Dünya
Deutsche Welle

Yorum: Kağıttan yol haritası

Rusya Devlet Başkanı Putin Ukrayna zirvesinde kararları uygulamaya niyetli görünmedi.

20 Ekim 2016 12:55

Bu kadar fazla konunun ele alındığı ve beklentilerin aynı ölçüde düşük olduğu zirve azdır. Merkel, Putin, Hollande ve Poroşenko arasındaki Berlin buluşmasında uzlaşma getirmedi. Zirvenin ‘acımasız envanter tespiti' şeklinde geçtiği izlenimi doğdu. Kremlin sözcüsü ‘liderlerin sadece saat ayarı yaptıklarını' belirtti.

Moskova ile Kiev arasındaki vakit, takvim ve zamanlama anlaşmazlığı Doğu Ukrayna barışı önündeki en büyük engeli oluşturuyor. 2015 yılının şubat ayında Almanya ve Fransa'nın arabuluculuğuyla imzalanan Minsk anlaşması Doğu Ukrayna'daki ihtilafı sona erdirme arayışının çerçevesini çizmişti. 13 maddelik anlaşma siyasi, hukuki ve askeri niyet açıklamalarını içermekteydi. Anlaşmaya kimsenin itirazı olamazdı. Çünkü Minsk anlaşmasında atılacak adımların sıralaması yapılmamış, yol harikası belirlenmemişti.

Farklı öncelikler

Kiev ve Moskova yönetimleri kendi önceliklerinin arkasında sığındılar. Ukrayna siyasi çözümü tartışmadan önce güvenlik konusuna açıklık getirmek istiyordu. Rusya ise askeri konulara girmeden önce Ukrayna'nın siyasi yükümlülüklerini yerine getirmesini talep ediyor. Kiev yönetimine göre, her türlü siyasi taviz ‘ihanet' ve ‘teslimiyet' anlamına gelir. Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçıları desteklediğini gizlemeyen Kremlin yönetimi de askeri desteğini çekmekle ayrılıkçılara ‘ihanet' etmiş sayılacağını biliyor. Bundan daha karmaşık bir durum olamazdı.

Almanya'nın gayretleri

Almanya, Doğu Ukrayna anlaşmazlığına çözüm arayışına hareket kazandırmak için son haftalarda büyük gayret harcadı. Berlin büyük risk altına girdi, tarafların ve kendisinin tahammül sınırlarını zorladı, yere çakılma tehlikesini de göze aldı. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier eylül ayında ziyaret ettiği Kiev'de, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, Doğu Ukrayna'da ateşkes sağlanabilmesi için Kremlin'in ayrılıkçılar üzerindeki nüfuzunu kullanacağını söylediğini duyurmuştu.

Rusya başından beri bölgedeki anlaşmazlıkla ilgisi olmadığını ve ‘iç savaşı' sona erdirebilmesi için Kiev yönetiminin ayrılıkçılarla anlaşması gerektiğini iddia etti. Steinmeier'in açılmasına bir gün sonra yalanlama geldi. Lavrov böyle bir şey söylememişti ve söyleyemezdi de. Yine de tam uyulmayan ateşkes sayesinde askeri unsurların çatışma menzili dışına çıkarılması hususunda mutabakat sağlanabilmişti.

İlerleme oldu mu?

Berlin buluşmasında birliklerin dağıtılıp Minsk anlaşmasına yol haritası saptanması hususunda ilerleme kaydedilebildi. Almanya ve Fransa yine arabulucu olacak, Putin ise Doğu Ukrayna'daki ayrılıkçılar üzerindeki nüfuzunu kullanacak.

Vladimir Putin Berlin'deki dörtlü zirvede Ukrayna ve Suriye politikaları yüzünden sert eleştirilere hedef oldu. Şam rejimiyle birlikte Halep'teki sivilleri bombalayan Rusya Fransa Cumhurbaşkanı Hollande tarafından savaş suçu işlemekle itham edilirken, Almanya Başbakanı Angela Merkel Rusya'ya ek yaptırım uygulanabileceğini açıkladı.

Putin suçlanacağını bildiği halde Berlin'e geldi. Yoksa taviz vermeye razı mı olmuştu? Doğu Ukrayna ve Ortadoğu'da imkânlarını aşan bir serüvene mi karışmıştı? Yoksa Suriye'yi rahat bırakma karşılığında Doğu Ukrayna'da taviz koparmak mı istiyordu? Berlin buluşması Doğu Ukrayna açısından ‘envanter tespiti' ile sınırlı kalmamış olsa da Putin bu mücadeleyi mutlaka sürdürecektir. Berlin zirvesi boşa gitmemiştir.

© Deutsche Welle Türkçe

Christian F. Trippe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle