ABD Başkanı Barack Obama 2009 yılında, ülkesinin uluslararası iklim koruma çabalarına katılacağı
vaadiyle göreve gelmiş, ancak iklim korumaya yönelik Kongre’ye sunduğu yasa tasarısı muhalefet
engeline takılmıştı. Obama beş yıl aradan sonra şimdi Çevre Koruma Ajansı EPA üzerinden hedefini
hayata geçirmeye çalışıyor.
Temiz Hava Yasası, EPA’in enerji santrali işletmecilerini karbondioksit salınımını azaltmaya
zorlamasını öngörüyor. Hedef, salınımı 2030 yılına kadar 2005’e göre yüzde 30 oranında azaltmak.
Uzmanlar düzenlemenin planlandığı şekliyle yürürlüğe girmesi durumunda, ABD’nin uluslararası
iklim koruma çabalarına yaptığı en büyük katkıyı sunacağı görüşünde.
Amerikan Çevre Koruma Ajansı Direktörü Gina McCarthy düzenlemeyi şu sözlerle kamuoyuna
açıkladı:
“Temiz enerji kaynakları kullanarak ve enerji israfını azaltarak enerji sektörümüzdeki karbondioksit
kirliliğini düşürecek bir temiz enerji planı sunuyoruz. Cıva, arsenik, kükürt gibi kirleticileri
sınırlamamıza rağmen şu an ülkenin en büyük enerji kaynağı olan enerji santrallerindeki
karbondioksite yönelik bir sınırlama yok. Ailelerimizin sağlığı, çocuklarımızın geleceği için iklim
konusunda harekete geçmeye ahlaki olarak yükümlüyüz.”
"Çevre uzmanları memnun"
Amerikan iklim koruma uzmanları düzenlemeden memnun. İklim ve Enerji Çözümleri Merkezi
Başkan Yardımcısı Elliot Diringer, tasarıyı ABD’nin iklim değişimine verdiği yanıtta bir dönüm noktası
olarak nitelendirerek, tasarıyla eyaletler ve elektrik şirketlerine de hedeflerini yerine getirmede geniş
alan tanındığını kaydetti. Dünya Kaynaklar Enstitüsü’nün İklim ve Enerji Programları Yöneticisi
Jennifer Morgan da, yasa tasarısında AB örneğindeki gibi bir emisyon ticareti sistemi
öngörülmediğini, ancak tüm emisyon tasarrufunun ülke içinde kaydedilmesinin bir avantaj olduğunu
belirtti.
Obama yönetimi enerjideki yeniden yapılanmadan ekonominin 74 milyar dolar kâr sağlayacağına
inanıyor. Muhalefet ise bu planın istihdamı olumsuz etkileyeceği ve hanelerin masrafını artıracağı
görüşünde. Pek çok Cumhuriyetçi, Obama’yı yetkilerini aşmakla suçlayarak Kongre’de tasarıya
direneceklerini bildirdi. Ancak yasa tasarısı önünde sadece siyasi değil, hukuki engeller de çıkabilir.
Çevre Koruma Ajansı EPA, yasayla kendisine verilen yetkiyi, 1970’li yıllardan kalma yasayla halk
sağlığını koruma konusunda sahip olduğu yetkiye dayandırıyor. Ancak uzmanlar o dönem
karbondioksite bağlı hava kirliliğinin gündemde olmaması nedeniyle bu gerekçenin çok da sağlam
olmadığını düşünüyorlar.
"Hukuki sorunlar çıkabilir"
İklim ve Enerji Çözümleri Merkezi Başkan Yardımcısı Elliot Diringer tasarının hukuki olarak çok
iyi
incelenmesi gerektiğini belirtiyor:
“Hukuki itirazlar kaçınılmaz. EPA’in düzenlemelerinin mahkemeye götürülmesi tipik bir durum.
Çünkü bu Temiz Hava Yasası karbondioksit emisyonlarının düzenlenmesi için tasarlanmamış. EPA
yeni bir alana adım atıyor. Mahkemelerde durumun ne olacağını değerlendirmek için hukukçuların
yasa önerisini çok yakından incelemesi gerekiyor.”
