Gündem

Siyasetçilerden Baykal ailesine taziye ziyaretleri | Eski CHP Genel Sekreteri Sav: Deniz Baykal; kararlı, dik bir insandı, doğruları ile yürüdü

"Deniz Baykal CHP’nin ve Türkiye siyasetinin en kurumsallaşmış isimlerinden birisiydi" 

11 Şubat 2023 17:58

 

Eski ve yeni birçok siyasetçi, bugün sabaha karşı hayatını kaybeden önceki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Ankara’daki evine giderek ailesine başsağlığı diledi. Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, “Deniz Baykal; kararlı, dik bir insandı. Doğruları ile yürüdü. Hiç hak etmediği bir sonla noktalandı ömrü. Allah hepimizin başını sağ etsin ona da yeni dünyasında huzurlu bir yaşam versin” dedi.

Bugün sabaha karşı 85 yaşında yaşamını yitiren önceki CHP Genel Başkanı, Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Ankara’daki evine çok sayıda siyasetçi taziye ziyaretinde bulundu.

Baykal ailesinin evine, başsağlığı için gelenler arasında eski bakanlardan Murat Karayalçın, eski CHP Milletvekilleri Mehmet Sevigen ve Mehmet Haberal ile Baykal'ın genel başkanlığı döneminde yakın çalışma arkadaşı olan; eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek, Oğuz Kaan Salıcı, CHP PM Üyesi Hakkı Süha Okay, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ile AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AKP Genel Başkan Yardımcıları Hamza Dağ ve Vedat Demiröz yer aldı.

Siyasetçiler, taziye ziyaretlerinin ardından Deniz Baykal için şunları söyledi:

"Deniz Baykal CHP’nin ve Türkiye siyasetinin en kurumsallaşmış isimlerinden birisiydi" 

Murat Karayalçın: “Deniz Baykal CHP’nin ve Türkiye siyasetinin en kurumsallaşmış isimlerinden birisiydi. Siyaset, devlet adamımızdı. Cumhuriyet devrimlerimizin ve CHP’nin değerlerinin inançlı, yılmaz bir savunucusuydu. Kendisini sonsuzluğa uğurluyoruz, yüce Allah mekanını cennet etsin.”

Önder Aksakal: “Bugün Türk siyasetinin önemli bir ismini kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Türk siyasetinde özgüvenin ve vatan sevgisinin timsali olmuş bir siyasetçiydi Deniz Baykal. Türkiye’nin tarihinde ve kaderinde önemli kilometre taşlarının belirleyicisi olmuştur. Büyük hizmetleri olmuştur. Allah gani gani rahmet etsin.”

Hikmet Çetin: "Çok üzgünüm, Deniz Bey ile benim 67 yıllık dostluğum var. 1956’dan beri her olaylarda beraber olduk; partide, gençlikte birlikte olduk. Çok üzgünüm. Bir entelektüel kaybettik, bir değerli siyasetçi kaybettik. Bir ülke sevdalısıydı. Ülkeden sonra en değer verdiği şey CHP idi. Büyük mücadeleler içinde oldu. Dünya olaylarını, iç-dış politikayı çok yakından izleyen bunlar için de çok değerli görüşleri olan biriydi. Çok değerli bir arkadaşımı kaybettim." 

"Deniz Baykal, kararlı, dik bir insandı"

Önder Sav: “Benim için çok üzüntülü bir gün. Eşi ve çocukları babalarını kaybetti, Türk siyaseti ve CHP önemli bir devlet adamını kaybetti, ben ise 66 yıllık bir dostumu kaybettim. Çok uzun yıllar birlikte çok şeyi bölüştük. Sayın Deniz Baykal’ın Türkiye’de siyaset dünyasındaki yerinin kolay dolacağını sanmıyorum. Önemli bir devlet adamıydı. Akademisyenliğinin yanında siyasette iz bırakan ender insanlardan biriydi. Belki pek çok hizmetleri unutturulmak istenebilir ama 1 Mart Tezkeresi’ndeki duruşu, öncülüğü parlamentodaki etkinliği, olaylara yön verişi unutulamaz. Deniz Baykal, kararlı, dik bir insandı. Doğruları ile yürüdü. Hiç hak etmediği bir sonla noktalandı ömrü. Allah hepimizin başını sağ etsin ona da yeni dünyasında huzurlu bir yaşam versin.”

Mustafa Elitaş: “CHP eski Genel Başkanı, değerli siyaset, devlet adamı Deniz Baykal’ın vefatını bu sabah öğrendik. Bugün de kendilerine taziye ziyaretinde bulunduk. Sayın Baykal ile TBMM’de çok uzun hatıramız oldu. Ben 2002 yılında milletvekili olduğumda o da ana muhalefet partisinin Genel Başkanı idi. Ülkesini, devletini seven; çok önemli meselelerde parti menfaati yerine ülke menfaatini ön plana çıkaran önemli bir devlet adamıydı. Milli bir duruşu vardı. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. 50 yıllık bir siyasi geçmiş içerisinde bulunan hakikaten önemli hizmetlere imza atmış, katkı sağlamış, muhalefet olarak Türkiye ile ilgili meseleleri ifade ederken çok büyük katkılar sağladığına inanıyorum. Rabbim rahmetiyle muhafaza eylesin diye düşünüyorum.” (ANKA) 

TIKLAYIN | Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hayatını kaybetti

Deniz Baykal kimdir?

Deniz Baykal, 20 Temmuz 1938’de Antalya'da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Doktorasını Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde tamamladı. ABD Colombia ve Berkeley üniversitelerinde iki yıl süreyle doktora sonrası çalışmalarına devam etti. Siyasal Bilgiler Fakültesinde siyaset bilimi doçenti olarak öğretim üyeliği görevinde bulundu. Siyaset bilimi alanında kitap ve makaleleri yayınlandı.

Baykal, siyasete 1960'lı yıllara doğru Demokrat Parti iktidarına karşı gelişen öğrenci hareketlerine katılarak başladı.

CHP'nin 1965 genel seçimlerindeki yenilgisini analiz ettiği ve daha sonra doçentlik tezine dayanak olan raporla CHP yönetiminin dikkatini çekmeyi başaran Baykal, doçent olduğu 1968'de parti saflarına katıldı.

Baykal'ın ilk milletvekilliği ise 14 Ekim 1973'te yapılan genel seçimlerde oldu. Baykal, 185 milletvekili kazanarak birinci olan CHP'den Antalya milletvekili seçilerek, yarım asırdan fazla sürecek siyasi yaşantısına adım atmış oldu.

Bir yıl sonra bakan oldu

Baykal'ın siyasetteki yükselişi daha ilk yıllarından başladı.

1973'te milletvekili olan Baykal, seçimlerden sonra 1974'te Bülent Ecevit'in Başbakanlığında kurulan CHP-MSP koalisyon hükümetinde Maliye Bakanlığı, 1978'de kurulan 3. Ecevit hükümetinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptı.

Deniz Baykal bu dönemde CHP Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu üyeliği, genel sekreter yardımcılığı görevlerinde bulundu.

Baykal, 1979 Ekim ara seçimlerinden sonra toplanan olağanüstü CHP Kurultayı'nda parti yönetimini ağır bir şekilde eleştirdi.

12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra ise bir süre Ankara'da Ordu Dil Okulu'nda gözetim altında tutuldu.

SHP yılları

Deniz Baykal, 1982 Anayasası'nın 5 yıl süreyle siyasi yasağı getirdiği politikacılar arasında yer aldı.

Baykal, 1983'te siyasal partilerin kurulmasına izin verilmesinden sonra "yasaklı olmalarına rağmen faaliyetlerini sürdürdüğü" gerekçesiyle bir grup önde gelen CHP'li ve AP'li politikacıyla Çanakkale Zincirbozan Askeri Tesisleri'nde ikinci kez gözetim altına alındı.

Yasaklı olmasına karşın 1984'te Sosyal Demokrasi Partisi'ne (SODEP) giren Baykal, bu partinin Sosyaldemokrat Halkçı Parti'yle (SHP) birleşmesiyle SHP'li oldu.

Eylül 1987'deki genel seçimlerde SHP'den Antalya milletvekili seçilen Baykal, SHP'de önce grup başkanvekilliği ardından genel sekreterlik görevlerinde bulundu, Haziran 1988'de göreve başladığı genel sekreterlik görevinden 10 Eylül 1990'da istifa etti.

Temmuz 1990'da demokratikleşme çabalarına ilişkin bir rapor hazırlattı.

SHP'de bu dönemden başlayarak olağan ve olağanüstü kurultaylarda Genel Başkan Erdal İnönü'nün üç defa karşısına çıktı ancak başarılı olmadı. Genel sekreterlikten istifasından sonra SHP parti içi muhalefetin önderi oldu.

54 yaşında genel başkan

Deniz Baykal, Antalya Milletvekili olarak Türkiye Avrupa Birliği Karma Parlamentolararası Komitesi Eş Başkanlığını yürüttü, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğine seçildi.

TBMM Dışişleri Komisyon üyeliğinde bulunan Baykal, Temmuz 1992'de kapatılan siyasi partilerin açılmasına izin veren yasanın sağladığı imkanla 9 Eylül 1992'de toplanan CHP Kurultayı'nda Genel Başkanlığa seçildi ve 54 yaşında genel başkan oldu.

Koalisyon dönemleri ve birleşme

Türkiye, 1994'lü yıllarda sol partilerin birleşme arayışlarına sahne oldu.

1994'te yapılan yerel seçimlere üç parça halinde (SHP, DSP, CHP) katılan sol partiler, birleşme arayışlarına başladı. DSP bu arayışlara baştan olumsuz yanıt verirken, SHP olumlu yaklaştı.

SHP ve CHP, 18 Şubat 1995'te toplanan kurultayda birleşti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bu kurultayda genel başkanlığa aday olmadı.

Birleşmeden sonra 9 Eylül 1995'te yapılan CHP Olağan Kurultayı'nda Deniz Baykal, yeniden genel başkanlığa seçildi. Baykal, 30 Ekim 1995'te kurulan DYP-CHP koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini üslendi.

Deniz Baykal, bu koalisyonu "erken seçim" şartı ile kabul etti ve Türkiye 24 Aralık 1995'te erken seçimlere gitti.

Baykal, 24 Aralık 1995 milletvekili genel seçimlerinde yeniden Antalya milletvekili oldu. Seçimleri takiben 53. Hükümetin (ANAP-DYP koalisyonu) kurulmasıyla Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinden ayrıldı.

23 Mayıs 1998'de yapılan CHP'nin 27. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlığa 3. kez seçildi. 18 Nisan 1999 seçimlerinde CHP ve Deniz Baykal ilk kez seçim sonuçlarıyla parlamento dışında kaldı.

Seçim sonucu nedeniyle 22 Nisan 1999'da istifa eden Baykal, 30 Eylül 2000'de Ankara'da toplanan CHP 11. Olağanüstü Kurultayı'nda yeniden seçilerek CHP Genel Başkanı oldu.

Genel başkanlıktan istifa

CHP, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde yüzde 19,4 oyla 177 milletvekili kazandı.

Deniz Baykal da yeniden Antalya milletvekili seçildi. Baykal, 22. Dönem'de ana muhalefet partisi genel başkanı olarak görev yaptı. 2003 Ekim ayında 30. Kurultay'da tekrar genel başkanlığa seçildi. 2004 Temmuz ayında muhaliflerden Mustafa Sarıgül'e karşı olağanüstü kurultayda güvenoyu aldı.

Baykal, 29 Ocak 2005'te yapılan CHP Olağanüstü Kurultayı'nda, rakibi Mustafa Sarıgül'ü yenerek genel başkanlık görevine devam etti.

19-20 Kasım'da toplanan 31. Olağan Kurultay'da tekrar genel başkanlığa seçilen Deniz Baykal, 2007 seçimlerinden önce CHP'nin de içinde bulunduğu sol ittifakı, 22 Temmuz 2007'de yapılan genel seçimlerde yüzde 20,8 oy aldı.

Deniz Baykal 26 Nisan 2008'de yapılan CHP 32. Olağan Kurultayı'nda 1231 delegeden 1021'inin oyunu alarak tekrar genel başkan seçildi.

Baykal, kesintilerle 15 yıl 8 ay süren genel başkanlık görevinden, 10 Mayıs 2010'da internet yoluyla gündeme gelen gizli kamera görüntüleri nedeniyle istifa etti.

İstifası sonrası Antalya milletvekili olarak siyasi yaşamını sürdüren Baykal, hem partisi hem de ülke meseleleriyle ilgili gelişmelerde yaptığı açıklamalarla her zaman gündemde kalmayı sürdürdü.

Geçici Meclis Başkanlığı yaptı, aday oldu

Baykal, 7 Haziran'da gerçekleştirilen 2015 genel seçimlerinden sonra Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla 23 Haziran 2015 günü 25. dönemin ilk oturumunu açtı ve yeni TBMM Başkanı İsmet Yılmaz seçilene kadar Meclis Başkanlığına vekalet etti.

CHP, 30 Haziran 2015'te yapılan TBMM başkanlık seçimleri için Antalya Milletvekili Baykal'ı aday gösterdi. Baykal, seçimde 1. turda 125, 2. turda 128, 3. turda 129 ve 4. turda 182 oy aldı. Baykal'ın son turdaki rakibi İsmet Yılmaz 258 oy ile 1. olup 26. TBMM Başkanı oldu.

Baykal, 1 Kasım 2015'te yapılan erken seçimlerde yeniden CHP'den Antalya Milletvekili seçildi. Yine bu seçimlerden sonra Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla yeni başkan seçilene kadar geçici Meclis Başkanlığı yaptı.

Spor tutkunu, yüzme aşığıydı

Olcay Baykal ile 1963'te yaptığı evlilikten Aslı ve Ataç isimli iki çocuğu bulunan Baykal, üç de torun sahibiydi.

Baykal'ın siyasi yaşantısı kadar sosyal hayattaki renkli kişiliği de çok zaman gündemde kalmıştı.

Sabah yürüyüşlerini aksatmayan Baykal'ın, "usta şoför" olduğu da bilinir. Baykal'ın, hem Antalya hem de Ankara'da zaman zaman kendisine ait otomobiliyle yaptığı gezintiler kameralara yansımıştı.

Baykal, sporun yanı sıra ayrıca iyi bir yüzme tutkunuydu. Yaz aylarında memleketi Antalya'da sık sık ve uzun mesafelerde yüzerdi.

Torunlarına düşkün olan Deniz Baykal, onları ABD'deki eğitimleri sırasında da sık sık ziyaret eder, birlikte vakit geçirirdi.

TIKLAYIN - Deniz Baykal: Siyasette geçen 55 yıl