Covid - 19 pandemisinin ortasında geçecek bir kış mevsimi bizi bekliyor. Covid - 19 virüsünü kontrol altına alamıyoruz çünkü çoğalma sayısı olan R0 ve kuluçka zamanı bugüne kadar karşılaştığımız ve kontrol altına aldığımız SARS ve MERS gibi diğer iki ölümcül Koronavirüs salgınlarına benzemiyor. MERS durdurulabildi çünkü R0 değeri neredeyse sıfırdı. R0 değeri enfefksiyöz hastalıklarda enfekte olan kişinin hastalığı bulaştırabileceği kişi sayısını gösteren bir değerdir, yani ne kadar bulaşıcı olduğunu gösterir. Örneğin R0 değeri 2 ise, durdurulmadığı takdirde bir kişi 2 kişiyi, 2 kişi 4 kişiyi, 4 kişi 8 kişiyi, 8 kişi 16 kişiyi... ve bu şekilde devam eden artışla hastalığın bulaşma ve artma hızı anlamına gelir. MERS için bu değer 1 idi ve durdurulması kolaydı. Bu anlamda Covid - 19 aslında SARS'tan daha iyi ancak başka bir açıdan daha büyük sorun yaratıyor.
Pandemi'ye neden olan patojen'lerin (hastalık yapıcı bakteri, virüs vb.) üç karakteristik özelliği var:
Toplumda daha önce bu patojene karşı bağışıklık olmaması, solunum/hava yoluyla yayılması ve hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce geçen kuluçka süresi. Pandemi yapan son dört hastalık solunum yollarında hastalık yapıyordu, örneğin kuş gribi, domuz gribi gibi solunum/hava yoluyla bulaşıyordu. Pandemi olarak kabul edilmese de SARS, yine de 29 ülkeye yayıldı ancak 8000 vaka, 800 ölüme neden olduğunda durdurulabildi. Bunun nedeni üçüncü karakteristiğin eksik olmasıydı. Yani hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce bulaştırıcılığı yoktu. SARS'ta da, Covid - 19'da olduğu gibi bulaştıktan sonra belirtiler ortalama beş gün sonra ortaya çıkıyordu. Fakat solunum veya öksürük yoluyla virüs saçacak seviyeye gelmesi 6 - 11 günler arasındaydı. Yani ilk beş günde SARS bulaşmıyordu. Dolayısıyla insandan insana geçiş durdurulabildi. MERS hastalarının yüzde 98'inde, SARS hastalarının yüzde 100'ünde ateş karakteristikti. Dolayısıyla DSÖ'nin uluslar arası çabaları ile bu hastalıklar belirti takibi, izolasyon, temas ettiklerinin saptanması sayesinde kontrol altına alınabildi.
Covid - 19'da ise kendinizi şahane hissederken, hiçbir belirtiniz yokken, aynı hastanede yatan bir Covid - 19 hastası gibi virüs yükünüz var. Yani hasta hissetmeden hastalığa sahipsiniz ve ne ateş ne öksürük olmadan virüsü çevreye yayıyorsunuz. İşte bu yüzden bu hastalık durdurulamıyor.
Peki bu şartlar altında kış bizi nasıl etkileyecek?
Covid - 19'un belirtileri 50 bin Covid - 19 hastasının analizine göre yüzde 70 - 90 hastada ateş ve öksürükle, virüse maruziyetten sonra ortalama beş günde başlıyor. On hastadan dördünde yorgunluk ve halsizlik, üçünde balgamlı öksürük, ikisinde kas ve eklem ağrısı görülüyor. On hastadan birinde bulantı, kusma, ishal, grip benzeri belirtiler (burun tıkanıklığı, baş ağrısı, boğaz ağrısı) görülüyor. Bütün bu bölgeler virüsün bağlandığı ACE2 reseptörlerinin vücutta bulunduğu bölgeler. Bu nedenle akciğer'ler boğaz ya da burundan daha hassas bölge. Ortalama yüzde 98 hastada belirtiler 12 gün sonra başlıyor. Bu nedenle karantina 14 gün uygulanıyor. Enfeksiyonu geçirdikten sonra da virüsün vücutta kalması ortalama yirmi gün veya bir ay daha devam edebiliyor.
Gördüğünüz gibi çoğu belirti mevsimsel soğuk algınlığı ve grip belirtileri ile büyük benzerlik gösteriyor. Test yapmadan grip mi geçiriyorsunuz, Covid - 19 mu, emin olmak çok güç. Tek fark şiddetli Covid - 19 vakalarında nefes darlığı Covid - 19'dan şüphelenmeye neden olur ki, bu hastaların üçte biri yoğun bakıma giren hastalar. Bu nedenle nefes darlığı kırmızı alarm sayılabilir ve bu hastalarda tedaviye erkenden başlanması hayatta kalma şansı açısından çok önem taşıyor. Asemptomatik vakalarda ölüm oranı binde bir (1/1000) ile üç yüzde bir (1/300) oranındayken, eğer şiddetli belirti gösteriyorsanız ölüm oranı 150'de bir (1/150) oranlarında.
Kontrol edilebilir risk faktörleri
Altta yatan bazı hastalıklar/durumlar Covid - 19 seyrini ağırlaştırabiliyor. Bunlar yüksek tansiyon, kronik akciğer hastalığı, kirli hava, sigara içme, kalp damar hastalığı, tip 2 diyabet, gerekiz ilaç kullanımı, obezite. Elbette tüm bu risk faktörleri arasında değiştirilemeyecek olanlar var ancak bazıları önlenebilir. Bitki temelli bir beslenme veya zayıflama yöntemi bu dönemde tercih edilmelidir. Karatay, aralıklı oruç- aç kaldığınız süre 12 - 14 saati geçmemelidir-, ketojenik, düşük karbonhidratlı, vitamin, antioksidan içeriği düşük beslenme ve zayıflama yöntemleri bu dönemde hayat memat meselesi olabilir. Akdeniz tarzı bitkisel ağırlıklı beslenme tarzının dışına çıkmamaya çalışın.
En önemlisi... hijyen!
Maske, mesafe, el yıkama diye özetleyebiliriz. Lütfen kaliteli bir maske kullanın, çok kalabalık yerlerde çift maske takın ve çevresinin yüzünüzü iyi kapladığından, açık bir yer kalmadığından emin olun. Maske korumuyor diye gereksiz bir cesaret veya vurdumduymazlık yapmayın. Çünkü en önemli dönemece geldik. Kış geliyor! Hastalık belirtilerinin yanı sıra, kan tahlillerinde de soğuk algınlığı ve gripte gördüğümüz değişikliklerin büyük kısmı Covid - 19'da da görülüyor. Yani grip oldum diye pandemi hastanesi olmayan bir yere de gitmek çare değil. Covid - 19 testi yapılmadığı müddetçe grip mi, Covid - 19 mu olduğunuzun anlaşılması güç. Maske takmanın, el yıkamanın grip ve soğuk algınlığından koruduğunu biliyoruz. En azından bu bile, maske takmanızın -laf olsun diye değil, gerçekten takmanızın- neden gerekli olduğunun altını çiziyor.
Sağlıkla kalın...