27-29 Temmuz tarihlerinde Rojava’da idari sistemi revize eden toplantıdan seçim kararı çıktı. Seçim 3 aşama gerçekleştirileceği bildirildi. İlk aşama 22 Eylül’de başlayacak, bu tarihte aynı zamanda Komün (mahalle, köy) seçimleri de yapılacak. İkinci aşama 3 Kasım’da yapılacak. Bu tarihte de oluşturulan kantonlarda belediye seçimleri yapılacak. Üçüncü aşama olan 19 Ocak 2018’de bölge konseyleri ile ‘Kuzey Suriye Demokratik Halk Kongre Meclisinin’ seçimleri yapılacak.
Basnews'te yer alan habere göre Rojava isminin çıkarıldığı, ‘Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’ Kurucu Meclisi bu toplantıda PYD’nin kantonlar şeklinde böldüğü Rojava’nın idari sistemini tekrar değiştirerek kanton sayısını arttırdı. Bu toplantıda alınan bir diğer önemli karar da seçimin tarihinin belirlenmesiydi. Bu seçimler sonucunda Kuzey Suriye Bölgesi Parlamentosu üyeleri ile Cizir, Fırat ve Afrin bölgeleri ‘Konsey’ ve ‘Kongre’ üyeleri seçilecek. Onaylanan yasaya göre; temsilcilerin yüzde 60’ı gizli oylama sonucunda seçilecek, yüzde 40’ı da Rojava’da bulunan azınlık gruplara göre belirlenecek. Kadın –Erkek katılımı da yüzde 50-50 şeklinde düzenlenecek.
3 aşamalı seçim
Seçim 3 aşamalı olacak. İlk aşama 22 Eylül’de başlayacak, bu tarihte aynı zamanda Komün (mahalle, köy) seçimleri de yapılacak. İkinci aşama 3 Kasım’da yapılacak. Bu tarihte de oluşturulan kantonlarda belediye seçimleri yapılacak. Üçüncü aşama olan 19 Ocak 2018’de bölge konseyleri ile ‘Kuzey Suriye Demokratik Halk Kongre Meclisinin’ seçimleri yapılacak.
PYD öncülüğündeki ‘Özerk Yönetim’ 10 Eylül 2015’te Afrin Kantonunda belediye seçimleri gerçekleştirmişti. Şu an Kürt Ulusal İttifak’ı içerisinde yer alan Kürt Demokratik Birlik Partisi, TEV-DEM’e rakip olarak seçimlere girdi. Ancak seçimde herhangi bir belediye alamadı. O dönem yapılan seçimlerde Kürt Demokratik Birlik Partisi adayları birçok noktada TEV-DEM’in seçimlere hile karıştırdığını ve seçim sonuçlarıyla oynandığını iddia ederek seçimlerden çekilme kararı aldı.
“Suriye tek merkezden yönetilemez”
Seçimlere ilişkin Bas’a konuşan Yekiti (El-Wehdê) Yöneticisi Qaziqlî Mihemed, seçimde aktif bir şekilde yer alacaklarını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunca yıkım, ölüm ve kanlı dönemden sonra Suriye eskisi gibi tek merkezden yönetilemez. Devam eden mevcut kriz ve iç savaşın çözümü de tüm Suriye’yi kapsayacak bir federatif sistemden geçiyor. Çok aşamalı olan seçim sürecinde de aktif bir şekilde yer alacağız. Bu seçimler sonucunda oluşturulan sistemin tüm Suriye’de de uygulanabileceğini ve federasyonun tüm ülkeye yayılmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Biz tüm tarafların bu seçimlerde yer almasını ve sorumluluk almasını bekliyoruz.”
Mihemed, 2015 seçimlerinde yaşanan usulsüzlükleri hatırlatarak bu seçimlerde de aynı durumların yaşanmaması için herkesin üzerine düşen sorumluluğu şeffaflıkla yerine getirmesini beklediklerini söyledi.
“Seçimlerin Kürtlere bir getirisi yok”
Suriye Kürt Birlik Partisi (ENKS) Başkan Yardımcısı Hesen Salih de yaptığı açıklamada, “PYD’nin aldığı karar ve yaptığı değişiklikler kendi içinde herhangi bir yasallığa, tutarlılığa ve milli bir ittifaka sahip değil. PYD, rejimle yaptığı ittifaklar sonucu ortaya çıkmış ve buradan aldığı güçle kendi sistemini halka dayatmıştır. Dolayısıyla yapılacak seçimlerin Kürt milletine bir getirisi ve meşruluğu olmayacak” dedi.
“Hiçbir parti seçime hazır değil”
Kürdistan Demokrat Partisi - Suriye (PDK-S) Merkez Komite Üyesi ve ENKS yöneticisi Nuri Brimo yaptığı değerlendirmede seçimlere katılmayacaklarını söyledi. Seçimlerin meşru olmadığını dile getiren Brimo “Boykot kararımız Batı Kürdistan halkının kararıdır. Bu nasıl bir seçimdir ki 1 milyondan fazla Kürdün oy kullanma hakkı olmayacak. PYD’ye bağlı olmayan partiler de bu seçime girmeye hazır değil. Bu seçim meşru değildir, örgütsel bir senaryodur. Kürdistan Bölgesi’nde referandum yapılacağı kesinleşince Beşar Esad’ın tanımadıkları kanton sistemini kaldırdılar. Bu seçimle de referandum tarihinde Rojava halkını meşgul edecekler. PYD hariç kimse bu seçime katılmayacak” dedi.
“Tüm taraflar katılmıyorsa siyasi meşruiyeti olmaz”
Batı Kürdistan’a dair çalışmalar yapan Akademisyen Eli Salih, “Nerede seçim yapılırsa yapılsın eğer bütün taraflar katılmıyorsa, ortada bir boykot kararı varsa seçimin yasal meşruiyeti olmaz. Seçimlerden önce taraflar seçim ve seçim yasası üzerinde anlaşmalı. Tek bir taraf tek başına yasa ve kurallar koyarak kendisi için seçim yapamaz. Bu tür bir seçimin uluslararası anlamda bir kıymeti yok” diye konuştu.
“BM bu seçimleri izlemez”
Akademisyen ve siyasi gözlemci Şêrzad Zekerya da Batı Kürdistan’daki bu seçimlerin BM tarafından izlenmesinin öngörülmediğini söyledi. Zekerya, “Çünkü bu lokal bir seçimdir ve bütün taraflar katılmayacak. TEV-DEM ve PYD, diğer tarafların katılma fırsatı olmayacağı bir seçim yaparsa büyük bir hata yapmış olur. Bu seçim yapılacak ve sandıklar kurulacak gibi. Ama burada önemli olan bu seçimlerin uluslararası meşruiyetinin olup olmamasıdır. Özellikle ENKS gibi büyük bir tarafın seçime katılmaması BM ve büyük güçlerin bunu önemsiz görmesine sebep olur” sözlerini sarf etti.
Rejim seçim kararını tanımadı
Öte yandan Suriye rejimi Rojava’da alınan seçim kararına tepki gösterdi. Suriye Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdad seçimlere dair yaptığı açıklamada Suriye’nin bölünmesine izin vermeyeceklerini ve Rojava’yı kastederek, Kürtlerin yönetimindeki toprakları da kontrol edeceklerini iddia etti.