Bielefeld'de yaşayan Tarık S. adlı gencin internetteki fotoğraflarını görenler, söz konusu gencin radikal bir yapısı olduğunu kolay kolay anlayamıyorlar. Oysa bu genç taşıdığı potansiyel tehlikeler nedeniyle Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Meclisi'nin gündemine gelmişti. Yine aynı şekilde Berlin'den rap sanatçısı Dennis Cuppert'in adını Usame El Almani olarak değiştirip, Suriye'ye cihada gidecek denli radikalleşeceği kolay kolay kimsenin aklına gelmezdi.
Berlin Anayasayı Koruma Dairesi rap sanatçısıyken Müslüman olan ve Suriye'ye cihada giden Dennis Cuppert hakkında bir dosya tutarak, müzisyen gencin nasıl olup da bu denli fanatik hale geldiğini araştırdı. Benzer uygulamalar Almanya'nın diğer eyaletlerinde de şu sıralarda sıkça yapılıyor.
Çünkü, bir zamanlar Almanya'da sadece televizyon ekranlarında, Ortadoğu'dan haberlerde adları duyulan cihatçılar, artık Almanya'ya da sızmış durumdalar. Suriye'de kanlı terör eylemleri gerçekleştiren İslam Devleti adlı örgüte yakınlığıyla bilinen Alman Selefiler günümüzde Almanya için de tehlikeli bir boyuta dönüştü.
Risk var
Alman cihatçılar özellikle Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde etkililer. Burada sayılarının bin 800 kadar olduğu tahmin edilen Selefilerle ilgili Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti İçişleri Bakanlığı'nın hazırladığı raporda, Suriye'deki çatışmaların Avrupa ve Almanya'ya da sıçrama riskinin büyük olduğu belirtildi.
Kuzey Ren Vestfalya Anayasayı Koruma Dairesi Yöneticisi Burkhard Freier, Almanya genelinde 6 bin civarında oldukları varsayılan Selefilerin bir İslam devleti kurma fikriyle hareket ettiklerini belirterek, amaçlarına ulaşmak için terör dahil şiddet olaylarına karışabileceklerini vurguladı.
Bu bağlamda Almanya gibi herhangi bir Batılı ülke için de tehlike oluşturduklarına dikkat çeken Freier, "Radikal İslamcı akımlar, herhangi bir Batı ülkesini hedef seçmek için neredeyse her durumdan yararlanmak istiyorlar. Bu devletin İslam Devleti'ne karşı mücadelede kullanılacak silahlar sevk etmiş ya da etmemiş veya diplomatik destek vermiş ya da vermemiş olması Selefiler için çok önemli değil" diye konuşuyor.
Güvenlik birimleri Almanya'nın uzun bir süredir radikal İslamcı tehlikeyle karşı karşıya bulunduğunu belirtiyorlar. Özellikle Suriye'de İslam Devleti saflarında savaşarak geri dönenler potansiyel tehlike olarak görülüyor. Almanya genelinde bu özelliği taşıyan 40 gencin izlendiğini kaydeden Freier, "Tek başlarına, ferdi olarak saldırılar yapma olasılıkları olduğu gibi grupça hareket edip bombalı eylemler gerçekleştirebilirler. Ve işte bu yüzden onları birer potansiyel tehlike olarak görüyoruz" diye görüşlerini açıklıyor.
Önlemler alınıyor
Emniyet birimleri gençlerin yurtdışına giderek radikal İslamcı çevrelerle temas kurmamaları için bir dizi önlem alıyor. Şimdiye kadar Suriye'ye gitmeye çalışan 40 gencin Almanya'dan çıkmaları engellendi. Ancak bu her zaman mümkün olmuyor. Çünkü Alman vatandaşı gençler kimlikleriyle Türkiye'ye gidip, oradan Suriye'ye geçebiliyor. Anayasaya göre ise bir kişinin kimliğine el konulamıyor. Bunu yapabilmek için güçlü kanıtlar ve yargı kararına gerek var.
Frankfurt an der Oder kentindeki Viadrina Avrupa Üniversitesi Kültür Bilimleri'nden Prof. Dr. Werner Schiffauer, politik söylemlerin riski daha da artırdığına işaret ederek, "Bence olayı dramatik hale getirmek de radikalleşmeyi tırmandırıyor. Söz konusu kesime baskı artınca, toplumsal güvensizlik de yaygınlaşıyor ve böylece radikalleşmeyi artıran bir kısır döngü oluşuyor" diye konuşuyor.
Schiffauer'e göre, Almanya'daki Selefilerin çok azı şiddet yanlısı. O yüzden hepsini aynı kefeye koymak yanlış. Uzman, radikallerin de takdirini toplamış Selefilerin özellikle kazanılması gerektiğinin altını çiziyor.