Diplomanın usulsüzlüğü iddiası mı var?
Haydi hep beraber oraya koşalım…
Liyakatsiz atamalar, içi boşaltılan üniversiteler, hakları gasp edilen akademisyenler, memurlar, askerler, öğretmenler için tek kelime etmemiş bugüne kadar, “ağaç kabuğu yesinler” sözlerini alkışlamış, ne gam!
* * *
Belediyede yolsuzluk iddiası mı var, haydi hep beraber…
Alıştığımız işler; bilgi notları, fısıltılar, itibar saldırıları, haydi hep beraber…
“Biz cesur gazeteciler, biz cesaretli yorumcular, biz ki dimdik durduk, biz ki sokak sokak savunduk…”
En dürüst olanları, ideolojik aidiyetlerini açıktan söyleyip, karşı tarafı da alt edilmesi gereken düşmanlar olarak gördüklerini söyleyenler. Dert belli, amaç belli…
Geriye kalanları kanun okuyor, yönetmelik okuyor ama en çok bilgi notu okuyor.
Öyle bir şaşkınlık ki “Kapıyı avukat açıyor, demek ki haberi varmış” diye bağıranlar zaten “operasyon geliyor” diye aylardır konuşanlar, sonradan, “ben biliyordum” demek için, operasyondan önceki gün şifreli mesajlar yazanlar…
* * *
Yapılanlara itiraz eden kim varsa, kimi görürse parmak sallıyor.
“Biteceksiniz”, “yok edileceksiniz”, “içeriye atılacaksınız…”
Bu hayatta mutlaka korkmanız ve kaçınmanız gereken insanlar başkalarının gücünü arkasına alıp konuşanlardır.
Bazen aile mirasını, bazen güçlü bir soyadını, bazen parayı, bazen devleti, bazen iktidarı…
Kendi gücüne, iradesine, ürettiği değerlere güvenerek hareket edemeyen, meydana çıkamayan, ardında hissettiği ufacık bir güçle efelenen kim varsa, onlardan kaçınız!
* * *
İster istemez akla geliyor. O kadar çok, “bağımsız yargı”, “kararlara saygı duyalım”, “herkese eşit mesafede” mesajı geliyor ki, akla geliyor.
Elbette belediyelerdeki yolsuzluk iddiaları soruşturulsun. Elbette usulsüzlük neredeyse üzerine gidilsin.
Ama belediye bu, ne kadar kazırsan o kadar bulmak mümkün. Bir tek muhalefet belediyelerinden mi çıkıyor bu yolsuzluklar?
Yanıtını bildiğimiz soruları sormak çok anlamlı değil ama sormamak da eksiklik…
Ne oldu iktidar belediyeleri ile ilgili soruşturmalar?
* * *
İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri, uzun yıllar boyunca AKP’deydi. El değiştirdikten hemen sonra önceki döneme ilişkin soruşturmalar başlatıldı. O soruşturmalara dair kaba bir tarama yapmak bile yeterli. O kaba arşiv taramasından çıkan bazı haberleri anımsayalım…
- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hukuk Müşavirliği, belediye şirketi ANFA tarafından 2015 yılında 1,7 milyar TL’ye ihale edilen “Parklar, Refüjler, Yan Bantların Yeşil Alanları… Hizmet Alımı” işine yönelik olarak Teftiş Kurulu Raporu hazırladı. Soruşturmada belediyenin 576 milyon TL’lik zarara uğratıldığı saptandı. Raporda, 2015 yılında yapılan ihale sözleşmesinin 20 Ocak 2016 tarihinde imzalandığı, iş bitim süresine 92 takvim günü ilave edildiği, haksız kazanç sağlandığı iddia edildi.
- ABB, Gökçek döneminde iki yılda 150 ihale alıp “5 günde bir ihale alan firma” başlıklarıyla kamuoyunda sıkça yer alan Çam Grup’a verilen 7 milyon 375 bin avro tutarındaki “15 adet teleskopik döner loader (yükleyici) alımı” işinde yapılan usulsüzlükler nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, araçların büyük bir kısmının yazılım ve diğer arızalar nedeniyle kullanılamadığı ve atıl durumda olduğu belirtildi. Dilekçede, araçların BELKA şirketinin ana faaliyet konusu içinde “ihtiyaç duyulan mallardan olmamasına rağmen” ana faaliyet konusu mal ve hizmet alımı olarak gösterildiği ve uygunsuz şekilde Kamu İhale Kanunu’nun 3/g kapsamında sayılarak, kamu ihale mevzuatına tabi olmaksızın ve hiçbir usul ve esasa bağlı kalınmaksızın alımının yapıldığı anlatıldı.
- Eski Refah Partili milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan'a ANFA tarafından kiralanan 20 dönümlük araziyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Dilekçede, Ceylan’ın, 20 dönümlük boş arazisini Büyükşehir Belediyesi'nin ANFA Altınpark İşletmeleri Limited Şirketi'ne 10 yıllığına kiraladığı, boş arsa kirası için Ceylan'a üç yılda 778 bin 323 TL kira ödendiği anlatıldı.
- Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Keçiören ilçesinde bulunan Saray beldesinde, 2008 yılında eğitim tesisi kurmak amacıyla kamuya ait bir alanı talep ettiği, buna rağmen talep edilen arazinin TOKİ tarafından “İrem Asma Bahçeleri Konut Yapı Kooperatifi” ve “Aygen Konut Yapı Kooperatifi”ne satıldığı anlatıldı. Dilekçede, Aygen Konut Yapı Kooperatifi’nin yöneticilerinin, FETÖ’den yargılanan eski savcı Şadan Sakınan, eski Yargıtay Genel Sekreteri Aydın Boşgelmez ve eski savcı Mustafa Bilgili olduğu belirtildi. İrem Asma Bahçeleri Konut Yapı Kooperatifi’nin yönetiminde ise firari Önder Aytaç’ın bulunduğu anlaşıldı. Bu arazide 7 kez imar değişikliği yapıldığı ve bulunduğu bölgedeki emsal alanlardaki yapılardan daha fazla inşaat yapma hakkı tanındığı belirtildi.
- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 9 Nisan 2015 tarihinde bir firmanın 1 lira 50 kuruştan aldığı fidanları ASKİ’ye 14 lira 90 kuruşa sattığını söyleyerek, zararı şöyle anlattı:
“ASKİ bunları barajların kenarlarına dikmek için almış. Peki barajların kenarına dikilecek ama bilirkişiler ‘Orman Genel Müdürlüğü’nden bedelsiz alınabilirdi’ diyor. Ayrıca Orman Genel Müdürlüğü bu ağaçları dikecek yer yok, nereye dikeceksiniz?’ diyor. Birçoğu dikilmiyor. Uçak ve helikopter, bunlar da şu anda savcılıkta. ASKİ bütçesinin zararı 42 milyon 324 bin lira.”
- Yavaş’ın verdiği bilgiye göre 2014 yılında tanesi 1 milyon 900 bin liraya biri zırhlı 4 tane cip alınmış. Zırhlının fatura bedeli 443 bin lira, araç zırlama bedeli 180 bin lira, bir de motoru patlatıyor, 127 bin lira ona harcanıyor.
- Belediye müfettişlerinin yaptığı incelemeler sonucunda ASKİ Genel Müdür İrfan Kaya’nın talimatı ile 2012’de kurulmasına karar verilen 'BELKA Seğmen Uçuş Okulu' için 15 uçak alındığı ortaya çıktı. Uçaklara toplam 8 milyon 612 bin 775 dolara harcandığı belirlendi. Uçaklar alınmasına rağmen okulun kurulamadığı da anlaşıldı. Gökçek döneminde 2 helikopter kiralandığı, kiralanan helikopterlerden birini hiç kullanılmadığı birinin de ASKİ tarafından 12 kez kullanılabildiği belirlendi. Helikopterlere kiralama bedeli olarak 1 milyon 775 bin lira verildi.
- Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin, eski Başkan Melih Gökçek hakkında yaptığı 100'e yakın suç duyurusuna ilişkin soruşturmalardan henüz bir sonuç çıkmaması tartışma yarattı. İçişleri Bakanlığı'nın, savcılığın talep ettiği soruşturma izinlerini henüz vermediği öğrenildi. Terör Savcılığı ise Gökçek hakkındaki "Gülen yapılanmasına yardım ve terörizmin finansmanı" iddiasıyla yapılan şikâyeti "terör" suçu olmadığı gerekçesiyle Memur Suçlarını Soruşturma Bürosu'na devretti.
- Yargıya taşınan konular arasında Ankapark, helikopter kiralanmasındaki usulsüzlük, Belbeton A.Ş.'nin özelleştirilmesi, hafriyat gelirlerinin Osmanlıspor'a devri, süs bitkisi ihalelerinde belediyenin zarara uğratılması iddiaları başı çekti. Gökçek hakkında yapılan 40 suç duyurusu dilekçesindeki toplam “yolsuzluk iddiası" 3 milyar TL olarak açıklandı. Yavaş, “Melih Gökçek bir tane yolsuzluk dosyası için bile savcılığa çağrılmadı" dedi.
Ankapark dosyası
- Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek ve dönemin bürokratları hakkında çürümeye terk edilen AnkaPark’ın yapım ihaleleri nedeniyle kamu zararının oluştuğu iddiasıyla soruşturma yapılmasına izin vermedi. AnkaPark ihalelerine ilişkin mülkiye müfettişlerince hazırlanan raporda ise 750 milyon dolarlık kamu kaynağı israfına yol açıldığı iddiasıyla ilgili olarak “mevzuata aykırı bir işleme rastlanmadığı ve kamu zararı oluşmadığı” öne sürüldü.
- Gökçek’in “Jurassic Park” konseptli 246 dinozor için, 2013’te 2 milyon 783 bin dolar ödediği iddia edildi.
İstanbul’da 40 dosyaya el konuldu
İstanbul’da da farklı değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, uzun yıllar sonra el değiştirdikten sonra, müfettişler önceki dönemi araştırmaya başladı. O dönemki haberlere dönelim:
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB), önceki dönemlere ait metro ihalelerinde tahmini 1 milyar liralık kamu zararına yol açtıkları gerekçesiyle yaptığı suç duyurusu İçişleri Bakanlığı'ndan sonra Danıştay’dan da döndü. Danıştay, belediye başkanları hakkında soruşturmaya İçişleri Bakanlığı’nın izin vermesi gerektiğini belirtti.
- CHP’li Taner Kazanoğlu, kamu zararı ve süreçle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, CHP’li Başkan Ekrem İmamoğlu’nun bu olayla ilgili iç soruşturma yürüttüğünü, ancak İçişleri Bakanlığı’nın el koyduğu İBB’nin 40 soruşturma dosyası arasında metro ihalelerinin de yer aldığını söyledi. Kazanoğlu, “Bizim artık yapacak hukuki yolumuz kalmadı. Yapacağımız Kadir Topbaş ve Mevlüt Uysal’ı İstanbul halkına şikâyet etmek. Bu iki arkadaş İstanbul halkının parasını liyakatsiz biçimde yöneterek, İstanbul halkının parasını çarçur etmiştir”
- İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Teftiş Kurulu'nun AK Parti dönemine ilişkin tamamladığı 35 usulsüzlük dosyasını İçişleri Bakanlığı'na incelenmesi için teslim etti. İmamoğlu daha önce İBB Teftiş Kurulu'nun 40'a yakın yolsuzluk dosyası üzerinde çalıştığını açıklamış, tamamlanan dosyaları yargıya taşımaya başlamıştı. Dönemin İBB Genel Sekreter Yardımcısı olan Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun da aralarında bulunduğu yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.
* * *
Bu kadar hukuk sevdalısı, yolsuzluktan, usulsüzlükten bu kadar rahatsızlık duyan insanların herhalde bunlara ilişkin de iki çift sözü vardır.
“Soruşturulsun” diyebilirler, “aydınlansın” diyebilirler, “iktidar gücüyle hareket edilmesin” diyebilirler, cümle çok…
Ya da “arkadaş mesele o değil, uzatmayalım” diyebilirler. Öyle hukuka bağlılık mesajları vermeye gerek yok.
Ya da hiçbir şey yapmıyorlarsa, gençlere, itiraz edenlere parmak sallamayı, onları tehdit etmeyi bırakabilirler…
Örmediği, tuğla dahi koymadığı bir duvara yaslanıp da bu memleket, bu devlet, bu coğrafya kendisininmiş gibi konuşan kim varsa soralım…
Olmaz ya tüm bunlar ama yine de kayda geçsin…
O “hukuka bağlılık” riyakarlığı üzerine iki çift lafı duymakta ısrarcı olalım.
Gökçer Tahincioğlu kimdir?
Gökçer Tahincioğlu, 1997'den 2018'e kadar Milliyet Gazetesi'nde yargı muhabirliği, Ankara Haber Müdürlüğü, köşe yazarlığı yaptı.
Haber, yazı ve fotoğraflarıyla Musa Anter, Metin Göktepe, Abdi İpekçi gibi isimlerin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü ödüllerine layık görüldü.
Bu Öğrencilere Bu İşi mi Öğrettiler?: Öğrenci Muhalefeti ve Baskılar (2013, Kemal Göktaş'la birlikte), Beyaz Toros: Faili Belli Devlet Cinayetleri (2013) ve Devlet Dersi: Çocuk Hak ve İhlallerinde Cezasızlık Öyküleri (2016), Çünkü Umurumuzda adlı mesleki kitaplara imza attı. Yaralı Hafıza ve Kayıp Adalet adlı derleme kitapların editörlüğünü üstlendi.
İlk romanı Mühür, 2018'de yayımlandı. 2020'de yayımlanan ikinci romanı Kiraz Ağacı ile Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandı. Üçüncü romanı Sabahattin Ali'yi Ben Öldürdüm, Eylül 2023'te yayımlandı. 2018'den bu yana T24 Ankara Temsilcisi olarak çalışıyor.
|
