İstanbul’da rengârenk merdivenleri griye boyamışlar. Neden?.. Yaşamın rengârenkliliği niye korkutuyor? Hayatın ta kendisi değil mi bu renkler?.. Torna tezgahından çıkmışçasına tek tip insan yaratmak mümkün değil ki. Dünyada yok bunun örneği. Ne denir, Allah akıl versin.

 

Başbakanlık Başdanışmanı konuşuyor: “Batı, hani tek dişi kalmış canavar! Suriye konusunda Erdoğan’ın dediği noktaya geldi.” Acaba?.. Suriye’ye müdahale konusunda vicdanlar berrak, ama kafalar karışık. Bu nedenle frene basan ‘tek dişi kalmış canavar’ın durumu AK Parti iktidarını zora sokuyor.

 

BOZBURUN, Yeşilova Körfezi

 

Güneş yavaş yavaş alçalırken çıkan hafif rüzgar arada bir Peace’in çarmıklarına ıslık çaldırıyor.

Kiseli Ada’nın Bozburun’a bakan tarafında, kule halinde bir kale kalıntısının önünde demir attık.

Tavşanlı bir adacık.

Gecelemek ve sabah erken uyanıp yüzmek için çok güzel bir yer. Denizci deyişiyle kıçtan kara yaptık. Halatla birlikte yüzerek gittim ve bir kaya parçasına halatı bağladım. Kaptanlığı çıraklıktan, yani ‘miçoluk’tan öğrenmeye çalışıyorum.

Sonra da yazıya oturdum.

Denizin şıpırtısı o kadar huzur verici ki...

 

 

‘Devlet griye boyar, biz ise gökkuşağına...’

Önce aklıma takılıyor:

Renk korkusu...

İstanbul’da rengârenk merdivenleri griye boyamışlar.

Neden?..

Yaşamın rengârenkliliği niye korkutuyor?

Hayatın ta kendisi değil mi bu renkler?..

Hayatın farklılığı...

Hayatın çeşitliliği...

Asıl korku bundan mı?

Galiba...

Torna  tezgahından çıkmışçasına tek tip insan yaratmak mümkün değil ki. Dünyada yok ki bunun örneği.

Biri tweet atmış:
“Devlet griye boyar, biz ise gökkuşağına...”

Çapulcu-sen’in tweet’i Orhan Veli’den:

 

                                              İşim gücüm budur benim,

                                              Gökyüzünü boyarım her sabah,

                                              Hepiniz uykudayken.

                                              Uyanır bakarsınız ki mavi.

 

Bir başka tweet:

“Direnmerdiven, senin renginden bile korkuyorlar!”

Bir başka tweet, Merveee’den:

“Koca boğaz köprüsünü pavyona çevir, sonra gel bizim sokak arasındaki merdivenleri griye boya...”

Ne denir, Allah akıl versin.

 

Başdanışman’a göre, dünyada iki buçuk lider varmış!  

Bir başka soru aklıma takılıyor:

Suriye ne olacak?..

Geçen bir televizyon kanalında Başbakan Erdoğan’ın başdanışmanlarından biri konuşuyordu.

Kulak kabarttım, söyledikleri ilginçti:

“Dünyada iki buçuk lider var. Biri Erdoğan... İkincisi Putin... Yarım lider ise Obama...”

Müthiş!

Başdanışman, Batı’ya da sallıyordu:

“Batı, hani tek dişi kalmış canavar! Suriye konusunda en nihayet Erdoğan’ın dediği noktaya geldiler.”

Acaba?..

Güneş batmak üzere.

Adacıktan keçi melemeleri geliyor.

 

Şiir de yazamıyorum, şiir gibi yazı da;

geriye kalıyor siyaset yazmak

Hasan Cemal, Allah asıl sana akıl versin. Denizin üstünde, böyle harika bir ortamda sen kalkmış neler yazıyorsun. Kimileri seni bir güzel kafaya alacak.

Haklısın belki.

Ama n’apayım?..

Şiir yazamıyorum. Şiir gibi yazı da döktüremiyorum. Geriye kalıyor yine siyaset yazmak.

Bak, bir yaz da böyle geçti gidiyor. Önce Gezi, sonra Mısır’da darbe, şimdi de Suriye’ye askeri müdahale...

Hem coğrafyamız böyle, hem de yukarıdaki gibi kıymetli şahsiyetlerden seçilmiş böylesine Başbakanlık ‘başdanışman’larımız var.

Bu durumda, bunca yıldır neredeyse her Allah’ın günü siyaset yazan bir gazeteci olarak, yine en iyi bildiğimi sandığım işi yapıyorum eğrisiyle doğrusuyla...

 

Ya Batı, Türkiye’ye ‘Suriye’ye önden buyrun’ derse?

Keçi melemeleri kesildi, hafif rüzgarla iç bayıltıcı kekik kokuları geliyor burnuma...

Türkiye’nin Suriye’deki son durumuyla ilgili olarak aklıma bir soru takılıyor. Hani bir halk deyişi vardır:

Tarzan güç durumda!

Öyle mi?

Bu soruyu kendi kendime soruyorum, çünkü Tayyip Erdoğan’ın deyişiyle, “Ortadoğu’nun petrolünü ve kanını içmek” isteyen büyük ülkeler, Suriye’ye askeri müdahale konusunda sanki ufak ufak tüymeye başladılar.

Britanya kendi 1 Mart’ını yaşadı. Parlamento, Suriye’ye askeri müdahale konusunda Başbakan Cameron’a yeşil ışık yakmadı. Fransa’daki sosyalist yönetimden de ipe un serebilecek sinyaller geliyor. Amerika’da Başkan Obama’nın isteksizliği de sır değil.

Bu durumda Türkiye ne yapacak?..

Deniz Zeyrek’in Radikal’deki güzel yazısında belirttiği gibi, ya şimdi, Başbakanlık Başdanışmanı’mızın o deyişiyle, “Tek dişi kalmış canavar”, Türkiye’ye dönüp de, “Hadi, siz önden buyrun” derse...

 

‘Tek dişi kalmış canavar’ın durumu Türkiye’yi zora sokuyor

Bilemiyorum.

Suriye’ye askeri müdahale konusunda vicdanlar çok berrak, ama kafalar çok karışık. Eli kanlı Beşşar Esad’a vicdan sahibi, aklı başında herkes lanet okuyor.

Ama Suriye’de onun sahneden yitip gitmesiyle, hangi senaryonun devreye gireceği konusunda en ufak bir netlik yok.

Bu nedenle hâlâ frene basılıyor.

‘Tek dişi kalmış canavar’ın bu durumu, ister istemez Türkiye’yi, AK Parti iktidarını zora sokuyor.

Bu nedenle, benim klasik deyişle, o soru işareti gelip çengelini zihnime asıyor:

Acaba Tarzan zor durumda mı?..

 

 

Twitter: @HSNCML