IŞİD karşıtı koalisyon üyesi ülkelerin dışişleri bakanları İtalya'nın başkenti Roma'da bir araya geldi. Irak ve Suriye'de gerileyen IŞİD'in Libya'daki operasyonlara ağırlık vermesi konferansın önemli gündem maddelerinden biri.
Ev sahibi İtalya'nın Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni ile ABD Dışişleri Bakanı John Kerry başkanlığında düzenlenen konferansta IŞİD ile mücadelede bundan sonra izlenecek strateji ele alınıyor, geçen yıl Londra ve Paris'te yapılan toplantılar sonrasında kaydedilen gelişmelerin bilançosu çıkarılıyor.
‘Petrol zengini sahte hilafet‘
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, konferansta yaptığı konuşmada IŞİD'in Libya'daki ilerlemesine dikkat çekerek, ‘milyarlarca dolarlık petrol gelirine sahip sahte bir hilafetin istenebilecek son şey olduğunu‘ söyledi.
ABD ve partnerlerinin Libya ordusuna yardım için güvenlik eğitimini artırması gerektiğini vurgulayan Kerry, bunun sadece toprakların temizlenmesi değil, aynı zamanda hükümetin ayağa kalkıp hareket edebileceği güvenli bir ortam oluşturulması için önemli olduğunu kaydetti.
IŞİD karşıtı koalisyon, Türkiye dahil 23 ülke ve AB'den oluşuyor. Koalisyon 2014 yılı sonundan beri Suriye'de IŞİD'e karşı hava saldırıları düzenliyor.
‘Tahran ve Riyad sorumluluğunu bilmeli‘
Toplantı öncesinde bir açıklama yapan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de Irak'ta IŞİD'e karşı savaşta ilk başarıların elde edilmeye başlandığını belirterek, IŞİD'in ele geçirdiği toprakların yüzde 25'inin geri alındığını ve pek çok kentin IŞİD'den kurtarıldığını kaydetti. Steinmeier, “Şimdi önemli olan, sadece askeri başarıların kutlanması değil, kurtarılan bölgelerin istikrara da kavuşturulmasıdır“ diye konuştu.
Steinmeier IŞİD'in Suriye'de ise Esad rejimi ile muhalefet arasındaki, ve muhalif grupların kendi aralarındaki çatışmalardan yararlandığına dikkat çekti.
Roma'dan İran ve Suudi Arabistan'a geçecek olan Steinmeier, iki ülke arasındaki gerilimle ilgili mesajlar da verdi. İki ülkeyi, Suriye'deki sorunun çözümünde oynadıkları kilit rolün gereğini yerine getirmeye çağıran Steinmeier, Suudi Arabistan ve İran'ın ‘kendi sınırları ötesinde üstlenmeleri gereken bir sorumluluk olduğunu‘ belirterek, “Tahran ve Riyad'ın, her ikisine de ihtiyacımız olduğunu anlamalarını umuyoruz“ dedi.
