TARİH
09 Kasım 2024
Tiyatrocu Sami Berat Marçalı: Sansür illa yapacaklar ya da yapmakla korkutacaklar ve size otosansür yaptıracaklar. Siz ne istiyorsunuz? Ona karar vermek lazım. Sansüre boyun eğip geniş kitlelere mi ulaşmak ya da varlığınızı kabul edip elindeki kitlenin büyümesini mi ummak? Biz ikincisini tercih ettik, en bağımsız halimizle sahadayız. Bize bu iyi geliyor
Devamını OkuTARİH
02 Kasım 2024
"Dizilere bağımlı olmamak ve sanatçı kalabilmek için rehberlik yapıyorum. Bu, alışkanlıkların dışına çıkmak ve yeni insanlarla tanışmak için de imkân tanıyor"
Devamını OkuTARİH
27 Ekim 2024
"Cumhuriyet kurulunca 'bu bütün Türkiye’nin sanatı olsun' diyerek Karagöz’e Türk Gölge Tiyatrosu diyorlar ve bütün Türkiye’nin sanatı oluyor. Halkevleri Atatürk Devrimlerini Karagöz'le anlatmaya çalışıyor. Halkevlerinde yeni Karagözcüler yetiştiriliyor, didaktik oyunlar yazılıyor. Karagöz vals yapıyor, piyango çekilişleri var… Karagöz’e verilen en büyük zararlardan biri bu"
Devamını OkuTARİH
16 Ekim 2024
"Cumhuriyet Kültür Merkezi 100. Yıl Sahnesi ile ilgili seçim zamanında Devlet Tiyatroları’yla bir protokol imzalanmış. Protokol biraz can havliyle imzalanmış o konuda. Sebebi de şu, tahsis edilmiş ama sınırsız tahsis yapılmış. Sınırsız tahsis diye bir şey olamaz tabii ki. 4 gün oynama müsaadesi vermişler, bir gün dekor kuracaklar, bir gün de dekor kaldıracaklar. 6 gün boyunca Devlet Tiyatroları bu sahneyi belediyenin personeli ile kullanacak. Belediye faturalarını ödeyecek. Bunların hepsini yapacak. Devlet mi daha büyük, belediye mi daha büyük?"
Devamını OkuTARİH
12 Ekim 2024
"Çağdaş sanatın şöyle bir durumu var; birçok yapıtı elinizde bir almanak olmadan, açıklayıcı metin olmadan anlamanız mümkün değil. O sizin anlamadığınız şeyin üstüne öyle yorumlar yapıyor ki onda bir gerçeklik varmış izlenimine kapılıyorsunuz. Peki burada sanat eseri o yapılan şey mi? Yoksa küratörün yazdığı yazı mı? Sanki bana küratörün yazdığı yazı gibi geliyor. Tiyatroyu da böyle bir noktaya itiyorlar; tiyatro bunu taşıyacak bir şey değil"
Devamını OkuTARİH
05 Ekim 2024
“Tiyatro yapmak bile sınıfsal bir durum. En kötü ihtimalle pılımı pırtımı toplarım ailemin evine taşınırım diyebilenler tiyatro yapabiliyor galiba bu ülkede. Yani barınma konusunda belli bir güvencesi olanlar sadece tiyatro yapıp yalnızca tiyatro ile ilgilenebiliyor sanırım.”
Devamını OkuTARİH
14 Eylül 2024
"Sektörün Ara Sahne gibi birçok yere ihtiyacı var. Yoksa yalnızlaşıyoruz. Yalnızlaştıkça yoksullaşıyoruz, kaybediyoruz. Bir araya gelecek alanları çoğaltmalı, birlikte üretime katılmalıyız. Sadece böyle varolabiliriz"
Devamını OkuTARİH
07 Eylül 2024
“Ana akım festivallere muhalif değiliz, elbette bazı konularda farklılaşıyoruz, zaten olması gereken de bu”
Devamını OkuTARİH
22 Haziran 2024
“Tiyatro yapmaya devam etmek için tiyatroya duyduğun aşk, yaşayacağın zorluklar ve sıkıntılarla dengelenecek kadar büyük olması lazım. Sanatçı dediğimiz şey hassas bir varlık. Böyle bir mücadele içerisindeyken çok kırılabilir, dökülebilir bu hassas ruh. Bu yüzden bunun altından her zaman belki en iyiler, en yetenekliler değil de daha dayanıklı olanlar ya da buna hazırlıklı olanlar kalkıyor da olabilir. Bu yüzden yetenekli insanların, özel insanların, tiyatro aşkıyla üretmek isteyenlerin ancak birbirimize destek olursak belki hâlâ tiyatro yapmaya devam edebileceklerini umut ediyorum. Böyle bir güven ve birlik ancak bu zorlukları dengeleyebilir herhalde”
Devamını OkuTARİH
12 Haziran 2024
"Her şey çok iyi, müthiş oyunculuklar, müthiş oyunlar olmasa da olur. Biz neyi biraz daha dikkatli izleyeceğimizi bilelim. Onun için bence de tiyatro altın çağını yaşıyor. Ama herkes çok sıkıntıda, hâlâ çok ciddi desteğe ihtiyaç var. Tiyatrodan eminim hâlâ para kazanılmıyor. İnsanlar diziler yapmasa, başka şeylere koşturmasa, bu sanata bu kadar destek veremeyecekler"
Devamını OkuTARİH
18 Mayıs 2024
"Aslında birden fazla Sabit Efendi var. Sosyal yaşamımız -geçmişimiz- onlarla dolu. Hepsi bir dükkânda bir köşe başında, bir pencere arkasında konumlanmış. Akış içinde bize yol gösteriyor, selam veriyorlar. Kiminin her gün önünden geçiyoruz kimini de uzun süre görmüyor bir vakit sonra karşılaştığımızda ‘evet bu da vardı, ne güzel!’ diyoruz. Onlar bizim için bir kılavuz ve gerçekçiliğimizin sabit kanıtları. Şüphe ve kuşkularımızı örtbas ediyorlar. Bu doğrultuda varlıkları bizi şekillendiren kalıpların, mutlak düşüncelerimizin sonucu. Tabi bazen o köşeleri ve dükkânları kaybediyoruz. Yolumuzu şaşırıyoruz. Sanırım bu Sabit Efendilerin içinde bir tanesi hakikati en çok temsil eden hangisiyse onun yokluğu bizi yıkıma götürüyor"
Devamını OkuTARİH
05 Mayıs 2024
"Ben ilk 11 yaşımda tiyatrocu olacağım dediğimde Oscar’a gideceğim diye başlamıştım. Sektörün gerçek yüzüyle karşılaşınca o çocuksu hayallerin biraz zarar görüyor. Ama 'Sektörün dışında kendine daha farklı bir yol çizebilirsin' diye kendime sürekli hatırlatıyorum. Bu konuda ufkumu hep geniş tutmaya çalışarak daha çok insana ulaşmaya çalışıyorum. İçinde yaşadığımız zenginliği alıp uluslararası alana, yaratılan bütün bu sınırların ötesine taşımak istiyorum ve hep bunun peşinden koşacağım"
Devamını OkuDaha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.