06 Aralık 2023 10:06
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katili Ogün Samast, tahliye edilmesinin ardından "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı dava bugün görüldü. Samast, Trabzon'dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. İlk olarak savunma yapan sanık Ali Fuat Yılmazer, Muhittin Zenit’i yalan ifade vermekle suçladı, Samast’ın hakkındaki beyanlarının şaibeli olduğunu iddia etti. Ogün Samast için "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, yurt dışına çıkış yasağı konulmasına karar verildi. Öte yandan Samast hakkında yurt dışı yasağı getirildi.
Samast, SEGBİS üzerinden ifade vermek için Trabzon'un Akçaabat ilçesindeki adliyeye geldi. Adliyede yoğun güvenlik önlemi alınırken, Samast’ın siyah şapka ve gözlük taktığı görüldü.
Samast'ın eşi de Akçaabat Adliyesi'ndeki duruşma salonunda izleyici olarak katıldı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz olan Ogün Samast ile başka dosyadan tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Erhan Tuncel'in arasında bulunduğu sanıklar SEGBİS ile katıldı. Duruşmada Dink ailesinin avukatları ve sanık avukatları da hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı, Ogün Samast'ın avukatının dilekçe sunarak iddianamenin yeni tebliğ edilmesi nedeniyle savunma yapamayacaklarını bildirdiğini belirtti. Bunun üzerine söz verilen Samast, iddianamenin bugün tebliğ edildiğini, savunmasını yapmak için süre talep ettiğini belirtti. Mahkeme Başkanı da bu talebi kabul ederek "Duruşmadan ayrılabilirsin" dedi. Bunun üzerine Samast'ın SEGBİS bağlantısından ayrıldığı görüldü.
Mahkeme Başkanı, bugünkü duruşmada sanıklar Ali Fuat Yılmazer ve Ersin Yolcu'nun savunmalarının alınacağını belirtti. Savunmasını yapmak üzere ilk olarak Ali Fuat Yılmazer'e söz verildi.
Beşikdüzü Cezaevi’nden duruşmaya katılan Zeynel Abidin Yavuz’un arkasında Türkiye Cumhuriyeti bayrağı asılı olması dikkat çekti. Normalde SEGBİS görüşme odalarına bayrak asılması gibi bir uygulama yok.
Bianet'ten Hikmet Adal'ın haberine göre, ilk olarak söz alan Ali Fuat Yılmazer, Muhittin Zenit’i yalan ifade vermekle suçladı. Ogün Samast’ın hakkındaki beyanlarının şaibeli olduğunu iddia etti. Şunları söyledi:
"2015’te hazırlanan iddianame kapsamında yargılandım. Mahkumiyetime karar verildi, kesinleşti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Hrant Dink cinayetinde etkin soruşturma yürütülmediği üzerine ihlal kararı verince bu dava açıldı. AİHM’de alınan karar İstihbarat Daire Başkanlığı yönünden alınan bir karar değildir. Yeni bir delil ortaya çıkmadıkça yeni bir kamu davası açılamaz. AİHM bizim yönümüzden bir ihlal tespit etmemiş olmasına rağmen biz hukuksuz bir şekilde bu davaya dahil edildik. Ancak Trabzon ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Hrant Dink cinayetinin planlandığından ve yakın zamanda gerçekleştiği bildikleri halde harekete geçmediler. Ogün Samast’ın hakkımdaki beyanları şaibeli. Cezaevi sürecinde böyle beyanlar alınabilir. Fakat bu kadar yıl sonra Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast beyanlarını niye değiştirdiler diye merak etmek gerekmez mi?
Benim Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’le bir iletişimim var mı, yok mu? Savcılığın bu iddianın doğruluğu araştırması gerekmez mi? Ben cinayetin azmettiricisi olmuşum ama tüm iddiaların aksini ispatladığımı düşünüyorum. Ben hayatımda Trabzon’a hiç gitmedim. Sadece, ikisi de devrem Engin Dinç ve Faruk Sarı dışında kimseyle buluşmadım. Trabzon’da yargılanan sanıkları ben bu dava sürecinde tanıtım. Cinayetten sonra Engin Dinç’in yönlendirmesiyle Muhittin Zenit’i aradım. Erhan Tuncel’i ona sordum."
AA'da yer alan habere göre, duruşmada kimlik tespiti yapılan Samast, ikamet adresi olarak Düzköy'deki bir adresi söyledi. İşsiz olduğunu belirten Samast, herhangi bir gelirinin olmadığını öne sürdü.
Aradan sonra Ali Fuat Yılmazer konuşmaya devam etti. Daha önceki yargılanmasında suçlamalara yanıt verdiğini, ortada yeni bir delil bulunmadığını söyleyen Yılmazer “Savcılık suçu bize yıkma gayretinde görülüyor. Bu ideolojik bir tavırdır” diyerek yargılamanın siyasi olduğunu iddia etti.
Duruşmada savunma yapan sanık Ali Fuat Yılmazer, iddianamede de yer alan Erhan Tuncel, Yasin Hayal ve Ogün Samast arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın tutuklanmasına neden olduğunu ancak bu beyanların şaibeli olduğunu belirtti.
Yılmazer, "İnsanlar, cezaevi sürecinde bu tip beyanlarda bulunabilir. Ancak bunlar tek başına delil kabul edilemezler. Diyelim ki, Erhan Tuncel gerçekten böyle bir şey dedi, adımı telaffuz etti. Bu da bir şey ifade etmez ki, sadece bir kişinin bu beyanda bulunması beni bağlar mı? Benim Erhan Tuncel ile bir bağlantım olmuş mu, olmamış mı? Bunlar araştırılmış mı? Sadece bununla cinayetin azmettiricisi olmuşum. Ben hayatımda Trabzon'a gitmedim. Engin Dinç ve Faruk Sarı dışında kimseyle irtibatım olmadı. Savcılık makamının suçu bize yıkma gayreti görülüyor. Hrant Dink'e o dönem İstanbul Valiliğinin koruma vermemesinin sebebi var, o günkü konjoktüre bağlı olarak. Dink uzun süre tehditler alıyor, böyle bir eylem sürecine giriliyor. Bu cinayetin azmettiricileri belli. Bu cinayetin azmettiricileri ilk iddianameyle beraat ettirildi. İlk görev kusuru İstanbul'un. Doğrudan Hrant Dink'i koruma altına almaları gerekir" ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı, Ogün Samast'ın avukatının dilekçe sunarak iddianamenin yeni tebliğ edilmesi nedeniyle savunma yapamayacaklarını bildirdiğini belirtti. Bunun üzerine söz verilen Samast, iddianamenin bugün tebliğ edildiğini, savunmasını yapmak için süre talep ettiğini belirtti. Mahkeme Başkanı da bu talebi kabul ederek "Duruşmadan ayrılabilirsin" dedi. Bunun üzerine Samast'ın SEGBİS bağlantısından ayrıldığı görüldü.
Duruşmada Ali Fuat Yılmazer'in savunmasının ardından savunma yapan Ersin Yolcu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün faaliyetlerinde bulunmadığını belirterek, "Ne Ali Fuat Yılmazer, ne de davada ismi geçen hiçbir şahsı tanımam. Bu olayda benim suçum yoktur. Üzerime atılı örgüt üyeliği suçunu kabul etmiyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı, sanık Erhan Tuncel'e "Neden mahkeme başkanının reddini talep ettiğini" sordu. Söz verilen Tuncel, FETÖ ile mücadele ederken FETÖ'cü ilan edildiğini belirterek "Delillerin toplanmasını istiyorum. İddianamenin kabul usulünden dolayı ve sonradan ilgisiz beyandan dolayı kamuoyu ulaşmasından dolayı böyle bir talepte bulundum" dedi. Mahkeme heyeti, Tuncel'in bu talebini reddetti.
"Suça sürüklenen çocuk" Ogün Samast hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasına hükmeden mahkeme, gelecek celse duruşmaya katılması için Akçaabat 1. Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılmasına ve savunmasının alınmasına da hükmetti. Mahkeme heyeti, sanıklar Faruk Sarı ve Yahya Öztürk hakkındaki yakalama kararlarının infazının beklenmesine, Ersin Yolcu, Ahmet İskender ve Adem Sağlam hakkındaki adli kontrol kararlarının devamına karar verdi. Duruşma 6 Mart'a ertelendi.
Davalar birleştirilmiştiHrant Dink suikastinin tetikçisi Ogün Samast, Bolu F Tipi cezaevinden koşullu salıverilme kapsamında 15 Kasım 2023'te tahliye edilmişti. Tahliyesinin ardından Samast hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" soruşturması tamamlanarak 17 Kasım'da iddianame düzenlenmişti. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın, hukuki irtibat nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in arasında bulunduğu 11 sanığın yargılandığı dava ile birleştirilmesine karar verilmişti. İstanbul Cumhuriyet Savcılığının hazırladığı iddianamede, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 12 Nisan 2021 tarihinde suç duyurusunda bulunduğu, Arat Dink, Delal Dink, Hasrof Dink, Rahil Dink ve Sera Dink Nazarıan "müşteki" sıfatıyla, Ogün Samast'ın ise "Suça sürüklenen çocuk" sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, Yasin Hayal'in 'Suç örgütü yöneticisi olmak', Erhan Tuncel ve Ogün Samast ise 'Suç örgütü üyesi olmak'tan ceza aldıkları belirtildi. İddianamede, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Hrant Dink cinayeti sonrasında ilk olarak İstanbul İstihbarat Müdürlüğünü ele geçirdiği, ardından bu şubenin imkanları ile Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Askeri Casusluk, Cizre/Temizöz, Devrimci Karargah, Tahşiye, Selam-Tevhid, 17-25 Aralık operasyonları ile davalarını ve devamında 15 Temmuz darbe girişimine giden sürecin başlatıldığı ifade edildi. Ogün Samast'ın doğrudan FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi olduğuna ilişkin somut delil elde edilmediği, anacak Samast'ın ele geçirilen bir kısım delillerde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yöneticisi ve üyeleri ile belli bir irtibatının olduğu aktarıldı. Samast'ın bu irtibatının şüpheliler Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'le birlikte Samast'ın Dink cinayetini işlerken ve sonrasında örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ettiğini ortaya koyduğu ifade edildi. 10 yıla kadar hapis isteniyorİddianamede, Ogün Samast'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütü adına suç işlemek" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapsi istendi. Dava daha sonra hukuki ve fiili irtibat nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in arasında bulunduğu 11 sanığın yargılandığı davayla birleştirildi. GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI | Ogün Samast’ın yanıtlanmayan sorusu: "Vatan haini" diye adamı hedef gösteren ben miydim? TIKLAYIN - Adalet Bakanlığı: Ogün Samast 2022'de denetimli serbestlik hakkı kazandı ama kullandırılmadı GÖKÇER TAHİNCİOĞLU YAZDI | 65 soruda Hrant Dink cinayeti dosyası: 16 yıldır adalet bekleniyor |
© Tüm hakları saklıdır.