Almanya'da Selefiler son günlerde yeniden gündemin üst sıralarında yerini alıyor. IŞİD'in kanlı eylemlerine Almanya'dan da Selefi gençlerin katılmaları, bazı grupları harekete geçirdi. Şu sıralarda kendilerine HoGeSa adını veren bir grup Selefilerle mücadele amacıyla çeştli etkinlikler yapıyor. Selefilere Karşı Holiganlar tanımlamasının kısaltması olan HoGeSa, ilk bakışta Selefilerden rahatsızlık duyan futbol taraftarları izlenimi veriyor. Ancak grupta yer alan bazı isimlerin aşırı sağ ve ırkçı çevrelerden olması HoGeSa'nın aslında taraftar oluşumundan çok ırkçı bir yapılanma olduğuna işaret ediyor.
Grubun internetteki mesajlarına bakıldığında bu tez daha da belirginleşiyor. Fotoğraflarda ırkçı çevrelerden oldukları açıkça belli olan dövmeli, iriyarı erkekleri görmek mümkün. Üstelik dövmelerin bazılarında ırkçı motifler de sergileniyor.
Ama ırkçılıkla bağlantı kurulabilecek unsurlar sadece bunlar değil. Grubun oluşumunda büyük etkisi olduğu ileri sürülen Siegfried Borchardt, nam-ı diğer "SS-Siggi" ırkçı örgütlenmelerin önde gelen isimlerinden.
Ayrıca aşırı sağla bağlantısı olduğu saptanan ve emniyet birimlerince isimleri de bilinen çok sayıda kişi bu örgütlenmenin merkezinde bulunuyor.
Aşırı sağ bağlantısı
Hannover Üniversitesi'nde futbol taraftarlarıyla ilgili bilimsel çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Günter Pilz, HoGeSa'nın 17 holigan grubunun ortak girişimiyle kurulduğunu söylüyor. Dr. Pilz, söz konusu oluşumda 300 kadar şiddet eğilimli aşırı sağcı ve holiganın yer aldığını da vurguluyor. Dr. Pilz, geçtiğimiz günlerde Dortmund'da gerçekleştirilen bir etkinlikte HoGeSa'nın sözcülüğünü Dortmund'un aşırı sağcı belediye meclisi üyesi Dominik Roeseler'in yapmasını da manidar buluyor.
Taraftar grubu görüntüsü altında ırkçı zihniyeti yaymak için örgütlenen bu gruba dikkati çeken Pilz, "Bunlar eski holiganlar ve Neonaziler'in bir karışımı. Şimdi futbol çevresinden insanları çekmeye çalışıyorlar" diye konuşuyor.
Alman Polis Sendikası Genel Başkanı Rainer Wendt, Selefilere Karşı Holiganlar adlı grubun, yeni taraftar bulmak için sosyolojik olayları çarpıtan ırkçılardan oluştuğunu belirterek, "Hem ırkçı çevreler hem de holiganlar kendilerince pozitif bir unsuru, yani Selefilere ve IŞİD'e karşı çıkma olgusunu burada yeni taraftar edinme veya mevcut taraftarlarını harekete geçirme çabasına dönüştürme niyetindeler. Bu bağlamda, 'Hukuk devleti bir şey yapmıyor' masalını uyduruyorlar. Bu tabii ki saçmalık" diyor.
Tehlikeli yapılanma
Wendt, holiganların başlı başına bir tehlike oluşturduklarına işaret ederek, ırkçı zihniyeti de aralarına alıp, daha büyük bir tehlike potansiyeline dönüştüğünü vurguluyor: "Tehlike potansiyeli oldukça yüksek. Çünkü şiddet eğilimi hayli yüksek. İnsanlar sadece yumruklarla birbirlerine girişmiyorlar, insan yaşamını tehlikeye atacak derecede şiddete hazırlar. Bunun için ölümcül silahlar veya sert cisimler kullanabiliyorlar."
Rainer Wendt son derece tehlikeli olan bu tür gruplara müsamaha gösterilmeyeceğinin altını çiziyor. Özellikle ırkçı motiflerin bu yolla yeniden ortaya çıkarılmasına izin verilmeyeceğini ifade eden Wendt, sözde holigan etkinliklerinde polisin gözünü dört açaçağını da sözlerine ekliyor.