24 Ocak 2020

Galatasaray ve Arda

Arda gibi bir Galatasaraylıya kapıları kapatmak affedilmez bir yanlışlık olacaktır

Bir süredir Galatasaray camiasında Arda Turan’ın tekrar eski yuvasına dönüp dönemeyeceği tartışılıyor. Aslında boş ve bağlamından kopuk bir tartışma.

Arda Turan Galatasaray’da yetişmiş, futbolcu kimliği ile kendini kanıtlamış, kulübüne para kazandırarak Atletico Madrid takımına transfer olmuş bir sporcu. Arda’yı Atletico Madrid maçlarında keyif ve hayranlıkla izlemiş bir kişi olarak yerini bulduğu bu takımda devam etmesini arzu ederdim. Ancak Barcelona gibi dev bir takımdan aldığı transfer teklifini geri çevirmesini beklemek de gerçekçi olamazdı.

Arda’nın İspanya macerasında eleştirdiğim ve yurt dışına çıkmış pek çok sporcumuzda gözlemlediğim bir husus, yaşadıkları ülkeye uyum sağlamak yerine, ısrarla Türkiye’deki alışkanlıklarını sürdürme kolaylığına gitmeleridir. Nitekim gerek Atletico Madrid gerek Barcelona dönemlerinde, Türk medyasında ve magazin dünyasında Arda ile çıkan haberlerin çoğunda ağırladığı ve gezdirdiği Türk dostlarının haberleri ön plana çıkmaktaydı. Bir anlamda ayakları İspanya’da kafası ise Türkiye’de olan bölünmüş bir kişilik ile karşılaşıyorduk. Bu durum elbette sürdürülemezdi ve Arda’nın Barcelona macerası kısa sürdü.

Bir anlamda zorunluluktan Başakşehir’e gelmiş olan Arda, kariyerini Galatasaray’da devam ettirip futbola veda etmek arzusunda.

Bunu anlayan ve yaşadığı olumsuzluklara rağmen Arda’yı tekrar Galatasaray’a kazandırmak isteyen Fatih Terim, bence hem yürekli hem de bilge bir insana yakışan bir tutum içinde olmuştur. Fatih Terim, bir Galatasaraylıyı anlayan en iyi Galatasaraylı olarak şık bir tavır sergilemiştir. Uzun zamandır futbol oynamayan Arda’nın Galatasaray takımına hemen bir katkı vermesi elbette zordur ve bunu en iyi bilecek kişi Fatih Terim’dir. Ancak Arda’nın varlığı, deneyimi ve Galatasaray’a bağlılığının artı değerlerini göz önüne aldığı ve "vefa"nın sadece bir semt adı olmadığını kanıtlamak istediği de Fatih Terim’in hanesine yazılması gereken bir değerdir.

Bu konuda Teknik Direktör’ün görüşü açıkça ortaya çıkmışken, Galatasaray Yönetimi’nin ikircikli tutumunu anlamak mümkün değildir. Hele hele Kulüp Başkanı’nın sözleri incitici olmuştur. Eğer seçim kaygısı ile olabilecek bir delege veya taraftar tepkisinden çekiniliyorsa, bilinmelidir ki, Arda gibi bir Galatasaraylıya kapıları kapatmak affedilmez bir yanlışlık olacaktır.

Arda Turan Galatasaraylı olmalıdır. Ancak bilmelidir ki son zamanlarda yaptığı hatalar belleklerden kolayca silinmeyecektir. Bu bilinçle davrandığı takdirde, Galatasaray taraftarı olarak bizlere düşen ona "hoşgeldin, yolun açık olsun" demektir.

Yazarın Diğer Yazıları

Benim penceremden İlter Türkmen

İlter Bey'le çok daha yakından çalışmış pek çok değerli meslektaşım ve onu yakından izlemiş olan gazeteci dostlarım onun mesleki yeteneklerine ve kişisel özelliklerine haklı övgülerde bulundular. Aynı düşünceleri paylaşırken, benim en önemli gördüğüm hasletinin, Bakanlıkta çok rastlanan "hamaset"ten uzak durup, diplomaside akılcılığı ve makulü üstün tutması olmuştur

Savaş zor, barış daha da zor

Gelinen bu noktada, önce kapsamlı bir ateşkesten başlanılarak savaşa nasıl son verilebilir?

Putinizm'in sonu mu?

"Rusya'nın Ukrayna'yı teslim alması", "müzakerelerle çözümün zamana yayılması" ve "daha az yoğunluklu savaş halinin belirsiz bir süre devam etmesi" senaryolarından bahsedilebilir. Sonuç olarak Rusya'da, Putin'in sorgulandığı yeni bir yönetim arayışının hızlanacağı bir dönem mümkün görünmektedir