Yirmi günlük bir eğitim maratonundan sonra bir çok farkındalık ve pekiştirilmiş deneyim ile geri döndüm. 

İnsanlar Türkiye yollarını yürüyerek geçerken, ben kendi iç yollarımda yürüdüm. 

Niye ki? 

Herkesin yaşamda yürüme şekli farklı işte. Herkesin değişime giden yolu, yöntemi, tekniği farklı. Bazılarını hatalı, bazılarını doğru buluyoruz. Bazılarını kendimize uygun buluyoruz, bazılarının yol şekillerini tamamen reddediyoruz. 

Güzel olan şu: 

Hangi yolda yürüyen insana sorarsan sor, amaç aynı. Ulaşılmak istenen nokta aynı:

“Daha yaşanılası bir dünya”

Galiba ben iğne ile kuyu kazmayı tercih edenlerdenim. Her bireyin tek tek gelişimine, değişimine tanıklık etmeyi ve kolaylaştırıcılık yapmayı seçenlerdenim. 

Bir başkası daha çok insana aynı anda ulaşmayı seçebiliyor. Hepsi aslında kendi ruhsal tercihlerimizle ilgili.

Yaşam oyunun neresinde, nasıl bir rol almayı ve neleri yaşamayı seçiyorsunuz? 

Siz neresinden katkı sunmayı, almayı ve vermeyi seçiyorsunuz? 

Önemli olan bu. 

Geçtiğimiz yirmi günde zaten eğitmeni olduğum ThetaHealing® tekniğinin üç ayrı eğitimini daha aldım. Daha da alacaklarım var. Eğitimlerin ortasında “Aman, hemen bitsin.” diyorum, ardından “Daha başka neler öğrenebilirim?” diye soruyorum.

Her bir eğitim kendi içine derin bir yolculuk, dalıp çıkıyorsun, gözünü açıp uyanıyorsun, fark ediyorsun, istersen yaşamayı tercih ediyorsun.

Bazen ailem, bazen arkadaşlar, bazen çalıştığım kişiler soruyor: 

“Niye bu kadar kendinle uğraşıyorsun? En dibe kadar gidince ne oluyor?”

Oysa ben onlara şaşıyorum, “Nasıl bu kadar derdin, tasanın içinde değişimi kabul etmeden yaşabiliyorsunuz?” diye. Ama hiç sormuyorum. 

Neden seçiyorum bu yolu? 

Kendimi seviyorum, her zaman daha iyiyi daha güzeli yaşamayı hak ettiğimi biliyorum. Değiştirmenin ve ilerlemenin en kısa yolunu ise kendimi değiştirmekte buluyorum.

İnsanları, çocukları, böceği, kuşun kanadını, ağacı seviyorum. Onlara daha güzelini sunmayı istiyorum. Bir nevi ulaşabileceğim herkese öğrendiklerimi, bildiklerimi götürmeyi sunmayı istiyorum. 

Nereden geliyor bu istek? 

İlk ThetaHealing® eğitimimi aldığımda ne olabileceği hakkında en ufak fikrim yoktu. Ne yapabileceğimi dahi bilmiyordum. Temel seviye seminerinde korkularınızla çalışabilirsiniz, bunu şöyle şöyle yapacaksınız dediklerinde pek inanmamıştım. 

Eh, oraya kadar gidince inanmasan da, deniyorsun artık. Bende buldum kendime bir konu.

Baştan beri çok haz etmediğim uçak yolculukları, kızımın doğumuyla beraber kabusa dönmüştü. Hatta artık hiç uçak ile seyahat etmiyordum. Annelik en başlarda her kadından bir kontrol canavarı da doğuruyor bence.  Pilotun ne yaptığından emin olamadığım için (yani durumu kontrol edemediğim için : ) ) uçak yerine yurtiçinde her yere araba ile gidiyordum. Yurtdışı zaten nanay...

Eh bu durum oldukça sıkıntılı bir hal alıyor bir süre sonra… 

ThetaHealing® ile bu konuya çalışmaya başlayınca bir kaç çalışmanın ardından uçak korkumun tamamen yok olduğunu fark ettim. Hatta artık uçaklara otobüs muamelesi yapmaya başladım ki, pek keyifli oluyor. 

Bundan bir kaç ay önce kendimle çalışırken, kendimi, zihnimi “Dünya benim evim.” fikriyle tanıştırdım. Bu fikri zihninize teta frekansında enerjisel olarak tanıtıyorsunuz. Tekniği öğrenirken bunları yapmayı öğreniyorsunuz. 

Geçen eğitimlerden birinde “Bir çok şeyi aynı anda yapabilirim” ile tanıştırdım kendimi. 

Siz bunları “Ben zaten biliyorum” diyorsanız, çok emin olmayın derim. Bilinçaltı her zaman sizinle aynı fikirde olmayabiliyor. ThetaHealing® tekniğini uygularken bunu da bir kas testi ile kontrol ediyorsunuz.

Ben de, bir çok şeyi aynı anda yapabiliyordum ama bununla tanışmak daha güzel bir şey yarattı. Bir kaç ay sonra, bir kaç şehirde aynı anda yaşıyor olacağım. Bundan daha iyisi nasıl olur? 

Aman dikkat! 

Tanısı koyulmuş bir hastalığınız, devam ettiğiniz bir terapi süreciniz, panik atak krizleriniz, çok ağır fobileriniz var ise önce doktorunuzdan, terapistinizden bu tekniği uygulama konusunda öneri alın. 

ThetaHealing® tıp doktorlarının, psikoterapistlerin muadili ya da alternatifi değildir. Aksine sadece yardımcı olabilir. Zaten alternatif tıp diye bir şey yok, çeviri hatası yapılıyor diyelim. Bütünsel tıp yaklaşımında tamamlayıcı tıp var. Bu tür çalışmalar ancak ve ancak tıbbi uygulamaları, terapi süreçlerini tamamlayan, destekleyen teknikler olabilir. 

Mucizeler olur mu? Olur. 

Kendi mucizenizi yaşar mısınız? Yaşarsınız. 

Ama her şeyden önce bilim!