Gündem

Tarhan Erdem'i uğurlarken…

Dürüst, ciddi, çalışkan ve üretken bir insandı, bir devlet adamıydı. Demokratik Türkiye özlemiyle aramızdan ayrıldı. Özlemlerinin gerçekleşeceği inancıyla onu sonsuzluğa uğurladık

14 Haziran 2022 00:00

Dr. Mehmet Kabasakal*  

Türkiye, cumartesi günü değerli bir aydınını daha sonsuzluğa uğurladı. Türkiye'ye siyasetçi, yönetici araştırmacı ve yazar olarak değerli katkılar yapmış birinden, CHP'de ocak ve il yöneticiliğinden Genel Sekreterliğe kadar farklı görevler üstlenmiş Tarhan Erdem'den söz ediyorum.

Kendisini, Boğaziçi Üniversitesinde öğrenci olduğum 1970'li yılların başında CHP İstanbul İl Eğitim Sekreterliği yaptığı sırada tanıdım. Görüşmelerimiz milletvekilliği sırasında Ankara'da devam etti, 1980 sonrası İstanbul'da yoğun temas içinde dostluğumuz pekişti.

Askeri yönetim devam ederken Necdet Uğur, Ahmet İsvan, Tarhan Erdem, Av. Ali Turgan, Nezih Neyzi başta olmak üzere birçok değerli, dürüst ve birikimli siyasetçi evlerde ve bürolarda toplanıp ülke sorunlarını tartışarak geleceğin çözümlerini arıyorduk. Evlere, ofislere sığmaz olunca toplantılarımızı Pera Palas otelinde yapmaya başladık. Katılımcıları belirli Pera Palas Toplantılarını her ay farklı bir konuda uzman bir konuğun konuşması ile düzenli hale getirdik. Düzenleme kurulu Mübeccel Kıray, Tarhan Erdem, Nezih Neyzi, Ali Turgan'dan oluşuyordu. Tarhan Erdem bu sırada KONDA araştırma şirketini kurdu.

1980 askeri yönetiminin kapattığı partilerin, SHP-Doğruyol koalisyonu döneminde çıkarılan yasa ile yeniden açılma sürecinde 1992 Nisan ayında değerli devlet adamları Necdet Uğur, Ahmet İsvan ve Tarhan Erdem'in de aralarında bulunduğu birçoğu CHP'de örgüt yöneticiliği yapmış, Kurultay delegesi olan 14 arkadaş bir araya geldik. Tarhan Erdem ve Ahmet İsvan bu toplantıların düzenlenmesini benden istediler. CHP, 9 Eylül 1992'de açılırken, bunu yeni bir yaklaşımla toplumun değişen sorunlarına çağdaş çözümler geliştirerek yapsın ve iktidar olsun diye aylarca çalıştık. Bir parti programının temelini oluşturacak öneriler niteliğindeki çalışmamızı "Yeni Yaklaşımlar" başlığıyla CHP kurultayında örgütle paylaştık. Kurultayda bu çalışmanın değerlendirilebileceği bir ortam olmayınca taslağımızı TCMB Başkanlığı, Hazine müsteşarlığı, SSK Genel Müdürlüğü gibi görevler yapmış, yetkin teknokratların katkılarıyla geliştirdik. Demokratik Cumhuriyet Programı (DCP) adını verdiğimiz bu özgün program, sloganlara yer vermeyen, ancak ezilenlerden yana köklü reformlar içeren bir düzen değişikliği programıydı. Programını hazırlayanlar Atatürk ilkelerine ve demokratik cumhuriyete inanan insanlardı. Bu toplantılarda Tarhan Beyden çok şey öğrendik. Bu programda önerilen çözümlerden yararlanan partiler ve siyasal hareketler de oldu. 

Tarhan Erdem CHP'nin baraj altında kaldığı 1999 seçiminden sonra, yeni bir başlangıç düşüncesiyle Genel Başkan adayı oldu. Kurultayda bunun yansımasını görmeyince bir konuşma yapıp çekildi. Genel Başkan Altan Öymen'in davetiyle 1999 -2000 yıllarında kısa bir süre CHP Genel Sekreterliği de yaptı. Altan Öymen ve Tarhan Erdem görevlerini sürdürebilseler bugün Türkiye'de çok daha güçlü ve etkin bir Cumhuriyet Halk Partisi olacaktı. Baykal'ın Genel Başkan seçilmesiyle, "seçim sonuçlarını en iyi belirleyen" şirketi KONDA'ya döndü. Yönetim Kurulu Başkanlığını ve Radikal gazetesinde köşe yazarlığını sürdürdü. 

1960'lı yıllarda Dr. Nejat Eczacıbaşı'nın kurduğu, 1990 sonrası benim de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olduğum Ekonomik Sosyal Etüdler Konferans Heyetini Türkiye sorunlarına bilimsel araştırmalara dayalı çözümler üreten bir düşünce kuruluşuna arkadaşlarımızla birlikte dönüştürdük, TESEV kurucuları ve yönetim kurulu üyesi olduk. Türkiye Kürt sorununu demokrasi içinde çözemez ise ülkede demokrasinin pekişemeyeceğine inanıyorduk, Tarhan Erdem, bu yolda da epey çaba harcadı. Bu konudaki düşüncelerini DCP programı dışında Kapana Sıkışanlara, Kürt sorunu sanıldığı ve gösterildiği kadar zor mu? (2008) kitabında topladı. Parti içi demokrasinin, önemini sürekli vurgulardı. Bu konularda kitaplar yazarak iz bıraktı. Tıkanan Siyaset o'nun CHP Genel Sekreterliği sonrası düşüncelerini yansıtır. Alev Çoşkun'un da Cumhuriyet Gazetesinde yazdığı gibi, seçim hukukunu iyi bilirdi. Seçim Kanunlarını ve Anayasaları derleyerek hem siyaset bilimcilere hem de siyasetçilere değerli rehberler oluşturdu. Dürüst, ciddi, çalışkan ve üretken bir insandı, bir devlet adamıydı. Demokratik Türkiye özlemiyle aramızdan ayrıldı. Özlemlerinin gerçekleşeceği inancıyla onu sonsuzluğa uğurladık. 

Kitapları

80'leri Karşılarken (1980), Anayasalar ve Seçim Kanunları 1976-1982 (1982), CHP 1968 Yılı İstanbul İl Kongresi Tutanağı (1984), CHP Üye Kayıtlarının Merkezde Toplanma Projesi 1978 (1994), Siyasi Partilerde Reform (Ortak Yayın 2000), Tıkanan Siyaset (2001), Kapana Sıkışanlara, Kürt sorunu sanıldığı ve gösterildiği kadar zor mu? (2008), Oy Aldılar Seçilemediler:1963 ve 1968 Mahalli İdareler Seçimleri (2009), Anayasalar ve Belgeler 1876-2012 (2012), Yasama Meclisi Üyeleri Seçimi ve Siyasi Partiler Kanunları 1876-2013 (2013), CHP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeleri: 1928-1980 (2020).



* Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi