Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Malala Yusufzay, "Nobel Barış Ödülü'nü hak etmediğimi söylüyordum. Hala da buna inanıyorum. Ama bu ödülün beni kampanyalarımı sürdürmek ve cesaretlendirmek için verildiğini biliyorum" diye konuştu.
Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen en genç kişi olan Malala Yusufzay, "Nobel Barış Ödülü'nü hak etmediğimi söylüyordum. Hala da buna inanıyorum. Ama bu ödülün beni kampanyalarımı sürdürmek ve cesaretlendirmek için verildiğini biliyorum" dedi.
Birmingham'da okuldayken ödülü aldığını öğrenen Malala, düzenlediği basın toplantısına "Bismillahirrahmanirrahim" diyerek başladı. Ödüle layık görüldüğü için büyük onur duyduğunu ifade eden 17 yaşındaki Malala, "Ayrıca bu ödülü alan ilk Pakistanlı olduğum için gurur duyuyorum" ifadesini kullandı.
Ailesine verdiği destekten dolayı teşekkür eden Malala, "Babam her zaman bana, fazladan birşey vermediğini söyler. Ama babam kanatlarımı hiçbir zaman kırmadı. Babama, kanatlarımı kırmadığı, uçmama izin vererek amaçlarıma ulaşmamı sağladığı için minnettarım" diye konuştu.
Ödüle layık görüldüğünü kimya dersindeyken öğrendiğini anlatan Malala, Nobel Barış Ödülü'nü almayı beklemediğini dile getirdi. Öğretmenlerinden birinin sınıfa girerek, Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldüğünü kendisine söylediğini kaydeden Malala, "Bazen duygularınızı ifade etmek çok zordur. Ama büyük onur duydum. Daha güçlü ve cesur hissettim. Ödüle layık görüldüğümü öğrenince okuldan çıkmadım, okul gününü sonlandırmaya karar verdim. Normal bir günmüş gibi davrandım" ifadelerini kullandı.
Malala ödülün kendisini cesaretlendirdiğini ve bunun kendisi için bir "son değil başlangıç olduğunu" söyledi. Her çocuğun okula gittiğini ve eğitim aldığını görmek istediğini dile getiren Malala, bu yöndeki kampanyalarını sürdüreceğini vurguladı. Politikacı olmak istediğini kaydeden Malala, sözlerini şöyle sürdürdü:"Nobel komitesinin bu ödülü sadece bana değil, seslerini duyuramayan, söz hakkı olmayan tüm çocuklara verdiğine inanıyorum. Bu çocukları savunuyorum, onların yanındayım. Çocukların kaliteli bir eğitim alma, mutlu bir yaşam sürme hakları var. Bu ödül özellikle onlar içindir. Nobel Barış Ödülü'nü hak etmediğimi söylüyordum. Hala da buna inanıyorum. Ama bu ödülün beni kampanyalarımı sürdürmek ve cesaretlendirmek için verildiğini biliyorum."
Nobel Barış Ödülü'nü, Hindistanlı çocuk hakları savunucusu Kailash Satyarthi ile paylaştığı için büyük onur duyduğunu dile getiren Malala Yusufzay, "Bu yılki ödülü, biri Pakistan'dan, diğeri Hindistan'dan iki kişi almış oldu. Biri Hinduizme, diğeri ise güçlü şekilde İslamiyete inanan iki kişi. Bu aynı zamanda insanlara, ülkeler ve dinler arası barış ve sevgi mesajı veriyor" diye konuştu.
Malala, ödülü paylaştığı Satyarthi ile bugün telefonda görüştüğünü söyleyerek, çocukların eğitim hakları gibi çocuklarla ilgili birçok konuda birlikte çalışma kararı aldıklarını kaydetti. Pakistan ile Hindistan arasındaki ilişkilerin güçlenmesi için katkıda bulunmak istediklerini de ifade eden Malala, bu çerçevede Nobel Barış Ödülü'nün verileceği törene Pakistan ve Hindistan Başbakanlarını davet etti.
Malala Yusufzay, 9 Ekim 2012'de okula gitmek için bindiği otobüste saldırıya uğramıştı. Otobüse binen bir Taliban militanı Malala'ya adını sormuş, daha sonra genç kıza üç kez ateş etmişti. Başından yaralanan Malala, saldırıdan 6 gün sonra tedavi için İngiltere'ye getirilmiş, Birmingham'daki Kraliçe Elizabeth Hastanesinde yaklaşık 3 ay kalmış ve kafatasına metal bir plaka yerleştirilmişti. Mart 2013'te taburcu edilen Malala, ailesi ile Birmingham'a yerleşmiş ve tekrar okula başlamıştı.