25 Ocak 2021

ABD ve Rusya Suriye'deki askeri güçlerini takviye ediyor

Biden'ın nasıl bir Suriye politikası izleyeceği bilinmemekle beraber hem ABD'nin hem de hem de Rusya'nın ülkenin kuzeydoğusuna takviye yapması dikkat çekiyor

2020 yılında Rusya'nın Suriye'de yaptığı en kayda değer işlerden biri, ülkenin kuzeydoğusundaki varlığını güçlendirmek oldu. Ankara ABD'yi bölgeden kısmi de olsa çekilmeye zorlayan Barış Pınarı Harekatı'nı (9-17 Ekim 2019) gerçekleştirirken, Moskova bu durumu zamanla kendi avantajına çevirmeyi bildi. Rus güçleri ABD askerlerinin Fırat'ın doğusunda boşalttıkları bazı üslere yerleşirken, Haseke muhafazasına bağlı Kamışlı'daki askeri mevcudiyetlerini de epeyce perçinlediler.

Ruslar bu çerçevede önce Mardin'in Nusaybin ilçesinin hemen karşısına denk gelen Kamışlı ilçe merkezinin güneybatısında yer alan Kamışlı Havaalanı'ndaki askeri gözlem noktalarını prefabrik yapılarla genişlettiler. Ardından da yüzlerce zırhlı araç ile buraya sevkiyat yaptılar ve çok sayıda tank ile askeri helikopter naklettiler. Bununla da kalmadılar, Fırat Nehri'nin doğusunda YPG/SDG denetimi altındaki bölgelerde üs sayılarını artırarak varlıklarını güçlendirdiler. Haseke muhafazasından gelen en taze bilgilere bakılırsa, Ruslar geçen hafta da TSK ile onun destek verdiği silahlı güçlerin bulunduğu Tel Temir yakınlarına asker takviyesi yaptılar. 10 gün içinde Kamışlı Havaalanı'na inen 2 adet Rus yapımı IL-76 kargo uçakları ile de bölgeye askeri ekipman sevkiyatı gerçekleştirdiler.

Rus askerleri, geçen yıl birkaç defa buradan Kamışlı'nın doğusundaki Rümeylan petrol sahalarına ulaşmayı denedilerse de ABD askerleri her defasında bu çabalara engel olmuştu. Rus ve ABD askerleri arasında bu coğrafyada geçen yıl savaşmak dışında (yollarda birbirlerini sollamak, 'drift atmak' vb.) ilginç bir rekabetin yaşandığına da tanık olduk.

Biden'ın başkanlığının ilk gününde

Trump döneminde düşük viteste seyreden bu rekabetin ABD'nin geçen hafta yemin ederek göreve başlayan Başkanı Joe Biden döneminde nasıl bir şekle bürüneceği şimdilik soru işareti. Ancak Biden ile birlikte Suriye sahasının kızışabileceğinin ilk işaretlerini de görmeye başladık.

Yerel kaynakların Suriye resmi haber ajansı SANA'ya aktardıklarına göre, ABD önderliğindeki Uluslararası Koalisyon'a ait silah ve lojistik malzeme yüklü 40 kamyondan oluşan bir konvoy, Biden'ın başkanlığının ilk gününde, bölgedeki üsleri güçlendirmek amacıyla Irak ile bu ülke arasındaki el Velid geçidi üzerinden Haseke kırsalına gönderildi. SANA kaynakları, Amerikan güçlerinin geçtiğimiz cuma günü de Deyrizor muhafazasının kuzeydoğusundaki Koniko petrol sahasında bulunan askeri üslerine silah ve lojistik yardım taşıyan 16 kamyondan oluşan yeni bir konvoy geçirdiklerini bildirdi.

Bölgeden yansıyan diğer haberlere bakılırsa, Amerikalılar YPG/SDG denetimi altındaki bölgelere Irak Kürdistanı kanalıyla aslında Aralık ayının sonlarından bu yana askeri sevkiyat yapmayı sürdürüyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından verilen bilgilere göre, ilki 23 Aralık'ta, ikincisi 4 Ocak'ta, üçüncüsü 7 Ocak, dördüncüsü 10 Ocak, beşincisi 16, altıncısı 19, yedincisi ise 20 Ocak'ta gerçekleşen söz konusu lojistik ve askeri sevkiyatlar, Haseke bölgesindeki Tel Baydar ile Rümeylan'a ve Deyrizor kırsalındaki petrol ve doğal gaz sahalarının olduğu Koniko ile el Ömer'deki askeri üslere yönelik olarak yapıldı.

SOHR, Amerikan güçlerinin SDG ile birlikte geçen 4 hafta içinde bölgedeki IŞİD unsurlarına karşı olduğu vurgulanan 7 güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini de bildirdi. Haseke'nin doğu kırsalındaki el Felaha köyünde ve Deyrizor'un kuzeydoğu kırsalındaki el Süheyl, Zer, Ebu el Nitel, İbriha ve el Bagoz köy ve beldelerinde gerçekleşen operasyonlar kapsamında 52 kişinin gözaltına alındığı açıklandı.

Bölgedeki IŞİD güçlerine yönelik "mücadelesi" 76. ayına (!) giren ABD güçlerinin 15 Ocak tarihinde, Koniko gaz sahası yakınlarında SDG ile birlikte ortak bir askeri tatbikat yaptıkları da gelen haberler arasında.

Biden'ın nasıl bir Suriye politikası izleyeceği tam olarak bilinmemekle beraber, bazı gözlemciler, yeni Başkan'ın Obama döneminden kalma bazı "şahin kanat" mensubu isimlere Beyaz Saray yönetiminde yer vermek istemesinin dikkat çekici olduğunu belirtiyorlar. Bu isimlerden biri de, 2013-2017 arasında Beyaz Saray'ın BM elçisi olarak görev yapan ve ABD'nin Libya'ya müdahalesinin mimarlarından olan Samantha Power. Biden, Power'ı geçen hafta 30 milyar dolara yakın bütçeye sahip olan ve işgal edilen ülkelerde adı zaman zaman bazı yolsuzluk skandallarıyla da anılan "Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı"nın (USAID) başkanlığına aday göstermişti.

Yazarın Diğer Yazıları

Orta Doğu’da Arap sonbaharı

Batı’nın lacileri giydirdiği neo-Ladinist Colani güçlerinin Şam’a girmesi ve Esad’ın ülkeyi terk etmesinin ardından Suriye’de bir dönem bitti. Muzafferlerin sevinç çığlıkları yanıltmasın, kötü günler bitmiş ve şimdi sırada daha kötü günler de olabilir

Savaşın ekseni Türkiye sınırına dayanırken

İlk bakışta Lübnan ateşkesi akabinde, İran-Hizbullah ikmal hattını kesmeye yönelik bir hamle gibi görünen Suriye’deki cihatçı taarruzu en çok Tel Aviv’i sevindirmiş olabilir ama en çok Şam’ı mı, Tahran’ı mı, yoksa Ankara’yı mı üzecek, bunu söylemek için çok erken

‘Bibi’yi tutuklayanı yakarız’

“Kurallar temelli uluslararası düzen”, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ile Gallant hakkında alacağı tutuklama kararını önce 5 ay geciktirdi, şimdi de “sakın ha, tutuklarsanız yakarım sizi” deme yolunu seçiyor

"
"