Başlığı Galatasaray için tasarlamış ve yazıya başlamıştım. Daha 30.dakikaya gelmeden Haldun Dormen'in o unutulmaz eseri bir kez daha sahneye uyarlandı.
Galatasaray, 10 üzerinden 8 denebilecek bir transfer dönemi geçirdi. Neredeyse her futbolcunun bir dublörü var artık. Sarı-Kırmızılı yönetimin yapımcılığında, Okan Buruk yönetiminde her hafta ve hatta haftada bazen 2 kez güzel bir gösteri sahneye konuluyor.
Düşünsenize kombinesi olan bir taraftarsınız ve sizi her 90 dakika başka bir sürpriz bekliyor. Alın size başka bir sürpriz. Bu soğukta çoluğu çocuğu toplayıp, bir sürü para verip Galatasaray'ı izlemeye geliyorsunuz rakibiniz sahadan çekiliyor. Bu durumu yaşayan bir baba olmak istemezdim. Ne anlatsın bir baba evladına? Ne desin mesela? İnanın çok komik.
Mertens'e verilen penaltı yanlış bir karar ama bu ne ilk ne de son olacak. Ve bundan daha çooook olacak.
Türkiye'nin her alanında olduğu gibi ülke sporu da kimsenin umurunda değil. İğrençlik paçalarımızdan akıyor. Devlet bu işe bir el koymalı. İnsanların şahsi oyun alanı ve rant kapısına dönüşen Türk futbolunun katledilmesi konusunda hemen ve kesin bir şekilde önlem alınmalı. Her konuda algı yönetimi hepimizi bunalttı. Bırakın hayat doğal akışıyla geçsin önümüzden.
Adana Demirspor AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak, yönetim kurulu başkanı. Yani yöneten. Böyle mi kulüp yönetiyorsunuz? FİFA'da 20'yi aşkın dosyası var bu köklü kulübün. TV'lere çıkıp ''20 milyon Avro getirene kulübü bırakırım'' diyorsunuz. Sosyal medyada para verdiğiniz tribün liderlerini ifşa ettiniz. Bu mu yöneticilik.
Demirspor tarihini okumanızı tavsiye ederim. Demirspor'un ''FOFO'' lakaplı efsanesi Muharrem Gülergin'in, İstanbul'da otobüste uyuyan sutopçularını, topun ağırlığından şikayetçi olan rakiplerini yenmelerine rağmen, ''Girin lan suya baştan oynayacağız'' demesini mesela.
Yarım kalan maç kime yaradı? Yorulmayan Galatasaray'a mı, hakkını böyle aramaya çalışan Adana Demirspor'a mı? FIFA kokartı taşıyan ama penaltıyı bile süzemeyen hakeme mi? Kimseye yaramadı bu olay. Sadece derbi yaklaşırken sobaya bir kaç odun daha atıldı, o kadar.
İşin tiyatro yanı bir yana. Galatasaray, AZ Alkmaar maçı öncesi yorulma fırsatı bile bulamadı. 40 bin kişi önünde kısa bir ter atma antrenmanı yapıp evlerine döndüler.
Bu maç özelinde bizim izleyip de yorum yapabileceğimiz 3-5 nokta vardı.
Cuesta nasıl oynadı? Bir pozisyonda izledik. Çok hızlı, orası kesin. Cuesta'nın gelişi en çok vatandaşı Sanchez'i rahatlatmış belli ki. Artık orta sahanın pisliğini temizleme işini başka bir Kolombiyalı ile yapacak.
Osimhen-Morata ikilisi uyumlu mu? Osimhen'in az da olsa rahatlığe ereceğini düşünüyorum. Ama 30 dakikalık futbol bize ne anlatır? Hiçbir şey. Osimhen mi çok hızlı, ona pas verenler mi yavaş bilemedim. Çünkü Osimhen hala ofsayttan çıkamıyor. Morata o koşuları atabilir mi? Atsa Türkiye'ye gelmezdi herhalde. İyi tarafından bakalım, artık garanti penaltı atan yıldız bir futbolcunuz daha var.
Lemina nasıldı? Çok önemli transfer. Dün o da bizim gibi izledi. Ama yakında onunla ilgili pozitif şeyler yazacağımız kesin.
Reklam arasına gidelim, Perşembe akşamı AZ Alkmaar maçında görüşürüz.
Mustafa Ersoy kimdir?
1967 yılında Adana'da doğdu.
1987 yılında başladığı gazetecilik yolculuğunda Sırasıyla Cumhuriyet, Sabah, Star, NTV Spor, Lig TV dolayısıyla beIN Sports'ta çalıştı.
Cumhuriyet, Sabah ve Star'da Galatasaray muhabirliği yaptı.
NTV ve Lig TV'de istihbarat şefliği, beIN Sports'da ise haber müdürlüğü görevinde bulundu. 2020 yılında kendi köşesine çekildi.
|