ABD’nin Florida eyaletinin Orlando kentinde eşcinsellerin gittiği bir gece kulübüne pazar günü düzenlenen saldırıda en az 50 kişi hayatını kaybetti, 53 kişi de yaralandı. Frankfurter Allgemeine Zeitung'unyorumunda eldeki verilerin saldırının bir terör saldırısı olduğuna işaret ettiği kaydediliyor:
"Bu nasıl canavarca bir saldırı! Florida eyaletinin Orlando kentinde tepeden tırnağa silahlı bir adam eşcinsellerin yoğun olarak gittiği bir kulübe dalıyor. Özel komandolar tarafından öldürülene kadar gözünü kırpmadan yaklaşık 50 kişiyi katlediyor, düzinelercesini yaralıyor, insanları rehin alıyor. ABD'de geçen yıllarda kaygı verici sayıda kitlesel katliam yaşandı. Ancak bu büyüklükte bir katliam olaya bambaşka bir boyut kazandırıyor. Orlando'nun hedefi ile Paris ve Brüksel saldırılarınınki aynı temele mi dayanıyor? Güvenlik güçlerinin elindeki tek kanıt ve failin kimliğiyle ilgili detaylar bunun bir terör saldırısı olduğuna işaret ediyor."
Neue Osnabrücker Zeitung ise olayın bir terör saldırısı olduğu kanıtlanırsa bu durumun Donald Trump'ın ekmeğine yağ süreceği yorumuna yer veriyor:
"Eğlenceli bir gece ABD yakın tarihinin en kanlı katliamıyla sonlandı. Saldırıda en az 50 kişi yaşamını yitirdi. Eşcinsel kulübüne düzenlenen terör eylemi insanların yüzyıllarca süren baskıların ardından cinsel yönelimlerini açıkça yaşayabildikleri özgür topluma yönelik bir saldırıdır. Eğer ABD'nin yeniden bir İslamcı terör saldırısına sahne olduğu kesinleşirse bu Müslümanları sınır dışı etmeyi öneren Donald Trump'ın İslam karşıtı kampanyasının adeta kanatlanmasına neden olacaktır. Bu ise söz konusu saldırının ardından ABD'nin temel değerlerine yönelik ikinci saldırı olur."
Nordbayerischer Kurier'in aynı konudaki yorumu ise şöyle:
"Eski astronot Thomas Reiter, büyük tehdit altında bulunan gezegenimizin mümkün olduğunca çok insan tarafından uzay boşluğundan seyredebilmesini dilediğini belirtmişti. At gözlüğü takmış kişiler "sonsuzluğun tadıyla tanışarak" tüm çatışmaların anlamsızlığını anlasınlar diye. Ne yazık ki zeki astronota bu konuda katılmak mümkün değil. Dik kafalılar sadece kendi hezeyanlarını sürdürmeye devam ediyor. Orlando'daki gece kulübünde etrafına vahşice ateş açan bu kaçık gibi..."
Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Rus ve İngiliz taraftarlar Marsilya'yı adeta savaş alanına çevirdi. Die Welt gazetesi stadyumda ve Marsilya sokaklarında yaşananların çok büyük bir güvenlik açığını ortaya çıkardığı yorumuna yer veriyor:
"Avrupa Futbol Şampiyonası sırasında Marsilya'daki en güvenli yer olması gereken nokta... Hiçbir bombacının, teröristin giremeyeceği bir yer… Şampiyonanın organizatörleri ve güvenlik güçleri böyle demişti. Ancak Rus holiganlar İngiltere'yle oynanan maç sırasında stadyumda havai fişek attı ve rahip tribüne aydınlatma fişeği fırlattı. Bitiş düdüğünün ardından zorlanmadan bitişik tribüne akın edip, zamanında çıkışa ulaşmayı başaramayan herkese saldırdı. Polis ve güvenlik güçleri tamamen başarısız oldu. Daha sonraysa cumartesi günü Marsilya'nın liman semtinde yüzlerce kişinin yaralandığı kaos dolu kovalamaca sahneleri yaşandı. Ruslar İngilizlere, İngilizler Ruslara karşı. Tekmeler, yumruklar, eline geçeni birbirine saplayanlar… Herkes birbirine, herkes herkese saldırdı."
