23 Ocak 2025

New York’taki Türkevi’ne bakıp Bolu’yu görmek

New York Başdenetçisi’nin iki hafta önce yayımlanan raporunda, şehirdeki Türkevi binasında “gerekli yangın önlemlerinin alınmadığı, bina sakinlerinin ve komşuların güvenliğinin tehlikeye atıldığı” yazıyor… 34 sayfalık raporda Türkevi’nin eksiklerine dair tespitlere birlikte göz atalım…

Sadece iki hafta önce, 7 Ocak’ta yayımlanan New York Başdenetçisi raporu şehirdeki Türkevi’nde denetlemelerdeki eksiklere rağmen binaya defalarca ruhsat verilmesinin bina sakinleri ve komşuların güvenliğini tehlikeye attığını söylüyor. Çalışmayan söndürme sistemleri, eksik yangın alarmı hoparlörleri… Rapora göre üç yılda bazı eksiklikler giderilse de bina hâlâ kalıcı ruhsat almaya elverişli değil.

Bolu’daki facia kanımızı dondurmaya devam ederken New York’taki Türkevi’yle ilgili bir rapor düşüyor önüme:

New York Başdenetçisi’nin hazırladığı 34 sayfalık raporda “binada gerekli yangın önlemlerinin alınmadığı, bina sakinlerinin ve komşuların güvenliğinin tehlikeye atıldığı” yazıyor.

Grand Kartal Otel, Bolu

“Üstten söndürme sistemleri (sprinkler) çalışmıyor” diyor raporda. “Bazı odalarda yangın alarm hoparlörleri eksik” diye belirtiliyor.

Buna rağmen tam 12 kere geçici ruhsat almayı başarmış Türkevi. Fakat hâlâ kalıcı ruhsatı yok.

Üstelik New York Belediye Başkanı Eric Adams, yangın sistemlerindeki eksiklere rağmen Türkevi’ne geçici ruhsat verilmesi için itfaiyeye baskı yapmakla suçlanıyor.

15 gün önce, 7 Ocak’ta yayımlanan rapor da işte bu suçlamalar sonrası şehrin başdenetçisi Brad Lander tarafından hazırlanmış.

“Kanunların etrafından dolaşarak” işini halletmek, bunu yaparken insan ve toplum sağlığını hiçe saymak bizi ebediyen sarmalamış habis bir tümör gibi…

Türkiye’de yoğun ahşap malzeme kullanılarak yapılan devasa bir oteli yangına karşı denetlemiyor, New York’ta kendi binamızı denetleyen olursa belediye başkanı üzerinden “prosedürleri” atlayarak ruhsat almayı marifet sanıyoruz.

Niye böyleyiz biz? Bu nasıl bir sosyoloji? Nasıl bir bakış açısı? Hiç değişmeyecek mi bu hâlimiz? İnsan hayatını hiçe sayarak kanunların etrafından dolaşmaya her zaman, her yerde ve her koşulda devam etmekten hiç geri durmayacak mıyız?

Neyse… Ben raporu anlatayım size… Siz Türkevi’ne dair rapordaki detayları, Bolu’yla birlikte düşünün…

New York Başdenetçisi’nin hazırladığı raporun konusu New York’taki Türkevi binası. Yukarıda da belirttiğim üzere, bina New York Belediye Başkanı Eric Adams’a yönelik yolsuzluk soruşturması nedeniyle gündeme gelmişti.

Savcılar, Adams’ın Türkevi’ne geçici ruhsat verilmesi için menfaat karşılığı devreye girdiğini, pahalı seyahatler ve kampanyasına yardım karşılığında İtfaiye ve İskan Müdürlüğü’ne (Bina Departmanı/DOB) baskı yaptığını öne sürmüştü.

15 gün önce yayımlanan raporu hazırlayan Brad Lander, New York şehrinin başdenetçisi. Yani bizdeki Sayıştay’ın yerel versiyonu gibi düşünün, belediyeyi denetliyor, bütçe harcamalarından usulsüzlüklere kadar her türlü faaliyeti raporluyor.

Lander raporuna başlarken İskan Müdürlüğü ve New York İtfaiyesi’nin “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kurdele kesme töreninden önce Türkevi'nin açılmasına izin vermek için acele ederek bina sakinlerinin ve komşularının güvenliğini tehlikeye attıklarını” iddia ediyor.

Gelin rapordan Türkevi’nin eksiklerine dair çarpıcı tespitlere bir göz atalım…

Türkevi, New York

Binaya ilk kez 17 Eylül 2021’de, yani açılıştan üç gün önce geçici ruhsat verilmesinden önce Türkevi’ndeki eksiklikler şöyle ifade ediliyor:

Yangın Güvenliği:

- New York İtfaiye Departmanı’nın binada yangın güvenliği denetimi yapmadığı belirtilmiştir.

- Sparc Fire Protection (SFP) isimli denetim şirketi yangın alarm sisteminin tamamlanmadığını ve 40’tan fazla eksiklik bulunduğunu bildirmiştir.

Yangın Koruma Planı (FPP):

- Binanın Yangın Koruma Planı İtfaiye tarafından reddedilmiş, ancak bu plana rağmen İskân Müdürlüğü geçici oturma ruhsatı/sertifikası (TCO) vermiştir.

- Güvenlik değerlendirme planı eksik bulunmuştur.

Su Bazlı Yangın Söndürme Sistemleri:

Bu sistemlerin İskân Müdürlüğü tarafından denetlendiğine veya onaylandığına dair bir kayıt bulunmamaktadır.

Bina buna rağmen geçici ruhsat almayı başarıyor ve açılış 20 Eylül’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleşiyor.

Eksiklere dair New York İtfaiyesi açılıştan sonra da denetimlerini sürdürüyor. İtfaiyenin 26 ve 30 Kasım 2021 tarihli “Kusur Bildirimi”ne göre Türkevi’nde şu eksiklikler yer alıyor:

Asansör fonksiyonları: Asansör geri çağırma işlevleri düzgün çalışmamaktadır.

Duman tahliye sistemi: Çeşitli katlarda duman tahliye sistemleri arızalıdır.

Eksik ‘sprinkler’lar: Sprinkler (tepeden su bazlı püskürtmeli yangın söndürme sistemleri) kurulumları tamamlanmamıştır.

Isı dedektörleri: Bazı ısı dedektörleri çalışmamaktadır.

Alarm entegrasyonu: Lobi kapıları alarm sırasında otomatik olarak açılmamaktadır.

Hoparlör eksikliği: Belirli odalarda yangın alarm hoparlörleri eksiktir.

Rapordan anlıyoruz ki denetimler, eksikliklerin giderilmesi için 2022’nin mart ve nisan aylarında devam ediyor. Fakat itfaiye eksiklerin bazılarının giderilmemiş olduğunu raporluyor.

Buna göre:

- Yangın alarm sisteminin bina kodlarına uygun olmaması,

- Duman damperlerinin ve jeneratör devrelerinin doğru şekilde bağlanmaması

10-11 Mart tarihlerindeki denetimlerde kayıt altına alınıyor.

Lander’ın raporunda Türkevi’nin Ekim 2024 itibarıyla güncel durum bilgisi de yer alıyor. Buna göre Türkevi geride kalan üç yıl içinde 12 kez geçici ruhsat almasına rağmen bir türlü tüm eksikleri gidererek kalıcı ruhsat almayı başaramıyor.

Türkevi’ne verilen son geçici ruhsatın süresinin Ekim ayında dolduğuna dikkat çekilen raporda, Ekim 2024 itibarıyla;

- Güncel asansör onayı sağlanmaması,

- 7. ve 18. asma katlarla ilgili belgelerin eksikliği,

- Yangın alarm sistemine ait belgelerin eksikliği,

- 6. kattaki mutfak için yangın söndürme sistemine ilişkin belgelerin eksikliği gibi sorunlar devam ediyor.

İşte Türkevi’ne ait sadece iki hafta önce yayımlanan denetçi raporu özetle bu şekilde.

ABD’deki federal makamların iddiasına göre yukarıdaki tüm bu eksikliklere rağmen binaya ruhsat alabilmek için New York’un belediye başkanına değeri 100 bin doları geçen hediyeler alınmış, lüks seyahatler planlanmış, kampanyasına bağışlar yapılmış. En azından Amerikalı savcılar böyle diyor.

Eray Özer kimdir?

Eray Özer ODTÜ'de psikoloji okudu, sosyoloji hatmetti. Akabinde Bilgi Üniversitesi'nde yüksek lisans, Anadolu Üniversitesi'nde ise tez aşamasına takılan bir doktora ile akademik hayattan bir türlü elini eteğini çekemedi. Hatta iki yıl boyunca Kadir Has Üniversitesi'nde sosyoloji dersleri verdi.

Meslek hayatına Radikal Gazetesi'nde başladı, kısa süreli televizyon haberciliği deneyiminin ardından Doğuş Dergi Grubu'nda devam etti.

Son olarak ise Cumhuriyet hafta sonu eki Sokak'ı çıkaran ekipte yer aldı. Radikal, Birgün, Cumhuriyet ve Diken'de yazdı.

Yaklaşık dört sezondur devam eden bir podcast içeriği hazırlıyor. Buzdolabının tarihinden Yapay Zekâ'ya, Roman halkının hikâyesinden Kayıp Kıta Mu'ya birbirinden farklı konular hakkında hiç bilinmeyenlerin anlatıldığı "Yeni Haller" ismindeki podcast yayınına Spotify'dan veya tüm podcast uygulamalarından ulaşabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

80 milyon kişi çırılçıplağız, farkında mısınız?

Şu anda 80 milyon insan birilerinin ekranında hepimiz çırılçıplak duruyoruz aslında. O kişilerin dijital tehdidine, şantajına -henüz- maruz kalmadıysak sıra bize gelmediğinden. Yaklaşık bir hafta önce kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'nın hızla tüm paydaşları bir araya getirmesi, bir yol haritası çıkarılması, yaşanan sızıntıyla ilgili süreci ve alınan önlemleri şeffaf bir şekilde medyayla paylaşması gerekiyor

2025’te gazetecilik nereye gidecek; Reuters ve Oxford raporundan çıkan çarpıcı sonuçlar…

Reuters ve Oxford Üniversitesi’nin 2025 gazetecilik trendleri raporu çok çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor: Sosyal medyalardan trafik almak giderek güçleşiyor, yapay zekânın gazeteciliğe etkisi artıyor. Çok yakında haber içeriklerine soru sorarak cevap alacağımız bir noktaya geleceğiz

Elon Musk bir gün dünyayı yönetmeyi hedefliyor olabilir mi?

Trump döneminde ısıtılacak ve belki de Trump’tan sonra Elon Musk’ın başkan adaylığı -ve onların açısından başkanlığı- döneminde yürürlüğe koyulacak bir politikanın sacayakları kuruluyor olabilir mi?

"
"