Almanya'daki Müslümanların toplumla kaynaşmasında kat edilen mesafenin gözden geçirip bundan böyle atılacak adımların tartışıldığı Berlin'deki Almanya İslam Konferansı'nda, Almanya'daki İslam derneklerinden, mültecilerin topluma entegrasyonuna yardımcı olmaları istendi. İçişler Bakanı Thomas de Maiziere yaptığı konuşmada beklentilerini şöyle dile getirdi: “Bu ülkede yaşayan Müslümanların ve İslam kuruluşlarının toplumla ülkemize gelenler arasında köprü kurmalarını arzu ediyorum. Onlara örnek teşkil edebilirsiniz. Gerekli duyarlılığa sahipsiniz ve buraya gelenlerin ilk başvuracakları yer olabilirsiniz.”
İslami sosyal yardım birliklerinin rolünü güçlendirmek için bu kuruluşların da devletin teşvik programları kapsamına alınması planlanıyor. Almanya Aile Bakanı Manuela Schwesig aynı zamanda danışmanlık hizmetleriyle yardım faaliyetlerinin organize edilmesinde İslam kuruluşlarına yardımcı olabileceklerini de söyledi. Almanya'daki Müslümanları ‘kültür tercümanları' olarak tanımlayan aile bakanı İslami yardım kuruluşlarının bu alanda zaten çok çalıştıklarını ve 10 bin kadar Müslüman'ın 150 bin mülteciye yardım ve mihmandarlık ettiğini söyledi. Bakan Almanya'da paralel toplumlar oluşmasını istemedikleri ve yardım çalışmalarında din farkı gözetilmemesi gerektiğini de söyledi: “Uzun zamandır burada yaşayan, toplum değerlerimizi yakından tanıyan ve değerlerimizin dinleriyle ters düşmediğine inanan Müslümanlar bize göre ‘kültür elçileri' sayılırlar. Ülkemize gelen Müslümanların toplumla kaynaştırılmasında onlara ihtiyacımız var. Almanya'daki kadın-erkek eşitliğinden duyulan kaygıların dağıtılmasında da Almanyalı Müslümanlar önemli rol oynayacaklardır.”
İslami yardım kuruluşları revaçta
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Bölge Başkanı Zekeriya Altuğ konferansın kapanışında yaptığı konuşmada, on yıllardır gençlere, çocuklara ve yaşlılara hizmet veren İslami yardım kuruluşlarının çalışmalarının Alman toplumunda yeteri kadar algılanmadığını belirtti ve “Köprüler kurulması sadece mülteciler nedeniyle gerekli addedilmemeli. Bizim de toplumla aramızdaki köprülere ihtiyacımız var. Kimlik algılanması açısından sosyal yardım kuruluşların konumunun güçlendirilmesi son derece önemlidir. Bu ülkedeki Müslümanların sadece hizmet almayıp aynı zamanda din farkı gözetmeksizin hizmet verdiklerinin de toplum tarafından idrak edilmesini arzuluyoruz.” dedi.
Berlin'deki İslam Konferansı sosyal yardım kuruluşlarının yıllardan yaptıkları yardım çalışmaları hakkında kamuoyunun aydınlatılması bakımından da yararlı oldu. Almanya'daki mülteci krizinin üstesinden gelinmesine de katkıda bulunan İslami yardım kuruluşları, mülteciler için giyecek topluyor, cemaatleri onlara açıyor ve Almanya'nın yeni Müslümanlarını ibadet ve dini bayramlarda da yalnız bırakmıyorlar.