbahçe deplasmanda rakibini 3-0 mağlup etmiş, evinde 1-0 yenilmesine rağmen turu geçen taraf olmuştu. Sezona teknik direktör değişikliğiyle başlayan iki takım da geçen sezondan farklıydı.

UEFA’nın yeni formatında bir üst tura çıkabilmek için mümkün olan en yüksek puanı almak gerekiyor. Fenerbahçe açısından bu maç için en önemlisi evde iyi bir başlangıçla 3 puanı almaktı. Derbiye başlayan onbirde tam 5 değişiklik yapmıştı Jose Mourinho. Derbi yenilgisinin faturası sanki bu 5 futbolcuya; Djiku, İsmail, Saint-Maximin, Tadic ve Dzeko’ya kesilmişti. Onların yerine Becao, Amrabat, Cengiz, İrfan Can Kahveci ve En-Nesyri ile başladı Sarı Lacivertli Takım Saint-Gilloise karşılaşmasına.

Fenerbahçe’nin ön alan baskısı ve tempolu başlayacağını düşünürken, tam tersi Saint-Gilloise önde baskı ile başladı maça. İlk 15 dakika bu baskıdan çıkmakta zorlandı sarı lacivertliler. Bu süre içerisinde Fenerbahçe kalesinde ciddi gol pozisyonları bulan Belçika temsilcisi daha kaliteli ayaklara sahip olsaydı canımız epeyce yanabilirdi. Neyse ki bu dakikalarda sahneye Livakovic çıktı. İlk 45 dakikadaki ilk ve tek isabetli vuruşta golü buldu Sarı Lacivertli Takım. 26. dakikada paslaşarak kullanılan köşe vuruşu sonrasında ceza alanı içerisinde Becao’nun indirdiği topu Çağlar ağlara gönderdi ve takımını 1-0 öne geçirdi. Sadece kulübede oturanlardan da kaliteli bir on bir çıkarabilecek kadar geniş kadroya sahip olan Fenerbahçe’nin, üçüncü sınıf ortalama bir Avrupa takımı karşısında fiziksel mücadele olarak etkisiz kalması en büyük eksikliğiydi ilk yarıda.

Aslında ikinci yarıda da durum çok farklı değildi. Etkisiz bir 45 dakikanın ardından oyuncu değişiklikleri ile arayış içinde olan Mourinho, önce Mert ve İrfan Can’ın yerine Osayi-Samuel ve Tadic, ardından Cengiz ve En-Nesyri’nin yerine Mert Hakan ve Dzeko’yu oyuna aldı. Bu arada 73’te Mac Allister’in gördüğü kırmızı kart ile Sain-Gilloise 10 kişi kaldı. Fenerbahçe farkı ikiye çıkaran golü 82.dakikada buldu. Rakip ceza alanı içerisinde Tadic’in pasıyla hareketlenen Osayi-Samuel’in vuruşunda kaleci Moris’ten dönen topu kendi kalesine gönderen Burgess’in golüyle skor 2-0 oldu. Farkın ikiye çıkmasıyla ve rakibin bir kişi eksik oynamasıyla Fenerbahçe rahatlayacak derken, Osayi-Samuel 3 dakika içinde hem üst üste iki sarıdan kırmızı kart gördü, hem de penaltıya sebep oldu. Maçın en başarılı ismi Livakovic, Ivanovic’in penaltı vuruşunda gole izin vermedi. Bir pozisyon sonra ise Ivanovic’in direkten dönen vuruşunu tamamlayan Sykes’in golüne engel olamadı 2-1. Bu skor son dakikaların sıkıntılı geçmesine neden olsa da Fenerbahçe maçı kazanarak Avrupa Ligine 3 puanla başladı.

Yazının başında belirttiğim gibi bu karşılaşma özelinde en önemlisi kazanmak ve 3 puanla başlamaktı. Fenerbahçe Takımı bunu gerçekleştirdi. Ama derbi yenilgisi sonrasında zedelenen taraftarla arasındaki güveni onarabilecek bir oyun ve performans var mıydı Saint-Gilloise karşısında tartışılır. Mourinho’nu gelişiyle beklentisi artan Taraftarın bu beklentisine karşılık Hocanın bir fark yaratıp yaratamadığına gelince, ben henüz göremiyorum. Ya siz..